Irak'ın başkenti Bağdat'ta Abbasiler ve Osmanlı dönemlerine ait tarihi binalar yılların ihmal nedeniyle bakıma muhtaç ve çökmek üzere.
BAĞDAT (AA) - Irak'ın başkenti Bağdat'ta Abbasiler ve Osmanlı dönemlerine ait tarihi binalar bakıma muhtaç şekilde zamana direnmeye çalışıyor.
Bağdat'ın merkezi Alavi, Hayfa, Bettavin, Şevvaka, İvaziyye, Kazimiye bölgeleri ve El-Reşit Caddesi üzerinde onlarca tarihi yapı, yılların bakımsızlığı nedeniyle çökmek üzereyken, bir kısmı da yoksul ailelerin sığındığı yuvaya dönüşmüş durumda.
Bu derme çatma ama tarih kokan evlerde yaşayanlar, zaman zaman kendi kısıtlı imkanlarıyla onarım işlerini gerçekleştirse de asıl olarak hükümetin buraları elden geçirerek restore etmesini bekliyorlar.
Başkentte tarihi binaların bulunduğu bölgeler arasındaki Bettavin'in sakinlerinden 83 yaşındaki Abdulmehdi İbrahimi, AA muhabirine zamana direnen binalarda kimlerin yaşadığı hakkında bilgiler verdi.
Bağdatlı İbrahimi, bölgenin eski adının Urfeli (Urfalı) olduğunu, burada vaktiyle Urfalı Türk ailelerin yaşadığını ve bölge isminin onlardan kaldığını söyledi.
Türk ailelerin 1930'larda buradan göç etmesi sonrası bölgeye Iraklı Yahudilerin yerleştiğini belirten İbrahimi, 1940'lı yıllarda ise İsrail'in kurulmasıyla birlikte Yahudilerin ülkeyi terk ettiğini ve tarihi binalara Iraklı Hristiyanların yerleştiğini ifade etti.
Bir zamanlar Bağdat'ın gözde yerleri arasındaydıBettavin bölgesinin 1980'e kadar kadim başkentin en güzel ve özel mimariye sahip gözde yerleri arasında sayıldığını aktaran İbrahimi, zamanla ihmale uğrayarak bakımsızlaştığını şu sözlerle anlattı:
"Bölge, İran-Irak Savaşı'na kadar Bağdat'ın en güzel yerlerindendi. Daha sonra 1.Körfez Savaşı da bölgeyi olumsuz etkiledi ve buralar bakımsız bırakıldı. Buranın sakinleri yıkılmak üzere olan evlerini peyderpey terk etmeye başladı. Günümüze kadar gelen hükümetler de yıkık dökük bu tarihi yerleri ihmal etti ve tüm bunlar sonuçta halkın buralardan vazgeçmesine neden oldu."
Bettavin'deki tarihi binaların metruk bir bölgeye dönüşmesi sonrası ev bulamayan yoksul ailelerin yuvasına dönüştüğünü söyleyen İbrahimi, "Zamanla buralar Bağdat'ın en tehlikeli sokak ve mahallelerine dönüştü, uyuşturucu ve kapkaççılık gibi kötü hadiselerle anılmaya başlandı." diye konuştu.
İbrahimi, "Tarihi eserler kapsamına alındığı için bina sahipleri hiçbir şekilde onarım yapamıyor, ilgili kurumlar da bu bakımsızlığı gidermiyor. Buranın adı tarihi bölgedir ama buna layık hiçbir bakım göremedi." dedi.
Öte yandan Irak Ulusal Müzesi Tarihi Eserler Dairesi Başkan Yardımcısı Saad Hamza, hükümetin imkanlar dahilinde bu gibi tarihi eserlere sahip çıkmaya çalıştığını söyledi.
Hamza, Bağdat'ın özel değil en azından devlete bağlı tarihi bölgelerini kalkındırmayı amaçladıklarını kaydetti.