Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı ve Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Altay, Covid-19, döviz kuru artışları ve yüzde 17 olan politika faizinin, vatandaşa zam olarak yansıdığını ve alınması gereken önlemleri değerlendirdi.
Altay, “Öyle sancılı bir süreçten geçiyoruz ki Covid-19 nedeniyle yaşadığımız sıkıntılı dönem, etkisini uzun bir süre daha göstermeye devam edeceğe benziyor. Aşılama süreci ve vaka sayılarında azalma olumlu sonuçlar verse de kapanan işletmeleri, borçlanan esnafları eski haline getirmeyecektir” dedi.
Sosyal medya ikinci el platformlarında masa, sandalye, devren kiralık dükkan ilanlarının yoğun olduğunu dile getiren Altay, “Halk sokağa çıkma yasağı ile, kepenk kapatma ile, enflasyondan kaynaklanan zaruri harcamalarını azaltma ile elini taşın altına koyuyor. Birazda ekonomiyi yönetenlerin her alanda; gerek tasarruf, gerek yardım, gerekse vergiler konusunda ellerini taşın altına koymaları gerekiyor. Çünkü yukarıda belirttiğim sorunlar enflasyonu tetikleyen nedenlerdir. Ve aylarca iş yapamayan veya işletmesini kapatmak zorunda kalan esnafa verilen yardım çok düşük bir rakamdır.
Ülkemizde halkın hissettiği enflasyon oranı yüzde 40’larda. Kış kendini hissettirdiği bu günlerde elektrik ve doğalgaz faturaları vatandaşların evini ısıtmakla kalmıyor, cebini de yakıyor! Bu gerçekler ışığında TUİK’in yazıp, yönetip ve oynadığı bir sinema kuşağı ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
Öncelikle TUİK’in tam bağımsız bir şekilde güvenilirliğini kazanması ve sepette sadece temel ihtiyaç ürünlerinin yer alması gerektiğini anlatan Altay, “Ekonomi ve Merkez Bankası yönetiminin değişmesi ile başlatılan ekonomik reform, geç kalınmadan hayata geçirilmelidir. Finansal dengeler minimum seviyeye inmeden, Dolar ve faiz düşmeden fiyat artışlarının önüne geçilemez. En önemlisi vatandaşın TL’ye olan güveninin tekrar kazandırılması gerekiyor. Geçen yıl yaşadığımız döviz mevduatı alımları, 2021 yılının ilk haftasında da artarak devam etti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "yastık altındaki dövizinizi bozdurun” çağrısına yurtiçi yerleşikler kulak tıkar oldu. Merkez Bankası haftalık para ve banka istatistiklerine göre, 8 Ocak haftasında 235 milyar 857 milyon Dolar ile döviz mevduatı yeni rekor seviyesine ulaştı. Bir önceki haftaya göre 199 milyon Dolar’lık bir artış yaşandı. Bunun yanında TL’ye duyulan güvensizlik altın talebinin artmasına da neden oluyor. Vatandaşın yastık altında tuttuğu altının değerinin 250-280 milyar Euro’ya ulaştığı tahmin ediliyor.
Fiyat artışlarını sadece iktidara yüklemek haksızlık olur. Bazı üretici, aracı, satıcı ve sağlayıcılara ayrı bir parantez açmak gerekiyor. İktidarda kim olursa olsun. Ülkemizde fırsatçılar olduğu sürece biz hiç bir zaman Almanya, Finlandiya, Norveç olamayız. Çünkü yangından mal kaçırırcasına olağanüstü durumlardan nemalanan, ürünlere keyfi zam uygulayan fırsatçılar var bu ülkede! Ticaret Bakanlığı bu kişilerin üzerine giderek ceza uyguluyor. Yeterli mi? değil. Daha fazla denetmen, müfettiş veya personel ile bu kişilere göz açtırmamak gerekiyor. Tabi bu durumda tüketicilere de görev düşüyor. Haksız fiyat artışı uygulayan firmaları en fazla 5 dakika ayırarak şikayet etmek gerekiyor. Şikâyet edilmeli ki tüketicilerin biraz daha fazla harcamasına, belki tasarruflarına, çocuklarının geleceğine göz dikenlere gereken cezalar verilsin. Fahiş zam yapan işletmeler, internet sitelerinden ekran görüntüsü alarak, markette ise raf fotoğrafını çekerek Play Store’dan kolayca indirebilen HFA’ ya, Ticaret İl Müdürlüklerine ve Alo 175’e şikayet edilebiliyor. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı, haksız fiyat artışı ve stokçuluğa ilişkin şikayetlerin 7 gün 24 saat hızlı bir şekilde iletilmesi için "0552 189 0 189" numaralı WhatsApp hattını hizmete sundu. Böylelikle tüketicilerden gelen ihbar ve şikayetler için gerekli işlemler hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.” şeklinde konuştu.