Erzincan Barosu Başkanı Av. Adem Aktürk, ABD Başkanı Donald Trump ve Yardımcısı Mike Pence’nin rahip “Brunson serbest bırakılmazsa Türkiye’ye yaptırım uygularız” sözlerine yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.
Aktürk açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Donald Trump yönetiminin, “Rahip Brunson’u ya şimdi serbest bırakın ya da sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olun” sözleri, baskı ve tehdit içeren tavır ve yaklaşım asla kabul edilemez. Hiçbir kişi ve ülke, Türk yargısının verdiği kararlardan dolayı Ülkemizi tehdit edemez, talimat veremez. Bu durum emperyalist ve tahakkümcü anlayışın yaşama geçirilme çabasıdır, her zaman karşısında olacağız. Emperyalizmi ve yargıya tahakküm anlayışını kınıyoruz. Yargı kararlarına dönük kişiye özel istekler ve düpedüz tehdit içeren bu küstahça açıklamalar karşısında, kararın değiştirilmesi kabul edilemeyecek bir davranış olacaktır. Bir hafta önce tutukluluğun devamı yönünde verilen karara rağmen, bir hafta sonra tedbirin şekil değiştirerek uygulanması yönündeki ihtiyacın hangi nedenlerden kaynaklandığı hususu tartışmalı olabilir, ancak bu kez biçim değiştiren talep, yargıyı yönlendirme, yargı üzerine baskı ve tahakküm anlayışıdır. Bu açıklamalar karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak takınılacak tavır, ülkemizin ve yargımızın ulusal ve uluslararası ölçekteki saygınlığını ciddi biçimde etkileyecek önemli bir mihenk taşı olacaktır. Türkiye tam bağımsız ve egemen, kendi kaderini kendi belirleyen bir cumhuriyet ve hukuk devletidir. Hiçbir şart ve durumda bu ilkelerden ödün verilemez. Devleti temsil ve ilzama yetkili olanları, ülkemizi küçük düşürmeye çalışan ve onurunu zedeleyen bu tutuma karşı hukuk düzleminde gereğini yapmaya davet ediyoruz. Ortaya koymaya çalıştığımız tutum, Rahip Brunson’un yargılandığı davanın içeriğinden de, yargılama aşamasında uygulanan ve değiştirilen tedbirlerden de bağımsızdır. Bu noktada önemli olan husus, emperyalist bir gücün baskısına ve tehdidine boyun eğilip eğilmeyeceğidir. Türk yargısı bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine göre karar verecek olup mutlak surette dosya kapsamına ve delillere göre değerlendirme yapmalıdır. Gösterilecek direnç, yargının geleceğinin şekillendirilmesi ve ülkemizin onuru bakımından yaşamsal bir öneme sahip olacaktır. Bu noktada devletimizin yanında olduğumuzun bilinmesini isteriz."