- BAU Global Başkanı Enver Yücel: - 'Artık meydanlarda kazanılan zaferleri masalarda kaybetmeyeceğiz, kaybetmemeliyiz. Bizim en büyük güvencemiz hukuk olmalı, uluslararası hukuk olmalı. Bu işi yaparken insanımızı yetiştirmeliyiz, gençler
İSTANBUL (AA) - Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) bünyesinde Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi açıldı.
BAU Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi, Türkiye'nin denizcilik alanındaki stratejisine katkı sağlamak, uluslararası hukuk, siyaset ve uluslararası ilişkiler alanlarında analiz ve değerlendirmeler yaparak veri üretmek amacıyla emekli Tümamiral Cihat Yaycı direktörlüğünde kuruldu.
Dünya ölçeğinde denizcilik sektöründeki sorunlara geniş bir ağ sistemi ile çözüm üretecek çalışmaların yapılması planlanan merkezin tanıtım toplantısı, Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Güney Kampüsü'nde gerçekleştirildi.
BAU Global Başkanı Enver Yücel, Samsun'dan videokonferans sistemiyle katıldığı toplantıda, deniz, hava ve kara parçalarının ülkeler için ayrılamaz parçalar olduğunu söyledi.
Yücel, havada, karada ve denizde hakimiyetin sağlanmasının önemine değindi.
BAU Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi'nin uluslararası arenada denizcilik alanındaki her türlü hak ve hukuku aydınlatacak olan önemli bir merkez olacağını belirten Yücel, üniversitelerin hem ulusun hem de uluslararası arena da toplumun sorunlarına çözüm bulacak bir şeyler üretiyor olması gerektiğini vurguladı.
Yücel, çalışmalarını yaparken tarafsız olmayacaklarını belirterek, "Nerede taraflı olacağız? Öncelikle Türkiye'nin hak ve hukukundan yana taraftar olacağız. Artık meydanlarda kazanılan zaferleri masalarda kaybetmeyeceğiz, kaybetmemeliyiz. Bizim en büyük güvencemiz hukuk olmalı, uluslararası hukuk olmalı. Bu işi yaparken insanımızı yetiştirmeliyiz, gençlerimizi yetiştirmeliyiz." dedi.
- "Doğu Akdeniz gibi şu anda dünyanın en önemli petrol trafiğine komşu bir yerdeyiz"
Denizcilikten sorumlu eski devlet bakanı ve BAU Mütevelli Heyet Üyesi Burhan Kara ise üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin kıyı sınırlarının yaklaşık 3 bin kilometre olduğunu söyledi.
Merkezin önemine değinen Kara, şöyle konuştu:
"Bu statü merkezimizin en önemli görevlerinden birisi bence denize küsmüş olan ülkemizi ve insanımızı denizle barıştırmak olmalıdır. Bu önemli hedeflerimizden birisi mutlaka olmalıdır. Bu ülkenin İstanbul ve Çanakkale Boğazlarıyla dünyanın en önemli su yollarından birine sahip olduğunu belki halkımızın yüzde 30'unun, 40'ının haberi bile yok. Ülkemiz yine Doğu Akdeniz gibi şu anda dünyanın en önemli petrol trafiğine komşu bir yerde. Doğu Akdeniz aynı zamanda ileride dünyanın en önemli doğal gaz rezervlerinden birisi olacak. Ekonomik haklarımızla ilgili çalışmalar mutlaka yapılmalıdır ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin haklarının nasıl korunacağı hakkında araştırmaları merkezimizin mutlaka önemli bir şekilde yapacağına da inanıyorum."
- "Denizcilik ve Küresel Stratejiler Okulu kuracağız"
BAU Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı da "denizlerin önemi" başlıklı bir sunum yaptı.
Merkezin sadece Türkiye'de değil, dünyada eksikliği duyulan bir alanda çalışma yapacağını belirten Yaycı, "Bizim amacımız sadece denizcilik değil, bunun yanı sıra karasal ülkeler de dahil olmak üzere uluslararası ilişkiler, uluslararası politika meseleleriyle ilgili bütün gündemi takip etmek, özellikle Türkiye merkezli olarak milli tezlerimizi ortaya koymak." diye konuştu.
Yaycı, Denizcilik ve Küresel Stratejiler Okulu da kuracaklarını ifade ederek, "Bu okulda hem özel sektörden hem devlet sektöründen ilgililere bu konuyla ilgili görevlilere, bundan istikbal bekleyen gençlere, hepsine eğitim vereceğiz, seminerler vereceğiz. Bunlar günlük, haftalık, aylık sertifikalı programlar olacak. Türkiye ve dünyanın gündemindeki diplomasi konularına denizcilik başta olmak üzere değineceğiz. O konularda tamamen objektif, tarafsız, iç siyasetin dışında tamamen dış siyasete endeksli şekilde birtakım araştırmalar, birtakım bültenler yayınlayacağız."
Yeni tip koronavirüs sürecinden sonra denizlerin öneminin daha arttığı inancını taşıdığını vurguladı.
- "Merkezimizden en büyük beklentimiz bu önemli konularda doğru kaynaklar üretmesi"
Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz de dünyayı ve dünyanın sorunlarını anlayan gençlere ihtiyaç olduğunu söyledi.
Kovid-19'un "mavi ekonomi"yi etkilediğini aktaran Karadeniz, şu ifadelere yer verdi:
"Dünyadaki deniz taşımacılığı inanılmaz azalmış durumda. Deniz ürünlerine olan ihtiyaç, talep yüzde 80 azaldı. Turizm sektörüne baktığınız zaman yüzde 75 ciddi bir küçülmeye gitmeye başladı ve 75 milyon dünyada da iş risk altında.
Tüm bu süreçleri anlamak için de sadece bulunduğu kabukta değil, dünyayı anlayan, dünyanın sorunlarını anlayan, bu sorunları analiz ve tahlil edebilen, muhakeme edebilen gençlere ihtiyacımız var. Bu gençlerimizin sadece belirli bir disiplinle değil, disiplinler arası hukuktan ekonomiye, uluslararası ilişkilerden denizciliğe kadar bulunduğu alanda sağlam ama diğer alanları anlayabilir, çözümleyebilir, uluslararası boyuttaki kavramları konuları tahlil edebilir olması gerekiyor. İşte bizim merkezimizden en büyük beklentimiz de bu önemli konulara doğru kaynaklar üretmesi."
MLA College Direktörü Doç. Dr. Başak Akdemir de konuşma yaptı.
BAU Global Eğitim Kurumları yöneticileri ZANDER-Berlin International University Rektörü Prof. Dr. Yüksel Pögün, BAY Atlantic University Rektörü Doç. Dr. Sinem Vatanartıran, Kıbrıs Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Ağdelen videokonferans yöntemiyle birer sunum gerçekleştirdi.
Program sonunda katılımcıların ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye'nin Libya ile imzaladığı Deniz Yetki Alanları Sınırlandırılması Mutabakatı ilişkin, "Türkiye, Libya'da barış ve istikrarı sağlarken kendi hak ve menfaatlerini de çok akıllıca korumaktadır, savunmaktadır ve geliştirmektedir." değerlendirmesini yaptı.
Libya ile Türkiye'nin tarihsel bağlarına vurgu yapan Yaycı, tarihsel bağların yok sayılamayacağını aktardı.
Yaycı, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusunun çok teknik olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu teknik konuyu ancak ve ancak bu konuda iyi eğitim almış, uzun süreli eğitim almış kişiler yapabilirler. Eline kağıt kalem alıp, 'şuradan sınır çizdim' gibi bir anlayış olamaz. Bu aylarca çalışmayı gerektiren, ışıma noktalarını, karşılıklı kıyıları, bunların kırılma noktalarını, uzantılarını, ilgili kıyıları, sınırlamaları, bunların hepsini bilecek ve o yazılımı buna göre adapte edebilecek kişilere ve nesile ihtiyaç var. Türkiye bir deniz ülkesi ve bunu yapacağız. Kesinlikle umutluyum. Bu gençler bu işi yapacaklar, öğreteceğiz."