Dört gün önce İstanbul’da bir toplantıda konuşma yaptı Abdullah Gül. Konuşmasında… “Popülizm, demokrasiyi çürütüyor” dedi. “Popülizm, kuvvetler ayrılığını, adaletin bağımsızlığını hedef alıyor” dedi. “Hesap verebilirlik, hür basın… Popülist ülkelerde geriliyor” dedi. “Popülist liderler, bölgelerinde savaş çıkarırlar” dedi. “Popülist liderler balık verirler ama balık
nasıl tutulur öğretmezler” dedi. “Bir gün balık bittiğinde sıkıntılar, felaketler çıkar ortaya” dedi. Dedi oğlu dedi yani. Örnekler vermeyi de ihmal etmedi ha! ABD’den örnek verdi. Avrupa’dan örnek verdi. Venezuela’dan örnek verdi. Asya’dan örnek verdi. Birçok ülkenin, birçok liderin adını verdi. Bir tek
Türkiye’den söz etmedi. “Türkiye’yi kastediyorum” da demedi, “Türkiye’yi kastetmiyorum” da demedi. Sadece soğuk bir tebessümle yetindi. Türkiye’nin bugünkü yönetimiyle ilgili düşüncelerini açıkça ve mertçe söyleyemeyecek kadar ÜRKEK. “Sen Türkiye’yi mi kastediyorsun” dendiğinde “Ne münasebet canım” deme hakkını saklı tutacak kadar KURNAZ. “Madem ürküyorum, madem net konuşamıyorum, bari susayım” demeyecek, diyemeyecek kadar HIRSLI. İşte Abdullah Gül budur! Ahmet Hakan. Hürriyet Gazetesi. Kendisi aslında muhalif ama bu yazısında çok doğru yazmış. Bu yüzden sizinle paylaşmak istedik.
SİZDEN İSTEĞİMİZ
Bu gönderiyi beğenerek, sosyal medyada paylaşarak veya whasapp'tan telefon rehberinizdeki kişilere göndererek daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilir, daha fazla insanın bu konu hakkında bilinçlenmesine destek verebilirsiniz..