Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, 13-14 Nisan’da aile içinde ihmal, istismar ve tacize uğrayan çocuklar konusunda verilecek cezalarla ilgili konuları görüşeceklerini, iyi hal indirimi cümlesini asla duymak bile istemediğini belirterek, “Benim gönlümden geçen verilebilecek en ağır cezaların verilmesi, bütün haklardan mahrum bırakılmaları, asla ve asla bir daha topluma çıkmamalarıdır” dedi. Van’daki temasları kapsamında sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Ramazanoğlu, Doğu Anadolu Bölgesi’nin kardeşliğin, yarenliğin, yoldaşlığın adı olduğunu belirtti. Ramazanoğlu, "Bizler, doğudan batıya gönül köprüleri kurmaya, kardeşliğimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Bizim için Bursa nasılsa Van’da aynıdır. İzmir’de, Eskişehir’de aynıdır. Çünkü bizler Anadolu’ya açılan bu kapıdan hep birlikte girdik içeri. Bu toprakların kokusunu birlikte çektik içimize. Acılarımızı, sevinçlerimizi ve hüzünlerimizi yine birlikte paylaştık. Bu hassasiyetle iktidarımızın her döneminde insanı, sevgiyi ve hoşgörüyü her zaman sosyal politikalarımızın merkezine aldık" dedi. "Önce insan" sloganıyla başlattıkları yürüyüşte sosyal devlet olmanın ilkelerini her zaman yerine getirdiklerini dile getiren Bakan Ramazanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:"Toplumun tüm kesimlerini kucakladık. Her türlü ayrımcılığa, etnik ve bölgesel milliyetçiliğe şiddetle karşı çıktık. Şeffaf yönetim anlayışıyla her türlü eleştiriye açık olduk. Bu anlamda siyasette başarının da, başarısızlığın da ölçüsü sandıktır. Bizler 1 Kasım Genel Seçimleri sonrasında da 78 milyon vatandaşımıza eşit ve adil hizmet üretiyoruz ve üretmeye devam edeceğiz. Bu kadim coğrafyada mazlumların, kimsesizlerin umudu bizleriz. Bütün insanlık Adem’den son insana uzanan büyük bir kardeşlik zincirinin parçasıdır. Unutmamalıyız ki, ekonomik kalkınmanın, gelişmenin ve toplumun refah seviyesinin yükseltilmesinin yolu birlik ve beraberlikten geçer. Ülkemizin öz kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak daha güçlü bir Türkiye için çalışmaya siz değerli STK’larımızla işbirliği içinde devam edeceğiz. STK’lar özgür düşüncenin, sivil inisiyatifin merkezidir." En büyük savaşın cehalete karşı verilmesi gerektiğini söyleyen Bakan Ramazanoğlu, kız-erkek ayrımı yapmaksızın çocukların en iyi şekilde eğitilerek geleceğe hazırlanması gerektiğini kaydetti. Ramazaoğlu, çocuklara, yaşlılara, kadınlara, şehit yakınları ve gazilere, engellilere yönelik hizmetleri etkin bir şekilde yürüttüklerini bildirerek, "Böylece aile yapısı dağılmadan, doğrudan aileyi destekleyerek ailenin toplumdaki güçlü konumunu sürdürmesini sağlıyoruz. Her zaman zayıfın, yolda kalmışın, mağdur ve muhtaçlarımızın yanında olduk. Asla gösteriş ve riya olsun diye yapmadık bunları. Bu milletimizin en doğal hakkıdır. Biz milletimizin hakkını yine milletimize teslim ediyoruz" diye konuştu. Çocuk şiddeti, tecavüzü ve hakları bakımından toplumdaki hassasiyetlerin aynısını taşıdıklarını dile getiren Bakan Ramazanoğlu, "13-14 Nisan’da bakanlığımızı ilgilendiren bütün kanunları gözden geçireceğimiz bir hukuk çalışması yapıyoruz. Bu çalıştayda ele alacağımız konulardan biri de hem sorumlu olan kurumlarda hem de aile içinde ihmal, istismar ve tacize uğrayan çocuklar konusunda verilecek cezalarla ilgili konuları görüşeceğiz. Benim gönlümden geçen verilebilecek en ağır cezaların verilmesi, bütün haklardan mahrum bırakılmaları, asla ve asla bir daha topluma çıkmamalarıdır. Bu cezalandırmayı aynı zamanda kadın şiddeti içinde istiyorum. Kadınlara karşı şiddet ve tecavüz fiili işleyenler konusunda da sıfır tolerans ve sonuna kadar takip yapıyoruz. İyi hal indirimi cümlesini asla duymak bile istemiyorum. İnsanlık dışı bu suçu işleyen kişilerin iyi hali nasıl olabilir? Böyle bir esveli safile nasıl iyi hal atfedilebilir. Bu konuda asla ve asla bireysel olarak ve bakanlığım olarak tavizimiz yok. Bu konu çalışmalarımız içindedir" şeklinde konuştu. Bakan Ramazanoğlu, daha sonra Yüksekova’dan terör nedeniyle Van’a göç eden Ağırbaş ailesini ziyaret ederek, 100 yaşındaki Zeze Ağırbaş ve aile üyeleriyle sohbet etti.