Ardahan’da Kadınlar günü etkinliği

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, Ardahan Valisi Mustafa Masatlı’nın eşi Esra Masatlı’nın katılımı ile çeşitli etkinlikler düzenlendi.

Etkinlikler kapsamında, ilk olarak Devlet Hastanesi Kadın Doğum ünitesini ziyaret eden Esra Masatlı, doğum yapan ve tedavi gören kadınlarla görüştü. Kadınlarla bir süre sohbet eden Esra Masatlı, karanfil takdim ederek günlerini kutladı.

Masatlı, ardından Kadın Konuk Evini ziyaret ederek, burada ki kadınların ve kadın personelin gününü tebrik etti. Etkinlikler daha sonra Polis Evinde düzenlenen Dünya Kadınlar Günü programıyla devam etti. Misafirleriyle tek tek görüşerek, günlerini tebrik etti.

Esra Masatlı, günün önemine ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Kıymetli misafirler, sevgili hanımlar, bu özel ve anlamlı günde, her biri çok kıymetli siz kadınlarımızı misafir etmekten ve sizlerle birlikte olmaktan çok mutluluk duyuyorum. Hepiniz hoş geldiniz. Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya kadınlar günü kutlu olsun. Değerli hanımlar, 1857 yılında daha iyi şartlarda çalışmak isteyen 129 kadının hayatını kaybetmesinin üzerinden 162 yıl geçti. 8 Mart tarihinin, Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilmesi, bu vahim tablonun bir eseridir. Türk toplumunda Kadın, evinde iyi bir anne, iyi bir eş, dışarıda iyi bir iş kadını ve bu vatanı korumak için hiç düşünmeden canlarını, kanlarını veren Aziz Şehitlerimizin annesidir. Bu anlayışın bir gerekliliği olarak Türk kadını, dünyada birçok büyük devletten bile daha önce sosyal haklar edinmiş, 1930 yılında belediye meclislerine, 1933 yılında muhtarlığa ve 1934 yılında milletvekilliğine seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.

Sevgili hanımlar, ülkemiz, her türlü farklılığı güzel bir ahenkle içerisinde barındırmaktadır. İşte bu ahenk gerek sosyal açıdan, gerek kültürel açıdan sahip olduğumuz büyük bir zenginliktir. Sahip olduğumuz bu zenginliklerle beraber bizler, ilk insanlar Adem ve Havva’dan beridir kadın ve erkeğin bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna inanan bir gelenekten geliyoruz. Cahiliye döneminde kadınlara değer verilmezken ve kız çocukları öldürülürken, Yüce Peygamberimizin getirdiği İslam anlayışı kadını hak ettiği yere getirmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammet’in, “Cennet anaların ayaklarının altındadır” hadisi de inancımızda kadının yerini ve değerini ap açık ortaya koymaktadır. Bugün bizler, cinsiyetler arası adaleti şiar edinen bir dinin mensupları olarak kadın ve erkeğin karşılıklı adalet ve hakkaniyet içinde yeryüzünü birlikte imar edeceğine inanıyor ve bunun için çabalıyoruz.

Değerli hanımlar, tarih boyunca Türk kadını, hayatın her safhasında erkeklerin yanında yer almış, her türlü sorumluluklarını paylaşmış ve bu özverisini Kurtuluş Savaşı’na verdiği destekle ispatlamıştır. Düşman işgali altında ki vatan toprağının kurtarılması için canını ortaya koyan, cepheye kurtuluş mermisi taşıyan Türk kadını, bu kahramanlığını, cesaretini ve fedakârlığını dünya tarihine yazdırmıştır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, “Dünyada hiçbir milletin kadını, ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim’ diyemez” sözleriyle Türk kadınının değerini ifade etmiş ve hak ettikleri şekilde onurlandırmıştır.

Bugün, ülkemizin gelişmesi, büyümesi ve dünya devletleri arasında her alanda adından söz ettirecek konuma gelmesiyle birlikte, kadınlarımız da sadece eşinin, çocuklarının, ailesinin yanında yer alan, onlara destek olan değil, aynı zamanda gelecek planları da yapabilen ve başarı hayalleri bulunan bireyler haline gelmiştir.

Sevgili hanımlar, zaman, günümüz kadınları olarak kişisel sorunlarına çare arayan, desteğe ihtiyaç duyan kadınlar değil, dünya sorunlarına çözüm üreten, hayatın akışına yön verebilen, karar mekanizmasında söz sahibi olabilen, bir oluşumu sevk ve idare edebilen kadınlar olma zamanıdır. İstihdam edilen değil, istihdama yön verebilen kadınlar olma zamanıdır. Çünkü kadınlar toplumu ileri götüren sosyal dinamiğin temel kaynağıdır. Zira güçlü kadın, güçlü toplum demektir. Güçlü toplum, güçlü devlet demektir.

Bilinmelidir ki; Kadın toplumun içindeyse o toplum medenidir, ileridir, üretkendir ve sevgi bağları güçlü bir toplumdur.

Sözlerime son verirken, Aziz Şehitlerimizin anneleri başta olmak üzere, üzerlerine türlü zorluklar yüklenen, ailesini, sevdiklerini korumak, kollamak için kendisini feda eden kadınlarımızın ve tüm kadınlarımızın gününü yürekten kutluyor, daha güzel yarınlar için kadınlarımızın daha güçlü olmasını temenni ediyorum.”