Türkiye, her anlamda seçim atmosferine girmiş durumda.
Genel seçimlere bir aydan kısa bir süre kalırken, iktidar ve muhalefet cephesinde adaylar, seçimin kaderini belirleyecek en önemli unsurlardan gençlerin nabzını da yokluyor.
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimleri öncesi gençlerin sorularını yanıtladı.
Moderatörlüğünü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yaptığı oturumda bir genç, çekinerek sorduğunu söylediği Sadullah Ergin krizine dair sorusunu Kılıçdaroğlu'na iletti.
"FETÖ'yle açık ilişkisi olan biri affedildi mi?"
"Balyoz ve Ergenekon davaları döneminde bakan olan, FETÖ'yle açık ilişkisi olan böyle biri, bıyığını kestiği için affedildi mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu'nun yanıtı şöyle oldu:
"Milletvekili istedik, şunu getirin deme hakkımız yok"
Bu soru için de teşekkür ederim, biz 6 partiyiz, birbirimizin iç işlerine karışmayız. Geçmişte farklı düşünebilirler. Ama geldiğimiz nokta, artık bir parti bir meselesi olmaktan çıktı, Türkiye meselesi oldu. Dolayısıyla İyi Parti hariç 5 parti, tek parti logosu altında seçime girmeye karar verdiler. Neden? Beraber girmezsek, artık oylar dağılacak, daha az milletvekili çıkaracağız. Karar verince doğal olarak en büyük fedakarlığı, en büyük parti olarak biz yaptık. Biz onlardan milletvekili istedik. Şunu getirin deme hakkımız yok.
"Geçmişte yanlışlar olabilir"
Onlar isimleri belirlediler, biz de o isimleri yerleştirdik. Dolayısıyla Sadullah Bey, geçmişte şunu bunu yaptı.. Biz geçmişi elbette sorgulayacağız. Ancak biz güzel bir gelecek inşa etmek istiyoruz. Böyle yaparsak, her şey kendiliğinden gelişecek.
Hata insana özgüdür, geçmişte yanlışlar olabilir, yanlış söylemler olabilir. Ama Türkiye'nin buradan demokratik yollarla çıkması lazım, o da gençlerle olur.