Ağrı’da arıcılık faaliyetleri yürüten arıcılar, havaların soğumasıyla birlikte arılarını kış uykusuna yatırıyor.
Ağrı’da arılarını sıcak bölgelere götürme imkanına sahip olmayan arıcılar, arılarını 6 ay boyunca eksi 30’u bulan havalarda kar altında bekletiyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nde arıcılık faaliyeti yürüten bal üreticileri, genel olarak arı kovanlarını yazın bölgedeki bitki florası zengin bölgelere bırakıp, kışın ise batıdaki sıcak bölgelere götürürken bazı arıcılar bu imkandan mahrum oldukları için kaldıkları bölgede arılarını bekletip yaklaşık 6 ay boyunca kar altında bekletiyor.
Şehir merkezinde yaşayan ve 20 yıldır arıcılıkla uğraşan Cemil Kotan (56), arıcılık faaliyetleri yürüttüğü Ağrı’da arılarını Dambat köyünde kar altında bekletiyor.
Kış mevsiminde arılarını karın altında soğuktan muhafaza etmek için yaptıkları zahmetli mesaiyi anlatan evli ve 6 çocuk babası Cemil Kotan, bölgede hava sıcaklıklarının sıfırın altında eksi 30 dereceleri bulduğunu söyledi. Kovanların dondurucu soğuk, yağmur ve kardan etkilenmemesi için çeşitli aparatlarla önlem aldıklarını dile getiren Kotan, arıların açlıktan ölmemesi için de kovanlara yeterli miktarda bal veya arı keki koyduklarını belirtti. Kotan, yaptığı konuşmada, Ağrı’daki arıcıların soğuk hava şartlarından dolayı çok mağdur olduklarını dile getirerek, “Hava sıcaklıkları sıfırın altında 30 dereceye kadar düştü. Arılarımız şu anda karın altında gömülü durumda. Artık arılar ne kadar sağ kalabilir, ne kadar kalmaz o da arıcının bıraktığı yiyeceğe, soğuğa ve rutubete bağlı. Arılarımız yaklaşık 6 ay boyunca karın altında kalıyor. Biz arıcılıkta en çok kışın sıkıntı çekiyoruz“ dedi.
Ağrılı arıcılar olarak çok mağdur durumda olduklarını belirten Kotan, Ağrı balının yeterince tanıtılmamasından ve gerekli desteklerin verilmemesinden dolayı hak ettiği yerde olmadığını vurguladı. Kotan, “Biz Ağrılı arıcılar olarak gerçekten çok mağduruz. Bunu tüm Türkiye’nin görmesi lazım. Ağrı Türkiye’de arıcılıkta 2. Konumda. En güzel bal burada ama biz imkansızlıklarımızdan dolayı balımızı tanıtamıyoruz. Biz Ağrılı arıcılar olarak genel olarak şekersiz çalışıyoruz. Ağrı’nın balında şeker oranı sıfır diyebilirim. O da istisnadır tabi kaideyi bozmaz. Ağrı balını Anzer balıyla yarıştırabiliriz diyebiliriz. Fakat sahipsiz kaldığımız için ve sesimizi duyuramadığımız için patent alamıyoruz ve bu yüzden de bu sıkıntıları yaşıyoruz. Biz bu anlamda yardım yapılmasını istiyoruz. Ağrı balı hak ettiği yerde değil. Bu yardımlar yapılsın ki dış pazarlara açılabilelim" şeklinde konuştu.
Halk arasında şekerli balın yanlış bilindiğine değinen Arıcı Kotan, “Bizim halkımızda şöyle bir ön yargı var. Donmuş bal şekerli bal olarak yayılmış. Halbuki bal donmadığı zaman sıkıntılıdır. Dünyada 3 şey donmadan korunmaz. Bunlardan biri bal, biri su, biri de zeytinyağı. Bunlar kendini donarak korumaya alırlar. Yıllarca donmuş halde kalsa bozulmaz“ ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında Ağrı Valisi Süleyman Elban’ın Ağrı balına verdiği destekleri için teşekkür eden Kotan şunları aktardı:
“Bu arada yeri gelmişken söylemek istiyorum. Sayın Valimiz Süleyman Elban’a arıcılarımıza verdiği desteklerden ötürü çok teşekkür ediyorum. Süleyman Elban buraya geldikten sonra Ağrı’da arıcılık olduğunu Türkiye ve dünya öğrendi. Ağrı’nın balı yurt dışına bile çıkmaya başladı. Bu yüzden kendisine gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Valinin verdiği desteklerin yanı sıra biz diğer yetkililerden de destek bekliyoruz. Bu desteklerden biri arılarımızın kış mevsiminde korunmaları için bir yer tesisi olabilir. Çünkü durumu el veren arıcılar kovanlarını havaların soğumasıyla birlikte sıcak şehirlere götürebiliyor ama biz ne yazık ki bunu yapamıyoruz. Ayrıca ballarımızın pazarlanması konusunda desteleri olabilir."