31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde siyasi partiler aday belirlerken Van'ı ve Van'ın sorunlarını iyi bilen adaylara yer vermesi gerektiğini belirtti.
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde siyasi partiler aday belirlerken Van'ı ve Van'ın sorunlarını iyi bilen adaylara yer vermesi gerektiğini belirten Van TSO ve Van TB eski başkanı iş insanı Feridun Irak, 'Yerel seçimler yaklaşıyor. Teklif gelirse belediye başkanı olmayı düşünmüyorum. Belediye başkan adayları ile meclis üyeleri memleketi iyi tanıyan, sorunları iyi bilen, bu sorunların üstesinden gelebilecek hatır gönülle iş yapmayanlardan oluşmalı. Dürüst belediye başkanlarına ve meclis üyelerine ihtiyacımız var. Umarım partiler adaylarını belirlerken, bu beklentileri dikkate alarak adaylarını belirlerler' dedi.
Gazetemize açıklamalarda bulunan Van TSO ve Van TB eski başkanı iş insanı Feridun Irak, Van’ın sorunlarla boğuşan bir kent olduğunu belirterek, “Müthiş potansiyeli olan bir iliz. Türkiye’de arazi bakımından Türkiye’nin 5’inci büyük ili, nüfus bakımından 19’uncu büyük ili, verimli toprakları, 7 bin yıllık tarihi olan Van maalesef sosyo ekonomik göstergelerinden 81 ilde son 5’te yer almaktadır. Bu ilimize yakışmıyor. Bunun nedenlerinin araştırılarak 70’li, 80’li yıllarda olduğu gibi Van’ı yeniden sanayi kenti, yeniden tarım kenti, yeniden turizm kenti yapmalıyız. Daha fazla zaman kaybetmemeliyiz” diye konuştu.
”HAVA YOLU ULAŞIM SORUNUMUZ ÇÖZÜLEMİYOR”
Van’da ciddi sıkıntılara yol açan uçak sefer sayısının yetersiz olması ve bilet fiyatlarının yüksek olmasına değinen Irak, “Maalesef bugün Van, sosyo ekonomik göstergelerde 81 il arasında son sıradaki 5 il içinde yer alıyor. Eğitim ve sağlıkta 77’inci sırada, insani gelişmişlikte 78’inci sırada, gayri safi yurt içi hasılada 79’uncu sıradadır. Bu Van’a hiç yakışmayan bir görünüm, peki Van böyle miydi? Tam tersine 70’li, 80’li yıllarda 67 il içinde insani gelişmişlikte 55’inci sıradaydı. Günümüzde sonuncu sıraya kadar gitmişiz, bizim ilçemiz bile olamayacak illerin gerisinde kalmışız. 67 il içinde 55’inci sıradaydık, o zaman sanayi, tarım, hayvancılık ve turizmde çok güzel çalışmalar yapılıyordu. İlerleyen süreç içerisinde Van ileriye gideceği yerde maalesef her geçen yıl daha da geriye sardı. Gelmiş olduğumuz noktada bunca sorunların içinde boğuşurken, bir taraftan da vatandaş hastası varsa uçakla Ankara veya İstanbul’a götürecekse götüremiyor, batıdaki hemşehrilerimizin Van’da bir yakını vefat etmişse taziyesine gelemiyor. Uçak sefer sayıları son derece yetersiz ve bu memlekette bunun çok büyük sıkıntısı yaşanıyor. Maalesef iktidarı, muhalefeti siyasilerimiz bir uçak sefer sayısını dahi arttıramadıklarını görüyoruz. Van’ın nüfusu 1 milyon 200 bin, Trabzon’un 800 bin civarında nüfusu var. Bize yapılan sefer sayısından 4-5 kat daha fazla Trabzon’a sefer yapılıyor. Erzurum’un nüfusu 700 binlerde, bize yapılan sefer sayısı kadar Erzurum’a uçak seferi yapılıyor. Elazığ’da da sefer sayılarının çok iyi durumda olduğunu biliyorum. Bu şunu gösteriyor, demek ki Trabzon, Erzurum ve Elazığ’ın başta iktidar, muhalefet, siyasileri, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri oldukça güçlüler ve illerine sahip çıkmaktalar. İllerinin en azından ulaşım sorunu yaşamamaları için ellerinden gelen gayreti sarf ediyorlar. Maalesef bu bizde yok, ulaşım sorunumuz devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
“TARIM VE HAYVANCILIKTA YANLIŞ POLİTİKALAR DEVAM EDİYOR”
Tarım ve Hayvancılıkta her geçen gün geriye gittiğimizi söyleyen Irak, yanlış politikaların devam ettiğini belirterek, “Tarım ve hayvancılıkta 70’li, 80’li yıllarda Türkiye’de en çok küçükbaş hayvan varlığına sahip il Van’dır. 7-7,5 milyon civarındaydı, şuan bunun yarısı kadar hayvan varlığına sahibiz ama o yıllarda Türkiye nüfusu 40 milyon civarında, Van’ın nüfusu 100 bindeydi. Şimdi ülke nüfusu 85 milyon, ilimizin nüfusu 1 milyon 200 bine ulaştı. Hayvan sayımız bu nüfusa göre ikiye, üçe katlamamız gerekirken maalesef yarı yarıya düşmüş durumda. 70’li, 80’li yıllarda Sudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere Afrika, Libya, Mısır, İran, dağılmadan önce Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne Türkiye’den canlı hayvan ve et ihraç edilirdi. Bunun büyük bir bölümü de Van’dan gönderilirdi. Gelmiş olduğumuz 2023 yılında maalesef canlı hayvan et ihraç etmek bir tarafa et ve canlı hayvan ithal eder ülke haline geldik. 40-50 yıl önce Van gerçek anlamda tarım hayvancılık kentiydi. Bütün bunlar o zamanki iktidarların tarım ve hayvancılığı son derece önemsemeleri ve çiftçilere çok önemli destekler verilmesinden kaynaklanıyor. Hayvancılık koruma altındaydı, o yıllarda ihracat hep kontrol altında tutulmuştur. Dişi hayvan ihracatına hiçbir zaman izin verilmemiştir. 80’li yıllardan sonra ihracat kontrolden çıkmış, dişi hayvan ihracatına da izin verilmiştir. Bu ne demektir? Dişi hayvan ihracatı kendi fabrikalarınızı kaldırıp bir başka ülkenin fabrikalarını kurmanız demektir. Maalesef bu öngörüsüz politikalar sonucunda 90’lı yıllara gelindiğinde hayvan varlığımız hızla azalınca et fiyatları hızla yükselmeye başladı. Bunu da dengelemek için çiftçiyi destekleme yerine ithalata başvurdular. İthalat çiftçiyi daha da zarar eder hale getirdi ve bugün gelmiş olduğumuz noktada değişen bir şey yok. Aynı yanlış politikalar devam ediyor” dedi.
“PAHALILIĞI ÜRETİM BİTİRİR”
Artan fiyatlardan dolayı yaşanan pahalılığın üretimle son bulabileceğini belirten Irak, “Enflasyon oranları açıklandı. Birkaç gün önce İstanbul Ticaret Odası enflasyonun yüzde 73’lerde olduğunu açıkladı. ENAG yüzde 100’lere yakın enflasyon verisi açıkladı. TÜİK yüzde 61 olarak açıkladı. Ortalaması yüzde 70-80 oranında enflasyon var. Bu oranla dünyada enflasyonda en yüksek ülkelerden biriyiz. İlk beşin içindeyiz, enflasyonun yüzde 80’lerde olduğu bir ortamda bütün ihtiyaçların pahalı olması kaçınılmazdır. Önümüzdeki günlerde de devam edeceğe benziyor. Enflasyon düşse bile pahalılık devam edecek. Vatandaşların alım gücüne ulaşması için yapılacak şey üretimdir. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve getirilirken Türkiye’nin rasyonel politikalara dönmekten başka seçeneği kalmamıştır açıklaması yaptı. Rasyonel ekonomik politikalara dönmekten başka çaremiz yoktur. Maalesef son bir iki yıldır rasyonel ekonomik politikalar izlenmediği için onun sancılarını çekiyoruz” diye konuştu.
“ÇOK KATLI OTOPARK ENKAZA DÖNDÜ”
Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan ve AVM’ye dönüştürülen çok katlı otoparkın halinin içler acısı olduğunu söyleyen Irak, “Van’da oldum olası şehir içi trafik sorunu var. Hatta Van’ın ulaşım sorunu var. Uçak bileti bulamayız, tren yolumuz araya Van Gölü girdiği için kesintilidir. Bunlara ilave olarak da şehir içi trafiğimiz allak bullak, bunların başında gelen en büyük sorun otomobillerin park edeceği oto park yerlerinin olmaması, buna çözüm olarak önceki belediyeler döneminde 400 küsur otomobil kapasiteli çok katlı oto park yapılarak tamamlandı. O zamanın parasıyla 7 milyona ihale edilmişti, açılmasını beklerken bir anda oranın AVM’ye dönüştürülmesi kararı alındı. Kimden çıktıysa bu saçma sapan fikir 7 milyona mal olan parkı 13 milyon lira daha harcayarak oto parkı AVM’ye çevirmek istediler ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. Toplam 20 milyon harcandı. Bugünkü kurla çarptığımız zaman aşağı yukarı 150 milyon liraya yakın para harcandı. Şimdi elimizde bir enkaz var. Burası şuanda ne otoparktır, ne de AVM’dir. Elde bir enkaz olarak kaldı ve belediyenin bu konuda açıklama yaptığı da yok. Bizim duyumlarımız var. Oto parkın AVM’ye çevrilmesi sırasında statiğinin bozulduğu yönünde iddialar var. En küçük depremde oranın yıkılır iddiası var. Defalarca belediyeye çağrıda bulundum, açıklama yapan yok. İnşaat Mühendisler Odası’nın da bir açıklama yaptığı yok. Enkaz maalesef orada duruyor. Van’da insanlar araçlarını park edecek yer bulamazken, oto parklara ihtiyacımız varken, o yapılan oto parkın faaliyete alınmasından sonra da bazı semtlerden, caddelerden belediyenin arsalarının olduğu yerlerde yeni yeni otoparkların yapılmasını beklerken otoparkı AVM’ye çevirmek istediler oda olmadı. İsteyenler gidip görebilir. Göreceksiniz ki özellikle arka tarafları mezbeleye dönmüş, camları kırılmış, alt katları satılmış, onlarda ne yapacaklarını, nasıl davranacaklarını bilemiyorlar. Van’ın maalesef otopark ve trafik sorunu devam etmektedir” dedi.
“VAN’I VE SORUNLARINI BİLEN ADAYLARA YER VERİLMELİ”
31 Mart 2024 tarihinde yapılması planlanan yerel seçimlerde siyasi partilerin Van’ı ve sorunlarını bilen insanlara yer vermesi çağırısında bulunan Irak, “Yerel seçimler yaklaşıyor. Teklif gelirse belediye başkanı olmayı düşünmüyorum. Ben her zaman söylüyorum, imkan olursa, fırsat verilirse bağımsız milletvekili olarak halkımıza çok hizmet etmek istiyorum. Belediye başkan adayları ile meclis üyeleri memleketi çok iyi bilen, sorunları çok iyi bilen, bu sorunlarla ilgili çözümlerini bilen, hatır gönül dinlemeyen kişilerden oluşmalı. Dürüst belediye başkanlarına ve meclis üyelerine ihtiyacımız var. Umarım ki partiler adaylarını belirlerken, bu söylediklerimizi dikkate alarak adaylarını belirlerler. Muhalefet partilerin de mutlaka kendi adaylarıyla seçime girmelerini arzu ediyorum. İttifak hikayesinden vazgeçmeliler. Adayların kim olacağı önemlidir. Vatandaş yerelde partiden önce adaya oy vermeyi tercih eder. Dolayısıyla muhalefet partilerinin tamamının aday çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Seçim rekabet ortamında geçmeli. Bu arada geçtiğimiz gün sosyal medyada bir öneri de bulunmuştum, bunu sizin vesilenizle dile getirmek istiyorum. Bildiğiniz gibi Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri, ilçe belediye başkanları ve ilçelerin seçilmiş meclis üyelerinin gönderdiği kişilerden oluşuyor. Yani Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri direk vatandaşlar tarafından seçilmiyor. Dediğim gibi ilçe belediye başkanları ve ilçelerin nüfuslarına göre temsilci gönderilmektedir. Bu çok sağlıklı bir yöntem değil. Buna mutlaka şu ilave edilmelidir. Sivil toplum örgütlerinden değil, meslek kuruluşlarından mutlaka Büyükşehir Belediye Meclisinde birer üye bulundurulmasının çok faydalı olacağını düşünüyorum. Van Ticaret ve Sanayi Odası, Mimarlar Odası, Mühendisler Odası, Veteriner Hekimleri Odası, Van Mali Müşavirler Odası, Van Barosu, Ziraat Odası gibi meslek kuruluşlarından birer temsilcinin Van Büyükşehir Belediye Meclisinde olması son derece faydalı olur” ifadelerini kullandı.
“MİLLETVEKİLLERİ VAN’IN SORUNLARINI ÇÖZEMİYOR”
Van Milletvekillerinin sorunları çözmediğini belirten Irak, “Van milletvekillerinin çalışmalarıyla ilgili benden 0 ile 10 arasında not istiyorsanız 0 veriyorum. Bu memleketin ulaşım sorununa bir tek sefer sayısı ilave edemeyenlere verebileceğimiz başka ne not olabilir ki, bakın çevre yolumuz 15 yıldır bekliyor. Demir yolumuz kesinti, stat yok, otogar yok, toptancı sebze hali yok. Havalimanının hizmet binası son derece yetersiz, bir tanesine bu zamana kadar çözüm getirebildiler mi? Bunu iktidar veya muhalefet hiç fark etmez hepsine söylüyorum. Sadece milletvekillerini de kastetmiyorum. Bunların yereldeki teşkilatlarını da işin içine dahil ediyorum. Yani bunca sorun varken tık yok. Dolayısıyla tümüne sıfır veriyorum” diye konuştu.
“VAN TSO VE VAN TB AYNI ÇATI ALTINDA BULUŞABİLİRDİ”
Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Van Ticaret Borsası’nı aynı çatı altında buluşturmak için geçmişte talepte bulunduğunu ancak dönemin Van TSO yönetimi tarafından kabul edilmediğini söyleyen Irak, “Van Ticaret Borsası için yapmış olduğumuz hizmet binasının arsasını Milli Emlak’tan satın aldık. Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın o günkü yönetimi de şuanda binalarının yapıldığı arsayı onlarda Milli Emlak’tan satın aldılar. Bizim de onların da arsaları almamızın nedeni hizmet binamızı yapmaktı, o günlerde ben Van Ticaret Borsası’ndaki yönetim kurulu arkadaşlarımıza bir öneride bulundum. Dedim ki arkadaşlar Van Ticaret Borsası ve Van Ticaret ve Sanayi Odası aynı üst kuruluşun kuruluşlarıyız. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, odalar onlar, borsalar biziz, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirelim. Ne olduğunu sordular. Van Ticaret ve Sanayi Odası’na yazı gönderelim. Diyelim ki ikimizde hizmet binası yapmak için arsa aldık. Gelin sizin arsanızın üzerinde ortak bir hizmet binası yapalım. Herşeyi düzgün bir projeyle ortak yapalım. Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Van Ticaret Borsası’nı tek çatı altında buluşturmak istedik. Ne kadar para harcanırsa yarı yarıya dedik. İlave olarak da 7 bin metrekareden oluşan arsamızı size devredelim. Orayı da fuar ve kongre alanı yapın. Biz bunu yazılı olarak teklif ettik. Ancak ne yazık ki talebimiz onlar tarafından reddedildi. Şimdi düşünün, gözünüzün önüne getirin, ayın üst kuruluşun iki birimi aynı arsa üzerinde, çok modern, ortak bir hizmet binası yapmış, diğer taraftan da şehrin hemen göbeğinde sayılacak bir alanda da fuar ve kongre merkeziniz var. Bakın bugün fuarlar Van Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan fuar ve kongre merkezinde düzenleniyor. Ulaşım sorunundan dolayı kimse gidemiyor, fuarlar sönük geçiyor. Benim söylediğim herşey belgelidir. İstedikleri zaman onlara yazdığımız yazının, onların bize verdiği cevabın kopyasını paylaşabilirim” diye konuştu.