Allianz Risk Barometresi 2021'de salgın kaynaklı riskler öne çıktı

- Allianz Global Corporate & Specialty Üst Yöneticisi Joachim Müller: - 'Allianz Risk Barometresi 2021’de, Kovid-19’a bağlı risk üçlüsünün baskın olduğu görülüyor. İş kesintisi, salgın ve siber saldırı riski birbirine güçlü bir

Genel 17.02.2021 11:43:38 0
Allianz Risk Barometresi 2021
Tarih: 01.01.0001 00:00

İSTANBUL (AA) - Allianz Global Corporate & Specialty (AGCS) tarafından gerçekleştirilen yıllık küresel iş dünyası riskleri anketi Allianz Risk Barometresi'nde, iş kesintisi yüzde 41 ile en büyük iş riski olurken, salgın yüzde 40 ile ikinci, siber olaylar ise yine yüzde 40 ile üçüncü sırada yer aldı.

Allianz açıklamasına göre, AGCS tarafından gerçekleştirilen yıllık küresel iş dünyası riskleri anketi Allianz Risk Barometresi anketinin 10’uncusu yayınlandı.

Üst yöneticiler (CEO), risk yöneticileri, brokerler ve sigorta uzmanları dahil 92 ülke ve bölgeden 2 bin 769 uzmanın görüşlerinin yer aldığı çalışmada, iş kesintisi, salgın ve siber olaylar 2021 yılı için birbirine güçlü bir şekilde bağlı olan en önemli üç iş riski olarak gösterildi.

İş kesintisi ankette yüzde 41 ile en büyük iş riski olurken, salgın yüzde 40 ile ikinci, siber olaylar ise yine yüzde 40 ile üçüncü sırada yer aldı. İş riskleri arasında 17’nci sıradan 2’nci sıraya yükselen salgın, 2021'de iş kesintisinin başlıca nedeni oldu.


- İklim değişikliği 9’uncu sıraya geriledi


"Siber saldırı" riskinin, "salgın"ın hemen ardından geldiği çalışmada, şirketlerin aşırı olaylar için tedarik zincirlerinin risklerini azaltmaya ve iş sürekliliği yönetimini artırmaya çalıştığı yorumu yapıldı.

10’uncu Allianz Risk Barometresi’ne göre 4’üncü sıradaki pazar gelişmeleri, 8’inci sıradaki makroekonomik gelişmeler ve 10’uncu sırada yer alan siyasi şiddet, artan riskler arasında.

Doğal afetlerin (yüzde 17) 4’üncü sıradan 6’ncı sıraya düştüğü risk barometresinde, orman yangınları veya kasırgalar gibi çok sayıda küçük olaydan kaynaklanan toplam kayıplar 2020'de yaygın bir yıkıma ve önemli ölçüde hasara yol açsa da 2017'deki Harvey Kasırgası gibi tek bir büyük olayın görülmediği üst üste üçüncü yıl olduğuna işaret edildi.

Öte yandan bu yılki çalışmada iklim değişikliği (yüzde 13) 9’uncu sıraya geriledi. Ancak, 2020 yılının şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olduğu göz önüne alındığında, iklim değişikliğiyle mücadele ihtiyacının her zamanki kadar yüksek olmaya devam ettiği ve 2021’de bir öncelik olarak yeniden gündeme geleceği kaydedildi.


- "Bağlantılı dünyamızın artan kırılganlıklarını gösteriyor"


AGCS CEO’su Joachim Müller, koronavirüs salgınının, işletmelerin zorlu olaylara hazırlıklı olması ve hayatta kalabilmesi için risk ve iş sürekliliği yönetiminin daha da gelişmesi gerektiğini hatırlatan bir gösterge olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Allianz Risk Barometresi 2021’de, Kovid-19’a bağlı risk üçlüsünün baskın olduğu görülüyor. İş kesintisi, salgın ve siber saldırı riski birbirine güçlü bir şekilde bağlı olup, yüksek düzeyde küreselleşmiş ve bağlantılı dünyamızın artan kırılganlıklarını gösteriyor. Salgın tüm dünyadaki ülkeleri sıkı bir şekilde sarmaya devam ederken, kendimizi küresel çapta bir bulut kesintisi veya siber saldırı, iklim değişikliğinin yol açtığı doğal afetler ve hatta başka bir salgın gibi daha sık görülebilecek aşırı senaryolara da hazırlamalıyız."


- "Çevre ve iklim değişikliği ile doğal afetler kaynaklı riskler sıralamada ilk 10 arasında yer aldı"


Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan da 2021'den önce, Allianz Risk Barometresi’nde 10 yıl içinde 16’ncı sıradan daha yüksek bir sıraya hiç çıkmayan salgının, 2021 yılı ile birlikte 16 ülkede bir numaralı risk olarak gösterildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Salgın, tüm kıtalarda en büyük üç risk arasında yer alırken ilk 10 risk analizinin yapıldığı 38 ülkeden 35'inde birinci risk oldu. Çevre ve iklim değişikliği ile doğal afetler kaynaklı riskler de sıralamada ilk 10 arasında yer aldı. Rapor, iklim değişikliğinin, 2021’de de öncelik olarak gündemde olacağına işaret ediyor. Günümüzde risk algısı, riske yönelik önemler ve aksiyonlar değişim içerisinde.

Artık tüm iş süreçlerini sadece ekonomik değil aynı zamanda çevresel ve sosyal boyutta ele alan ve değer yaratan şirketlerin ön plana çıktığı, geride kalmış şirketlerin ise bu eksiği daha fazla hissettiği bir döneme giriyoruz. Pandemi de yeniden gösterdi ki bundan sonra her işletmenin her iş sürecini, ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) boyutlarının tümünü kapsayan bir bakış açısıyla gözden geçirmesi gerekiyor."


Anahtar Kelimeler: