MUŞ (İHA) – Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, ülkemizin her bir bölgesindeki insanların yaşam tarzlarındaki farklılıkları kültürel bir zenginlik olarak gördüklerini belirterek, “’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü, bizim kültürümüzün en önemli değerleri arasındadır. Amaç, insanı ve tüm değerlerini yaşatmaktır” dedi.
Avrupa Birliği’nin (AB) Kültürel Miras Yılı kutlamaları çerçevesinde Muş Alparslan Üniversitesinin ev sahipliğinde ‘Genç Nesiller Kültürel Mirasla Buluşuyor’ programı düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda bir konuşma yapan Başkan Asya, “2018 yılının Avrupa Kültürel Miras Yılı olarak ilan edilmesinin ardından AB Türkiye Delegasyonu tarafından kültürel mirasın korunması adına ilimizde böyle bir forumun gerçekleştirilmesinden son derece mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Bu organizasyonda emeği geçen tüm kurum ve temsilcilere şükranlarımı sunarım. Bizler Muş’u anlatırken Sultan Alparslan’ın şanı ve şerefi ile taçlanmış, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir il olduğunu belirtiyoruz. Birçok medeniyetin izlerinin günümüze kadar taşınmasını, kültürel bir zenginlik olarak kabul ediyoruz. Aynı şekilde ülkemizin her bir bölgesindeki insanların yaşam tarzlarındaki farklılıklarını yine kültürel bir zenginlik olarak görüyoruz. Önemli olan bu kültürü uyum içinde yaşatmak ve genç nesillere aktarmaktır. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü, bizim kültürümüzün en önemli değerleri arasındadır. Amaç, insanı ve tüm değerlerini yaşatmaktır. Herkesin fikrine ve yaşam tarzına saygı duyulursa, yeryüzünde barış hakim olur, insanlar da hep mutlu olur. ‘Kültürel miras’ dediğimizde genellikle aklımıza tek bir toplum ve bunun üyeleri arasındaki iletişim gelir. Ancak kültürler kesin sınırlarla ayrılamaz. Sanatçılar, yazarlar, bilim insanları, zanaatkarlar ve müzisyenler farklı kültürlerden olsa veya ayrı dönemlerde yaşasalar da birbirlerinden etkilenirler. Aynı durum normal vatandaşlar için de geçerli. Önemli olan bu süreçte uyumu sağlamaktır. Bu vesile ile nesilden nesile geçen geleneklerimizin, sözlü tarihlerimizin, sanatlarımızın, toplumdaki uygulamalarımızın, geleneksel zanaatkarlıklarımızın, tasvirlerimizin ve göreneklerimizin hep yaşatılması umuduyla hepinize saygılarımı sunarım” dedi.