Kardelen TV ekranlarında Farklı Bakış Programın konuk olan Erzurum Baro Başkanı Av. Talat Göğebakan, gazeteci Esat Bindesen ile İHA Bölge Müdürü Ayhan Türkez’in sorularını yanıtladı. Göğebakan, gündeme ilişkin yaptığı konuşmasında hukuktan spora, siyasetten ekonomiye kadar bir çok konuda görüşlerini bildirdi.
Hukuk Fakülteleri Enkaz Durumuna Geldi
Konuşmasına mesleğinin tanımını yaparak başlayan Erzurum Baro Başkanı Telet Göğebakan, avukatlığın, hak arayışının, haksızlığa karşı başkaldırının ve adalet savaşçılığının vücut bulmuş hali olduğunu söyledi. Türkiye’de de gençlerin bu mesleğe teveccühü bulunduğuna kaydeden Göğebakan, "Ülke genelinde hukuk fakültesi sayısı 100’ü geçmiş durumda, her yıl binlerce mezun veriliyor. 2006 yılında Erzurum Barosu’nda 11 stajyer avukat varken bu yılki sayı 170. YÖK Başkanı Hukuk Fakülteleri açılmayacak dedikten sonra bir kararname ile 3 Hukuk Fakültesi açıldı. Vakıf ve Özel Üniversiteler fen bilimlerinde, mühendislik ve tıp gibi dallarda fakülte açmak istemiyor. Çünkü büyük yatırımlar lazım. Bu yüzden dört duvar, 4 sıra ile hukuk fakültesi açmayı tercih ediyor. Erzurum Barosu’ndan 200’ün üzerinde avukat hakim ve savcılığa geçmesine rağmen sayımız 550’ye yakın. Hukuk Fakültelerinin taban puanı aşağı indirildi. Bu konuda çok fazla şikayet alıyoruz. Nerede ise bir enkaz durumuna geldi" dedi.
Erzurum’un suç dosyası kabarık değil
Erzurum’un suç dosyasının nasıl olduğu ve geçtiğimiz hafta içerisinde yakalanan Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu ile arabuluculuğu değerlendirmesi istenen Göğebakan, uyuşturucu operasyonu ile Erzurum’un bir ilgisi olmadığını belirtti. Burası bir geçiş noktası olduğu için Erzurumluların işlediği bir suç sayılamayacağını vurgulayan Göğebakan "Erzurum çok suç işlenen bir şehir değil. Dava profillerinde öne çıkan bir suç tipi de yok. Arabuluculuk ise uyuşmazlık yaşayan kişilerin, tarafsız bir üçüncü kişiden yardım alarak aralarındaki konuları müzakere ettikleri bir uyuşmazlık çözüm yoludur. Arabuluculuk devlet yargısına ve tahkime bir alternatif değil, tarafların mutabık kalması halinde iyi bir seçenek olarak kabul edilmektedir. Özellikle iş ve ticari davalarda uyuşmazlık varsa mutlaka öncelikle arabuluculuğa gitmeden dava açamazsınız. Adalet Bakanlığı bunu geliştirdi ve yaygınlaştırmak istiyor. Bunu icra ve aile mahkemesinin alınma ihtimalide var" diye konuştu
İdam gelmez
Türkiye’de idam cezasının geri getirilmesine yönelik soru üzerine Başkan Göğebakan, "Toplumu derinden sarsan olayların ardından ilk akla idam cezasının geri getirilmesi geliyor. Bunun sonucu olarak adeta Türkiye’de bir idam cezası rüzgârı esmeye başlıyor. Bazen siyasiler buna ilişkin vaatlerde bulunuyor. Fakat bu heyecan bir süre sonra gündemden düşüyor. Ama şunu söyleyebilirim ki Türkiye’de idamı kimse geri getiremez. Çünkü Avrupa Birliği’nin kapısında bir devletiz. Biz idam cezası getiremeyiz, çok tartışmanın da bir anlamı yok. Çünkü sözleşme imzaladık" dedi
Nafaka ve boşanma davaları
Kamuoyunda en fazla yoksulluk nafakasının yaşandığını sözlerine ekleyen Göğebakan, "Yoksulluk nafakası boşanma ile birlikte muhtaç olan eş için takdir edilen nafaka süresiz. Bu şartlarda ömrünüz boyu nafaka ödeyebiliyorsunuz. Öyle garip çelişkiler oluyor ki tayin yaptırmak ya da bazı avantajlardan yararlanmak için evlenmeden resmi nikah yaptırıyor. Üç gün sonrada boşanma kararı veriyor. Yani hiç evlenmeden dava açıyorlar. Hiç yapmadığınız bir evlilik size ömür boyu nafaka ödemeye mahkum ediyor. Bundan çok şikayet alıyoruz. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda çalışması var, bekliyoruz" diye konuştu
Fetö, Seçim, Erzurumspor ve Teşvik uygulamalarını değerlendirdi
Programın sonlarına doğru Baro Başkanı Talat Göğebakan FETÖ, yerel seçim, teşvik ve Erzurumspor ile ilgili şu görüşlerine yer verdi:
"FETÖ iyi örgütlenmişti. 17- 25 Aralık’tan sonra hayata geçirdikleri 15 Temmuz hain darbe girişimi bunların ne olduğu ortaya çıktı. Bir felaket tabloydu. Devletin en etkin ve ciddi kurumları ele geçirilmişti. Ele geçiremediklerini de örselemişler. 15 Temmuz darbe girişimi üzerine millet karşılarında dik durmuş devlette bunları temizlemek için soruşturmalar başlattı. Birileri de ülke dışına kaçtı. Türkiye’de olağan üstü hal ilan edildi. Son gelinen nokta yargı hızlanmaya ve normalleşmeye başladı. İnşallah bu beladan tamamen kurtuluruz ama bitmediğine inanıyoruz.
31 Mart’ta Türkiye’yi önemli seçim beklemekte. Çıkacak sonuç çok önemli. İyi bir sonuç olursa iktidar genel seçim gibi görecek. Kötü bir sonuç çıkarsa muhalefet bunu güvensiz olarak kabul edip, genel seçime gidilmesini isteyecek. Şu anda görünen ise Türk siyasetini belirleyen Devlet Bahçelidir.
Karakışın hüküm sürdüğü Doğu Anadolu Bölgesi’nde doğalgaz ve elektriğe indirim yapılması gerektiğini ya da yüzde 18 olan KDV’nin alınmaması gerek. Bölgeye yatırım gelmesi ve istihdam yaratabilmek için çok özel teşvik kapsamına alınması lazım. Çünkü nitelikli göç verip, niteliksiz göç alıyoruz. Önlem alınmadığı takdirde çok iyi bir noktaya gelmeyiz. Kaybedecek kanımız kalmadı çünkü çok kan kaybettik.
Üst üste 3 kez şampiyon olarak Süper Lige çıkan BB Erzurumspor ile gurur duyuyoruz. Ben Fenerbahçeliydim. Ama şimdi her Erzurumlu gibi Erzurumsporluyum. Yapmamız gereken şey ise takımı Büyükşehir Belediyesine yük olmaktan kurtarmak. Bunu yapabilecek çok sayıda Erzurumlu olduğunu biliyoruz. Takım puana bakılırsa beklenen ve istenilen yerde değil. Ama verdiği mücadele harika. Erzurum’u süper ligde temsil eden takımın formasına lahmacun, çağ kebabı ve market gibi reklamlarla sahaya çıkıyor. Çok iyi durumlara gelmemiz gerek."