Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından “Türkçenin Ömrü” adlı konferans düzenlendi.
Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı ve Yunus Emre Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erdoğan Boz’un konuşmacı olarak katıldığı konferans İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Konferans açılış konuşmasına bir şiir ile başlayan, BEÜ Türk Dili Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurullah Ulutaş, “Bir insan kendi diline sahip çıkmadığı müddetçe kendi dilini koruyamaz. O yüzden modernleşen ve küreselleşen dünyada kendi kültürümüzü ve kimliğimizi korumak istiyorsak Türkçeye önem vermemiz gerekiyor" dedi.
Mesajlaşmada, yazışmalarda, sınav kâğıtlarında ve günlük konuşmalarda mutlaka Türkçe dil kurallarına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Ulutaş, bir hocasının örneği ile konuşmasına şöyle devam ederek, “İstanbul’dan Çin’e kadar yabancılık çekmeden insanlarla iletişim kuracağınız dil Türkçedir” diye konuştu.
Ulutaş, bu bilincin oluşması adına konuyla ilgili BEÜ’yü ziyarete gelen Eskişehir Osman Gazi Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı ve Yunus Emre Araştırma Merkezi Müdürü olan Prof. Dr. Erdoğan Boz’a sözü bıraktı.
“Dillerin ölümü ile ilgili çarpıcı gerçekler"
Evrende yaratılan her şeyin doğup büyüdüğünün altını çizen Prof. Dr. Erdoğan Boz, dillerin de bir süre sonra öleceğini belirtti. Prof. Dr. Boz, dünyada bilinen dillerin yaklaşık yarısının son 500 yılda kaybolduğunun altını çizdi. Bin 500’lü yıllarda Brezilya’da dilin olduğunu ve bu sayının 200’e düştüğü örneğini vererek dillerin yarısının yakın tarihte öleceğini belirten Prof. Dr. Boz, “Çok değişik sayılar verilmesine karşın, şuan dünyada yaşayan 6 bin dolayında dil vardır. Bu dillerin yarıdan fazlası yani 3 Bin civarında dil yakın bir tarihte ölecektir” dedi.
“Bütün diller ölecek”
Dillerin insanlar gibi doğup, büyüyüp öldüklerini ifade eden Prof. Dr. Boz, kültürlerin de öldüğünü vurguladı. Prof. Dr. Boz, diller ve kültürlerin ölümü ile arasındaki farkın dillerin daha uzun ömürlüğü olduğunu belirtti. Bir dilin ne zaman ve nasıl öleceği sorusuna dikkat çeken Prof. Dr. Boz, dilin ölümünün iç dinamik değil dış dinamiklerden kaynaklı olduğunun üzerinde durdu. Prof. Dr. Boz, “Öldüren katil diller vardır. İngilizce Avusturalya’daki yerli dillerin yüzde 90’ını yok etmiştir. Rusça ise Rusya’daki dillerin yaklaşık yüzde 50 sini yok etmiştir. Bu anlamda İngilizce ve Rusça katil dillerdir, aynı zamanda katil kültürler” diye konuştu.
“Bir dilin ölmesi bir milletin ölmesi demektir"
Dillerin ölüm sürecini kansere benzeten Prof. Dr. Boz, dillerin ölüm süreci hakkında bilinçli olunması gerektiğini belirtti. “Bir dilin ölmesi bir milletin ölmesi demektir" diyen Prof. Dr. Boz, medyada üç beş kalmış hayvan türüne birçok haber görülebilirken üç beş konuşanı kalmış bir dil için bunun olmayacağını belirtti. Prof. Dr. Boz, çevrecilerin yalnızca biyolojik çevre ile ilgilenmemeleri, bunun yanında çevreci düşünce ile dil konularını kendi içine almalarının önemine de değindi.
“Türkçe ölür mü?”
Dillerin doğal ölümünün uzun bir süre aldığını belirten Prof. Dr. Boz, ciddi nüfus kırılmalarında da dillerin öleceğini belirterek, “Türkçe ölüme terk edilmezse yani intihara zorlanmazsa ve başkalarınca öldürülmezse ölmeyecek. Ölümsüzlük iksiri içmiş olarak görüyoruz. Bir istatistiğe göre dünya nüfusunun yüzde 96’sı, dünyanın en çok konuşulan ilk 20 dilini mi konuşuyor! Türkçe bunun ilk yirmisindedir" dedi.
Kapitalist dünyanın dil anlayışı üzerinde duran Prof. Dr. Boz, iş yaşamında önemli bir kısmının İngilizce konuşulmasının önemli bir risk oluşturduğunu söyledi. Prof. Dr. Boz, tek tipleştirme üzerinde dururken dilde ki tek tipleştirmenin kapitalist düzenin motivasyonunun altını çizdi. Dilimize sahip çıktığımız takdirde dilimizin sonsuza kadar süreceğine dikkat çeken Prof. Dr. Boz, “Biz dillerin yapay ölüp insanların yapay yaşadığı bir dünya yerine, insanların doğal ölüp dillerin doğal kaldığı bir dünya istiyoruz" şeklinde konuştu.
Konferans, Türk Dili Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurullah Ulutaş’ın Prof. Dr. Erdoğan Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı ve Yunus Emre Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erdoğan Boz’a plaket vermesi ve Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Murat Parlakpınar’ın da katıldığı toplu fotoğraf çekilmesi ile bitti.