AK Parti İl Başkanı Öz, “12 Mart yalnızca Erzurum’un değil, Anadolu’nun da kurtuluş tarihidir”

AK PARTİ ERZURUM İL BAŞKANI MEHMET EMİN ÖZ, KURTULUŞUNUN 102. YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE YAYIMLADIĞI MESAJDA, 12 MART 1918 TARİHİNİN BİR MİLAT OLDUĞUNU KAYDETTİ. ERZURUM’UN DÜŞMESİ HALİNDE ANADOLU’NUN AYAKTA KALAMAYACAĞINA VURGU YAPAN

Genel 11.03.2020 12:37:21 0
AK Parti İl Başkanı Öz, “12 Mart yalnızca Erzurum’un değil, Anadolu’nun da kurtuluş tarihidir”
Tarih: 01.01.0001 00:00

AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, Kurtuluşunun 102. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, 12 Mart 1918 tarihinin bir milat olduğunu kaydetti. Erzurum’un düşmesi halinde Anadolu’nun ayakta kalamayacağına vurgu yapan Başkan Öz, “12 Mart bu bakımdan yalnızca Erzurum’un değil, Anadolu’nun da kurtuluş tarihidir” dedi.

Türk tarihinin büyük zaferler yanı sıra büyük acılar da barındırdığının altını çizen AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, Ermeni mezaliminin bunlardan biri olduğunu kaydetti.

BELGELER VAHŞETİ ANLATIYOR

Osmanlı Arşivleri’nde bulunan belgelerden anlaşıldığına göre Ermeni ve Rum çetelerinin kadın, çocuk ayırmadan katliam yaptıklarının altını çizen Öz, “Ev ve sokaklarda ele geçirdikleri herkesi katlettikleri ve derilerini yüzdükleri, kadınlara tecavüz edip hamile olanların karınlarını yararak ceninleri dışarı çıkardıkları, ekmek verme bahanesiyle Müslümanları zorla bir mağazaya toplayıp yaktıkları, kasaba ve köylerde toplam binlerce Müslümanı şehit ettikleri, çok sayıda köy ve nahiyede cami, mescid, mektep, medrese, tekke, otel, hamam, dükkân, hükümet ve belediye dairelerinin tümünü yaktıkları belgelerle sabittir” dedi.

YENİ NESİL BİLİNÇLENDİRİLMELİDİR

Yüz yıllarca birlikte yaşadıkları komşularına bu zulmü reva gören Ermenilerin tazminat ve toprak iddiasını sürdürdüğünü de hatırlatan Başkan Öz, bu nedenle yeni neslin bilinçli yetiştirilmesinin çok önemli olduğunu belirtti. Mesajında Ermeni mezaliminin Müslüman halka yaptıklarının üzerinin örtülmemesi gerektiğinin altını çizen Başkan Öz, “Bugün Ermeni lobisinin faaliyetleri neticesinde ülkemize karşı bir soykırım baskısı uygulanmaya çalışılmaktadır. Farklı ülke meclislerinin soykırım yalanını kabul ederek ülkemiz aleyhine çemberi daraltmaya çalıştığı açıkça ortadadır. Bu durum karşısında bir zamanlar yaşandı ve bitti denilerek tarihin üzerinin kapatılması, yeni nesillerin bu bilinçle yetiştirilmemesi vahim bir hata olur. Bu noktada araştırmacılarımıza önemle görevlerin düştüğü kanaatindeyim. Osmanlı belgelerini yalnızca akademisyenlerin arasında dolaşan bilgi parçaları olmaktan çıkarmalı, halkın dilindeki anlatımları ise masal tadından kurtarmalıyız. İnsanlarımızın belgeleri görebileceği yayınlara, yaşanan olayların vahametini anlayabileceği kültürel faaliyetlere ihtiyaç vardır. Bu noktada her kesim kendi üzerine düşen vazifeyi yerine getirmek için çabalamalı, birlik ve beraberlik içinde hareket edilerek Ermeni lobisinin çabaları boşa çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı.

BİR BELGE HAYKIRIYOR: SULAR CESETLERLE DOLUYDU

Mesajında devlet arşivlerinde yer alan bir belgeye de yer veren Başkan Öz, sözlerine şöyle devam etti:

“Katliamın boyutlarını anlayabilmek için yalnızca bu belgeye bakmak bile yeterlidir. Devlet Arşivlerinde HR. SYS. 2878/42 numarasıyla kayıtlı bulunan bu belgede Doğu’daki bazı köylerin Ermeniler tarafından yağmalanıp ahâlisinden bazılarının da feci şekilde katledildiği anlatılıyor. Sarıkamış sınırındaki Terek köyü halkının hepsinin Sarıkamış civarındaki derede kesildiğini haber veren belgede bazı köylerin ahâlisinin tamamen katledilip bütün eşya ve hayvanlarının gasbedildiği, Zengibasar’ın işgalinden sonra ahâlinin bir kısmının makinalı tüfeklerle öldürüldüğü; Aralık’a doğru kaçan bin beş yüz kadar çoluk çocuğun ise suya atılarak boğulduğu belirtiliyor. Yine aynı belgede Kosor etrafındaki suların insan cesetlerinden içilmez hale geldiği, bölgede tam anlamıyla soykırım yapıldığı ve Müslümanların tamamının yok edilmesinin hedeflendiği ifade ediliyor. Kurtuluşumuzu kutlarken yaşanan bu zulmü tüm detaylarıyla hatırlayarak ülkemizin etrafında oluşturulmaya çalışılan soykırım yalanını parçalamak için çalışmalıyız. Burada sadece bir belgeye yer verdik, arşivlerimizde binlercesi var. Dünyaya haklı davamızı anlatabilmek için belgelerimizi en iyi şekilde değerlendirerek gerçeği anlatmamız ve bilinçli nesiller yetiştirmemiz gereğini bir kere daha vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle vatan toprağına kanları dökülmüş tüm şehit ve gazilerimizi bir kere daha rahmetle anıyor, uğrunda can verdikleri bayrağımızı ebediyen dalgalandırmak için her şeyimizi feda etmeye hazır olduğumuzu bir kere daha vurgulamak istiyorum.”


Anahtar Kelimeler: