Felaket yaklaşıyor! Ruslar duyurdu: Erdoğan'dan acil olarak yardım istemeliyiz

Rus basını, bombaların hedefinde olan Avrupa'nın en büyük nükleer santrali olan Zaporjiya için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı devreye girmesi gerektiğini yazdı.

Dünya 11.08.2022 13:14:00 0
Felaket yaklaşıyor! Ruslar duyurdu: Erdoğan
Tarih: 11.08.2022 13:17

Ukrayna’da Rusya’nın kontrolündeki bölgede bulunan ve son günlerde bombardıman hedefi haline gelen Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporjiya etrafında tansiyon yükseliyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Grossi'nin Zaporijya Nükleer Santrali'nin son durumunu 'tamamen kontrolden çıktığı’ diye nitelemesinin ardınan Rus basınından bir “acil çağrı” geldi.

Moskovski Komsomolets gazetesinin önde gelen köşe yazaralarından Mihaşl Rostovski, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “devreye girmeye” davet etti.

"Erdoğan'a acilen ihtiyaç var: Yeni Çernobil'den bizi yalnızca Türkiye Cumhurbaşkanı kurtarabilir. Zaporijya santraliyle ilgili ihtilafta risk çok büyük, çözüm yok” başlıklı yazıda Rostovski, Avrupa Çernobil ölçeğinde yeni bir nükleer felaketle, hatta daha da kötüsüyle karşı karşıya. Bunlar gazetecilik abartıları değil, analistlerin teorileri değil, sahte uzmanların uydurmaları değil. Bu, aynı anda birkaç bağımsız kaynaktan gelen resmi bilgi. Tehlike kapıda” diye yazdı.

Yazıda özetle şöyle deniliyor:

"Rusya Ukrayna'yı suçluyor. Ukrayna Rusya'yı suçluyor. Batı Ukrayna'yı destekliyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve BM, siyasi nezaketi korumaya çalışıyor. (…) Ukrayna ihtilafı sırasında, yalnızca bir yabancı politikacı, kalıcı ve etkili bir arabulucu olduğunu, herkese ulaşabileceğini ve müzakere sürecini ortada bırakmadığını kanıtladı. Bu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Moskova nezdinde (mümkün olduğu ölçüde) güvenilirdir. Kiev'de ve Batı başkentlerinde (yine çekinceli de olsa güvenilirdir. Onu oyuna sokmanın zamanı gelmedi mi? Şu anda Zaporojiya Nükleer Santrali çevresinde olup bitenler, Türkiye'nin aktif katılımı ve arabuluculuğu sayesinde başarıyla çözülen Ukrayna tahılının ihracatını sağlama sorunundan daha az önemli değil. Santralin bulunduğu yer ile İstanbul arası düz bir çizgide 851 km’dir."

Rusya, Ukrayna bombardımanının tüm dünya için bir felaket tehlikesi yarattığını savunurken, Ukrayna Rus birliklerini santral bölgesinde silah depolamakla suçluyor. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Korgeneral İgor Konaşenkov Ukrayna’nın pazar günü Zaporjya nükleer santraline düzenlediği saldırının güç dalgalanmasına neden olduğunu ve santralin şalterinde dumanın patlayarak acil bir kapatmayı tetiklediğini, itfaiye ekiplerinin yangını söndürdüğünü söylemişti. Kremlin Sözcüsü Peskov, batılı güçleri Kiev’i santrale saldırmayı bırakmaya zorlamaya çağırdı. Ancak Ukrayna askeri istihbarat şefi Yusov Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Rusya’nın Ukrayna’nın nükleer santralini bombaladığını gördük” iddiasını ortaya attı.

Geçen hafta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında ele geçirdiği devasa Zaporijya Nükleer Santrali'ne uluslararası denetçilerin girişine izin verilmesi gerektiğini söyledi. Guterres, Avrupa'nın en büyük nükleer santraline saldırmanın "intihar anlamına geleceğini" belirtti.

Zarar verdi

Ukrayna, Rus bombardımanının Cumartesi günü üç radyasyon sensörüne zarar verdiğini açıkladı.

Ukrayna lideri Zelenskiy de Pazar günü televizyonlardan yayınlanan konuşmasında Rusya'yı "nükleer terörle" suçlamış, "Bir terörist devlet nükleer santrale ateş açarken hiçbir ulus kendini güvende
hissedemez" dedi.

Rusya'nın ABD Büyükelçiliği ise "Ukraynalı milliyetçiler 5 Ağustos'ta santrali top atışına tuttu, iki yüksek gerilim hattı ve bir su borusu zarar gördü" ifadelerini kullandı.

Yazılı bir açıklama yapan elçilik, kritik altyapının zarar görmesinin bölgedeki Rus birlikleri tarafından engellendiğini belirtti.

Geçen hafta da Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) başkanı, santralin "tamamen kontrolden çıktığını" söylemişti.

Associated Press haber ajansının haberine göre Rafael Grossi, Zaporijya nükleer santralinin incelenmeye ve onarıma ihtiyacı olduğunu kaydetti.

BBC'nin haberine göre, Grossi, "Herhangi bir nükleer tesiste asla olmaması gereken bir dizi şey oluyor” dedi ve bu tür saldırıların bir nükleer felakete yol açabileceğini vurguladı. Avrupa'nın en büyük nükleer santrali, çatışmalara yakın bir bölgede.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya'yı bu hafta başlarında, Mart ayında ele geçirdiği tesisi Ukrayna güçlerine saldırı düzenlemek için askeri üs olarak kullanmakla suçlamıştı.

Ukraynalı yetkililer, Rusların Ukrayna'nın güneyindeki Dnipro nehri kıyısındaki santralin arazisine asker yerleştirdiğini ve askeri teçhizat depoladığını söylemişti.

Fakat bölgedeki bir Rus yetkili Reuters haber ajansına, Ukrayna güçlerinin tesise saldırmak için Batı tarafından sağlanan silahları kullandığını söyledi.

Yevgeny Balitsky, yetkililerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na “Rusların nükleer tesisi nasıl koruduğunu, Ukraynalıların ise ona nasıl saldırdığını” göstermeye hazır olduklarını belirtti.

Rusya, Mart ayında Zaporijya nükleer santralinin kontrolünü ele geçirmişti.

1984 ve 1995 yılları arasında inşa edilen nükleer santral, Avrupa'nın en büyük ve dünyanın dokuzuncu en büyük nükleer santrali konumunda. Her biri 950 MW üreten altı reaktöre ve toplam 5 bin 700 MW çıkışa sahip olan tesis Ukrayna'nın enerjisinin 4'te 1'ini üretiyor. Tesis, Dinyeper nehri üzerindeki Kakhovka rezervuarının kıyısında, Güneydoğu Ukrayna'da Enerhodar'da yer alıyor. 26 Nisan 1986'da, o dönem Sovyetler Birliği'ne bağlı olan Ukrayna'nın başkenti Kiev'in 130 kilometre kuzeyindeki Çernobil kenti, insanlık tarihinin en korkunç çevre felaketlerinden birine sahne olmuştu. Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nin dördüncü reaktöründe yaşanan patlama sonucu çevreye, 1945'te Hiroşima'ya atılan atom bombasının 50 katına eşit miktarda radyasyon yayılmıştı. Patlamanın ardından radyoaktif madde yüklü bulutlar Türkiye dahil birçok ülkeyi etkilemiş, Çernobil nükleer faciası bazı bağımsız araştırmalara göre yaklaşık 200 bin kişinin doğrudan ya da dolaylı olarak ölümüne sebep olmuştu.