Silahlardaki millilik oranlarının 2017 yılı sonu itibariyle yüzde 65’lerin üzerine çıktığını belirten Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, "Dışarıya bağımlılıktan kurtulduğumuz gibi, kısıtlamaya tabi tutulmadan, ambargoya uğramadan kendi yerli milli ürünlerimizi silahlı kuvvetlerin envanterine almak suretiyle çok büyük işler yapıyoruz. Bunun en önemli somut iki son göstergesi de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonudur" dedi.
Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan’ı ziyaret etti. Ziyaret sonrası basın açıklaması yapan Alpay değerlendirmede bulundu.
Çok doğru işler yaptıklarını ve yaparken şehrin potansiyelinin farkında olduklarını ifade eden Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, “Üniversitenin potansiyelinin farkındaydık. Bunları birleştirmek için öncülük yaptık. Orada İHA’lar oluştu. İHA’lara bağlı olarak Sivil Havacılık, Türkiye’de önemli işler yaptı. Fırat Üniversitesi Rektörlüğü ve yönetimini de tebrik ediyorum. Onlarla ve işadamlarımızla birlikte çalıştık. Türkiye’de ulusal düzeyde ilk dört bölümü açtıktan sonra, uçak elektrik, elektronik, uçak bakım ve onarım ile birlikte dört bölümü açtık. Ardından ulusal düzeyde Türkiye’de ilk defa insansız taşıt sistemlerini Fırat Üniversitesine kazandırdık. Bu çok kritik ve önemliydi. Dünyanın gittiği noktada terör ile mücadele ve başka alanlarda insansız iş makineleri, helikopter ve uçakları göreceksiniz. Ürünleri yavaş yavaş ortaya çıkarıyorlar. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi insansız tanklarla ilgili olarak bu süreçler devam ederken bu şehir bunun farkına vararak gerçekten ön alarak bu konuda adım attı. Ulusal düzeyde ilk bölümü Fırat Üniversitesinde açmış olduk. Türkiye 7. SİHA havacılık ve kümesi oluştu” dedi.
"Elazığ İHA üs merkezi oldu"
Jandarma Genel Komutanlığının İHA’ları Elazığ’a konuşlandırma kararı aldığını aktaran Alpay, “Bunun en önemli göstergesi ikinci pistin yapımıydı. Cumhurbaşkanımız il kongresinde bunun müjdesini verdi. Şu anda Elazığ havaalanında ikinci pist ihalesi bitti. Bakanlığımız yer teslimini yaptı. Allah nasip ederse bir iki aya kadar ikinci pistimizin de inşaatı başlayacak. Terörle mücadele ulusal mücadeleye dönük bütün hava unsurlarının artık Elazığ merkezli olarak işe müdahale etmesi için bütün alt yapı bitmiş oldu. Şu anda inşaatlar ilerliyor. Bir taraftan da yüksek düzeyde nitelikli elemanlar geliyor. Rütbelilerimiz, subaylarımız, uzman erbaşlarımız konuşlandı. Şuanda 160 civarında İHA’larla ilgili subay ve astsubayımız konuşlandı. Çalışmalar devam ediyor. Bahsetmiş olduğum şey sadece tahmin değil. Planlanması yapıldı ve artık yerleştirmeleri yapılıyor. İkinci yılın sonunda bin civarında subay, astsubay ve uzman erbaş Elazığ’a konuşlanmış olacak. Nitelikli pilot, pilot yardımcısı, teknik eleman teknisyen yardımcısı gibi bin civarında rütbeli askeri personelimiz inşallah konuşlandırılacak. Bir ilave birlik daha geliyor. Burası İHA merkezi oldu. Bayraktar İHA’lar olarak Elazığ’da bir üst oluşturuldu. Şuanda kalıcı inşaatlar yapılıyor. Burası ikinci yılından sonra bütün dünyanın imrenerek baktığı muhteşem bir üs merkezi haline gelecek. Bir havacılık ve savunma merkezi olmuş olacak” diye konuştu.
"Dışarıya bağımlılıktan kurtulduk"
Yerlilik ve millilik oranlarının 2017 yılı sonu itibariyle yüzde 65’lerin üzerine çıktığını dile getiren Alpay, şöyle devam etti:
“Dışarıya bağımlılıktan kurtulduğumuz gibi, kısıtlamaya tabi tutulmadan, ambargoya uğramadan kendi yerli milli ürünlerimizi silahlı kuvvetlerin envanterine almak suretiyle çok büyük işler yapıyoruz. Bunun en önemli somut iki son göstergesi de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonu’dur. Bütün dünya bunları yapamaz. Bu kadar sarsılmadan sonra bunlar başaramaz dedikleri şeyi, Rabbimin yardımı, bu aziz milletin desteği, duası ve olağan üstü çabasıyla yaptık. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde silahlı kuvvetlerimiz, herkes gece gündüz çalıştı. Fırat kalkanını başarıyla tamamladı ve ardından da Zeytin Dalı operasyonunu bütün dünyaya ibret olacak şekilde büyük bir kahramanlık öyküsüyle tamamladı. Bu şu sonucu getirdi. Şunu herkes gördü. Türkiye olmaksızın hiçbir denklem yerini bulmaz. Türkiye olmadan hiçbir denklemde ciddi sonuçlar olamaz ve Türkiye arabuluculuk yaparsa, hakemlik yaparsa o işten doğru sonuçlar çıkar. Hamdolsun ki ülke bu noktada. Bur da herkesin payı var.”