Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, 'Toplumun tüm kesimlerinin menfaatlerini korumak ve ortak paydayı gözetmek üzere çalışma hayatında düzenleyici ve denetleyici bir rol üstlenmekteyiz'
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, işçi ve işverenin yanı sıra çalışma hayatında devletin de üçüncü aktör olduğunu belirterek, "Toplumun tüm kesimlerinin menfaatlerini korumak ve ortak paydayı gözetmek üzere çalışma hayatında düzenleyici ve denetleyici bir rol üstlenmekteyiz." dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde ilki gerçekleştirilen "Çalışma Hayatı Buluşmaları 1-Hukuki Uygulamaların Analizi" adlı toplantı, Etiler'deki bir otelde gerçekleştirildi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün de katıldığı toplantıda işçi, işveren ve yargı tarafları bir araya geldi.
Açılış konuşmasını yapan Bakan Selçuk, işveren ve işçi temsilcileriyle sürekli diyalog halinde olduklarını belirtti. Kendilerine işçi ve işveren tarafından en çok yargı uygulamaları konusunda talepler geldiğini anlatan Selçuk, çalışma hukukuyla ilgili uygulamalar konusunda yüksek yargı mensuplarıyla bir araya gelme, bir masa etrafında konuşma arzularının kendilerine iletildiğini ifade etti.
Selçuk, "Türkiye'nin daha güçlü, daha huzurlu ve müreffeh bir ülke olmasını istiyoruz. İnanıyoruz ki daha güçlü bir Türkiye'yi daha çok üreten, daha çok kazanan ve kazandıkça daha çok paylaşan bir ekonomi içinde kurabiliriz. Hepimizin ortak arzusu, ekonomimizin büyümesi ve daha fazla istihdam sağlaması." diye konuştu.
Türkiye'nin 83 milyon nüfusu ile büyük bir potansiyeli olduğunu kaydeden Selçuk, SGK'nin 2019 verilerini şöyle paylaştı:
"Ülkemizde 22 milyonun üstünde aktif sigortalı bulunuyor. 22 milyon sigortalı, bir taraftan bakmakla yükümlü oldukları aile efradının geçimini sağlıyor. Bu 22 milyon sigortalı içerisinde en büyük grubu, 4A statüsündeki 16 milyon çalışan oluşturuyor. Bizim 1 milyon 900 bin de iş yerimiz, işverenimiz mevcut."
İşçi ve işveren arasındaki ilişkinin her şeyden önce iki taraf arasında yapılmış hukuki sözleşme olan bir iş akdine dayandığını hatırlatan Selçuk, bu durumun "Bu, iki kişi arasındaki bir sözleşmedir." deyip geçilecek bir konu olmadığını, herkesi ilgilendiren bir payda olduğunu belirtti.
"Çalışma hayatında devlet 3. aktör"Selçuk, işçi ve işverenin yanı sıra çalışma hayatında devletin de üçüncü aktör olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Toplumun tüm kesimlerinin menfaatlerini korumak ve ortak paydayı gözetmek üzere çalışma hayatında düzenleyici ve denetleyici bir rol üstlenmekteyiz. Emeklilerimizi, yaşlılarımızı, engellilerimizi, işsizlerimizi, yoksullarımızı, köylümüzü, çiftçimizi, her kesimin çalışma hayatındaki menfaatlerini korumaya, bu anlamda da düzenlemeleri revize etmeye çalışıyoruz. Çalışma hayatında bu üç aktör, yani işçi, işveren ve hükümetimiz sosyal diyalog ve çalışma barışının pekiştirilmesinde önemli bir rol üstleniyor."
Bakan Selçuk, son 17 yılda çalışma hayatına yönelik reform niteliğinde düzenlemeler yaparak önemli kanunlar çıkardıklarını anlattı.
Toplantının temel amacının, yargı ile işçi ve işveren taraflarını bir araya getirerek bunlara çözüm üretmek olduğunu belirten Selçuk, "Mevzuattaki eksiklik ve boşluklar olduğu zaman da bunlara ilişkin tespitleri beraber yapacağız." dedi.
Gün boyu devam edecek toplantıda iş davalarında zorunlu arabuluculuk, iş sözleşmesinin feshi ve feshe bağlı haklar, belirli süreli iş sözleşmesi, yurt dışı işçi istihdamı konuları masaya yatırılacak.
Çalışma Hayatı Buluşmaları, farklı başlıklar altında ilerleyen süreçte farklı periyotlarda devam edecek.