Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 'İnsan hak ve özgürlüklerinin bu söylediğimiz tüm reformların da güvencesi, teminatı olacak ve bunun çıtasını oluşturacak olan yeni anayasadır.' dedi.
ANKARA (AA) - Bakan Gül, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi'nin açılış törenine katıldı. Gül, konuşmasında, 2002'den bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde her alanda reformlar yapıldığını dile getirdi.
Cumhuriyet'in 100. yılına girerken demokrasi, barış, hak ve özgürlükler ile insanların ekmeğinin artması, güven ve istikrarın daha da çoğalması için reformların devam edeceğine işaret eden Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'na ilişkin, "Daha güçlü bir demokrasi, daha adil bir yargı sistemi ve özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye inancı amacını gerçekleştirmektedir." dedi.
Bakan Gül, çalışma hayatını ilgilendiren faaliyetleri hatırlatarak kamu ihalelerinde rekabetin ve şeffaflığın sağlanması kapsamında kamu ihale mevzuatının gözden geçirileceğini, Avrupa Birliği'nin doğrudan yabancı yatırımları izlemesi çerçeve kararına uyumlu düzenlemeler yapılacağını dile getirdi. Sözleşme ve teşebbüs hürriyetine ilişkin mevzuat ve uygulamaların öngörülebilirlik, kazanmış hakların korunması ve şeffaflık ilkelerinin temelinde gözden geçirileceğini ifade eden Gül, ilkelere aykırılığı tespit edilen hükümlerin iptal edileceğini aktardı.
Gayrimenkul satış sözleşmelerinin noterler vasıtasıyla gerçekleştirilebileceğini, vatandaşların işlerini kolaylaştırmayı amaçladıklarını bildiren Gül, "Tüm amacımız, ekonomi çarkları daha iyi dönsün. Vatandaşımızın refah düzeyi artsın. Hukuk kolaylaştırıcı olsun. İşte bu çerçevede yine çalışmalarımızda ayrıca sürdüreceğiz." diye konuştu.
Bakan Gül, vergi suçunun ayrı ayrı işlenmiş suç olarak kabul edilmesinin de mağduriyetler oluşturabildiğini belirterek bunu tek bir suç olarak kabul edileceğini ayrıca etkin pişmanlık hükümlerinin vergi suçlarında da uygulanacağını söyledi.
Arabuluculuğun çağdaş bir çözüm yöntemi olduğunu anlatan Gül, işçi ve işveren arasındaki arabuluculuk gibi vatandaşla devlet arasında da arabuluculuk sistemini kuracaklarını bildirdi.
"Yeni bir anayasa yarınlarımıza çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır"Adalete erişimin kolaylaştırılmasının temel hedef olduğuna işaret eden Bakan Gül, "Özellikle hukuk devleti niteliğinin, hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesi reform anlayışımızın temelinde yer almaktadır. Geleceğin Türkiyesi'nde hukukun, adaletin, özgürlüklerin çıtasının hep daha yükseğe taşınması ve bu anlamda tam demokrasiye çıkması hukukun üstünlüğüne güven veren adalete bağlılığımızın esasıdır." dedi.
Hukuk ve ekonominin birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanı olduğuna dikkati çeken Gül, "Yatırımların sürdürülebilir olması, ön görülebilir ve sonuçları önceden kestirilebilir bir hukuk pratiğine ihtiyaç duymaktadır." ifadelerini kullandı.
En önemli gündemlerden birinin yeni ve sivil bir anayasa olacağını vurgulayan Gül, şöyle devam etti:
"Özünde milletin iradesi olan yeni bir anayasa yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır. Milletimiz, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına giderken daha özgürlükçü ve tamamen milletimizin idaresiyle yapılmış bir sivil anayasaya kavuşmayı hak etmektedir. Sivil anayasa, yeni anayasa, milletimizin yeni yüzyıla girerken, milletimizin hak ettiği bir sonuç olmaktadır. Bu konu, Türk siyaseti ve milletimizin bir ödevidir. İnsan hak ve özgürlüklerinin bu söylediğimiz tüm reformların da güvencesi, teminatı olacak ve bunun çıtasını oluşturacak olan yeni anayasadır. Türk siyaseti de milletimize bu ödevi yerine getirecektir. İnancımız budur."
Anayasaların toplumsal sözleşme olduğunu vurgulayan Gül, TOBB'un geçmiş dönemlerde yeni sivil anayasa konusunda yaptığı katkılardan bahsetti ve sivil toplum kuruluşlarının da bu sürece katkı vermesini beklediğini kaydetti.
Arabuluculuk uygulamasıBakan Gül, alternatif çözüm yolu olan ve 2013'ten bu yana uygulanan arabuluculuğun, 2018'de iş davalarında zorunlu dava şartı olarak ortaya konduğunu, daha sonra da ticari davalarda ve tüketici uyuşmazlıklarında uygulanmaya başlandığını aktardı.
2013 kasım ayından bu yana uygulanan arabuluculuk kapsamında istatistiki verileri paylaşan Gül, dava şartı arabuluculuk kapsamında ve iş uyuşmazlıklarında 1 milyon 45 bin 407 başvurudan 631 bin 175'inin, ticari uyuşmazlıklarda 278 bin 315 başvurudan 148 bin 682'sinin, tüketici uyuşmazlıklarında ise 32 bin 884 başvurudan 18 bin 799'unun anlaşma ile sonuçlandığını söyledi.
Gül, "Bugüne kadar toplamda arabuluculuk uygulaması kapsamında 1 milyon 807 bin 173 dosyadan, 1 milyon 240 bin 3'ünde anlaşma sağlanmış olup, sistemin başarı oranı yüzde 69'dur. Yani burada 1 milyonun üzerinde dosya mahkemelerde değil, iki taraf oturarak, helalleşerek, kucaklaşarak, işçi-iş veren, iş adamı, tüketici anlaşarak itilafını çözmüştür." diye konuştu.
Arabuluculuk uygulamalarında TOBB gibi paydaşların büyük katkısı olduğunu vurgulayan Gül, bundan sonraki ihtilaflarda da arabuluculuk konusunda cesaretlendiklerini belirterek, önümüzdeki dönemde kapsamın genişletileceğini kaydetti.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 7 Ağustos 2019'da Singapur'da imzalanan "Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonu"na değinen Gül, bu kapsamda ABD'de yapılan arabuluculuk sözleşmesinin Türkiye'deki mahkemelerde de geçerli olacağını bildirdi.
Uluslararası düzeyde ihtilafları çözecek çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Gül, "İstanbul'da finans mahkemesi kuracağız. Yani ticaretin, finansın merkezi olan İstanbul'da sadece oraya bakacak bir ihtisas mahkemesi kuracağız. Böylece ihtilafları çözme irademizi daha da başarılı bir şekilde ortaya koymuş olacağız." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Bakan Gül, programa katılan eski TBMM Başkanı ve TOBB UYUM Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çiçek, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğu ve beraberindekiler ile Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi'nin açılışını yaptı.
Muhabir: İsmet Karakaş