Abdulhamit Gül, İstanbul Barosu'nun astığı fotoğrafla ilgili, 'Baronun illegal ve marjinal yapıların arka bahçesi olması kabul edilemez.' dedi.
GAZİANTEP (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep'in Nizip ilçesinde bir düğün salonu bahçesinde gerçekleştirilen AK Parti Nizip 7. Olağan İlçe Kongresi'ne katıldı.
Burada konuşan Gül, dün Hakkari'de şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Ümit Çıkın için Allah'tan rahmet, ailesine baş sağlığı diledi.
İçerisinde bulunulan muharrem ayının bolluk ve bereket ayı olduğunu dile getiren Gül, "Şehitlerin efendisi Hazreti Hüseyin'i ve tüm şehitleri rahmetle yad ediyorum. Ehlibeyt yolumuzdur, Hazreti Hüseyin'in yolu yolumuzdur ve kıyamete kadar bu coğrafyada daima bu coğrafyanın sahipleri Hazreti Hüseyin'in yolundan gidecektir, Yezid'in yolundan gitmeyecektir. Yezid siyaseti ve anlayışına karşı çıkmaya devam edeceğiz, Hazreti Hüseyin ve ehlibeytin yolunda olmaya devam edeceğiz millet olarak." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bu günlere kolay gelmediğini ve bağımsızlık yolunda bazı bedellerin ödendiğini söyleyen Gül, bu yolda mücadele eden herkese minnet duyduklarını kaydetti.
Gül, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Karadeniz'deki gaz rezervinin herkese hayırlı olmasını diledi.
Söz konusu keşif sonrası millet olarak heyecanlandıklarını belirten Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu keşif karşısında millet olarak hepimiz heyecanlandık, gurur duyduk ve sevindik. Ama bir baktık ki buna üzülenler, adeta rahatsız olanlar var. Bu milletin kaynakları artacak diye, cebine daha fazla ekmek ve para girecek diye, doğalgaz faturası azalacak diye, bu millet için bu memleket için sevinmeyenleri gerçekten Allah'a havale ediyorum. Ama çok şükür bunların sayısı fazla değil. Milletimiz her şeyi görüyor ve farkında. Bu az sayıda olan kişileri de zamanı geldiğinde bu millet sandıkta rehabilite edecektir, hiç merakınız olmasın. Allah hiç kimseyi bu ülkenin menfaatine olan bu duruma üzülecek hale düşürmesin. Çok acı bir tablodur. Bizim derdimiz partinin yükselmesi ve particilik değil, bizim derdimiz memleket sevdasıdır, büyük Türkiye sevdasıdır."
"Mavi vatanda verilecek bir damla suyumuz yoktur"Gül, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin hak ve menfaatleri neyi gerektiriyorsa o konuda asla taviz vermeyeceklerini vurguladı.
Bu konuda kararlı olduklarını ve bunun hiç kimse tarafından engellenemez olduğunu vurgulayan Gül, şunları söyledi:
"Biz bu ülkenin menfaatini havada, karada, denizde nerede olursa olsun, bedeli ne olursa olsun korumaya devam edeceğiz, bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bugün Doğu Akdeniz meselesi de hükumet ve devlet olarak öncelikle üzerinde durduğumuz bir konudur. Türkiye en uzun kıyı şeridi olan bir ülkedir ve burada hiçbir hakkımızı asla ve asla zayi etmeyeceğiz. Bu ülkenin verilecek hiçbir çakıl taşı olmadığı gibi, mavi vatanda da verilecek bir damla suyumuz yoktur. Doğu Akdeniz'de yürütülmeye çalışılan hukuk dışı hiçbir eylem ve anlaşma geçerli değildir. Uluslararası hukuk neyi diyorsa, bu hukukun birliğini ve milletimizin menfaatini korumaya devam edeceğiz. Hiçbir beşeri güç, bizim bu anlamda çabalarımızı engelleyemeyecek. Ülkemizin tüm meşru haklarını korumaya devam edeceğiz."
"Sağlıklı şekilde adalet hizmeti verebilmek için tüm tedbirler alındı"Bakan Gül, AK Parti Nizip ilçe kongresinin çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Yeni adli yılın 1 Eylül itibarıyla başlayacağını hatırlatan Gül, adli yılda çok önemli yeniliklerin olacağını ifade etti.
Yeni adli yılın ülke ve yargı camiası için hayırlı olmasını dileyen Gül, şöyle konuştu:
"Tüm tedbirler ve hazırlıklar, hem başsavcılarımız hem de komisyon başkanlarımız faaliyetiyle alındı. Hem pandemiyle etkin mücadele devam edecek hem de adalet hizmetleri ve kamu hizmetleri aksamayacak. Bu konuda her türlü hazırlıklar yapıldı. Hijyen ve diğer tedbirler gözden geçirildi. Bu çerçevede Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu ile de görüşmeler yaptık. Bu hususta vatandaşlarımızın, avukatlarımızın ve çalışanlarımızın adliyelerde sağlıklı şekilde çalışması için hazırlıklar yapıldı. Sağlıklı şekilde adalet hizmeti verebilmek için tüm tedbirler alındı."
Yeni dönemde hayata geçirilecek çalışmalara da değinen Bakan Gül, şöyle devam etti:
"Yeni dönemde e-duruşma uygulamasını bu dönemde yaygınlaştıracağız. Asliye cezalarda savcılar yaklaşık 10 yıldır yoktu. Hakim var, avukat var, yargılama var, yani savunma makamı var ama iddia makamı yoktu. 1 Eylül itibarıyla savcılarımız da orada olacak. Daha adil yargılama anlamında çok önemli bir gelişme olacak. Bu da ülkemiz yargı camiası adına, adalet adına çok önemli bir gelişme olacak. Bildiğiniz gibi Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni hazırlamıştık ve bu konuda önemli adımlar atıldı ama yeni adli yılda bu anlamda önemli gelişmeler yaşanacak. Buradaki temel yaklaşımımız reform irademizin güçlü olarak devam etmesidir. Aslolan tabi ki iyi uygulama. İnsan Hakları Eylem Planı'nın da yine bu dönemde yürürlüğü girmesi ve sahada insan hakları temelli bir yaklaşımı, perspektifi ortaya koyacağız. Tüm amacımız adalete daha etkin ve kısa sürede ulaşılması. Yeni dönemde özellikle iyi halliliğin otomatik olmasından büyük rahatsızlık duyuyoruz. Bunun yanlış olduğuna inanıyoruz. Bu konudaki taleplerimiz mecliste de uygun görüldü. Şu anda iyi hallilik adeta otomatik oluyor ama 1 Ocak itibarıyla bir kurul değerlendirecek. İyi hallilik gerçekten ıslah olmuşsa devreye girmiş olacak."
"Hiç kimse veya kurum hukukun üstünde değildir"Bakan Gül, İstanbul Barosu'nun astığı fotoğrafla ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yargının yegane ideolojisi adalettir. Barolar da bir hukuk kurumudur. Barolar için de temel ve yegane ideolojinin adalet ve hukuk olması gerekir. Yargının sac ayaklarından birisi savunmadır. Onurlu savunma cübbesini giyen avukatlar bu yargının bir parçasıdır. Bu durumda baroların illegal ve marjinal yapıların arka bahçesi olması kabul edilemez. Başta onurlu cübbesini giymiş avukat arkadaşlarımızın bu tür tutum ve davranışı kabul etmeyeceklerine ben de bir avukat olarak inanıyorum. Hiç kimse veya kurum hukukun üstünde değildir. Türkiye hukuk sistemidir. Hukuk sisteminin vermiş olduğu karar aleyhinize de lehinize de olsa isteseniz de istemeseniz de saygılı olmak gerekir. Türkiye'nin hukuk sisteminin üzerinde hiçbir güç yoktur."