ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN SURİYE, LİBYA VE ORTADOĞU’NUN YENDEN DİZAYNI İSİMLİ SERİ KONFERANSLARI SUNMAK ÜZERE ERZURUM’A GELEN ARAŞTIRMACI-YAZAR MURAT DOĞANŞAFAK, ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU.
Atatürk Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen Suriye, Libya ve Ortadoğu’nun Yenden Dizaynı isimli seri konferansları sunmak üzere Erzurum’a gelen Araştırmacı-Yazar Murat Doğanşafak, öğrencilerle buluştu.
11-12 Mart tarihlerinde İktisadi ve İdari Bilimler, İlahiyat, Edebiyat ve Fen fakülteleri öğrencilerini Ortadoğu’da yaşanan olaylar hakkında bilgilendiren Murat Doğanşafak, sunumunu slayt, fotoğraf ve videolarla destekledi.
Suriye, Libya ve Ortadoğu’da yaşananları geçmişle ilişkilendirerek tarihten anekdotlarla aktaran Doğanşafak, Ortadoğu ülkelerinin kuruluş aşamalarını, aralarında gerçekleşen savaşları ve olayların günümüze yansımalarını detaylı bir şekilde anlattı.
Ortadoğu ülkelerinin aralarında yaptıkları savaşları, gizli örgütlerin nasıl desteklediklerini ve bu süreçte gerçekleşen silah ticareti ile Ortadoğunun gelecekte nasıl dizayn edildiğinden bahseden Doğanşafak, bu savaşların günümüzde yaşanan olaylarla büyük ilişki içerisinde olduğunu söyledi.
“Ülkemiz, Savunma Sanayinde İleri Bir Seviyeye Ulaştı”
Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları ile kara sularını korumak ve savaş mağduru insanlara daha yaşanılabilir bir ortam oluşturmak için Suriye ve Libya’da var olduğunu söyleyen Araştırmacı-Yazar Doğanşafak şunları ifade etti: “Türkiye; Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve son olarak Bahar Kalkanı Harekâtıyla sınırlarında bulunan terör örgütü mensuplarını temizleyerek savaş mağdurlarına yaşayabilecekleri güvenli bölgeler oluşturdu. Ordumuzun bu harekâtlarda kullandığı yerli ve milli silahların başarısı sayesinde ülkemiz; silah, İHA ve SİHA üretiminde ne kadar ileri bir seviyeye ulaştığını bütün dünyaya gösterdi.”
“Ordumuz aynı zamanda İdlib’te yaşanan insani drama seyirci kalmayarak, burada yaşayan halka sosyal ve ekonomik anlamda destek sağladı. Çünkü Türkiye’nin bölgeyle tarihi bağları, akrabalıkları ve güçlü ilişkileri var. Daha 98 yıl önce bu bölgeler Türk topraklarıydı ve sahte çizgilerle bizden ayrıldı. Türkiye bölgeye müdahale etmeseydi, sınırlarımız Türkiye düşmanı terör örgütleriyle dolacak ve ülkemizde istedikleri eylemi yapabilme kabiliyetini elde edeceklerdi” ifadelerini kullandı.