Erzurum’un kuzeyindeki Dumlu Dağı bölgesinde yaklaşık 300 çadır kurarak hayvanlarını yetiştiren göçerler, her yıl Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelerek 3 bin rakımlı Dumlu Baba Yaylası’nın bereketinden faydalanıyor.
Türkiye’nin mera varlığının yaklaşık yüzde 11’ine sahip Erzurum, farklı bölgelerden gelen göçer ailelere ev sahipliği yapıyor. Ülkenin birçok ilinden gelerek bu yaylada buluşan göçerler zaman zaman zorlu hayat şartlarıyla da mücadele ediyor. Her yıl ortalama 20 bin küçükbaş hayvanın bulunduğu merada göçerler, kent merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yaşamlarını sürdürüyor. Göçerler su ihtiyaçlarını Dumlu Baba Suyu’ndan, elektriklerini ise güneş panellerinden karşılıyor. Birçok olumsuzluğa rağmen göçerler hallerinden memnun olduklarını dile getiriyor. Türkiye’nin tanınan tulum peynirlerinin önemli bir kısmı da Erzurum’daki bu göçerlerin ürettiği sütten üretiliyor.
Şanlıurfa, Erzincan, Elazığ ve Diyarbakır başta olmak üzere ülkenin dört bir yanından gelerek yaklaşık 3 bin rakımdaki Dumlu Dağı bölgesini tercih eden yaylacılar, hayvanlarını yaklaşık 5-6 ay burada besliyor. Yaylada elde edilen süt, peynir ve tereyağı olarak tüketicilere ulaşıyor. Göçerler son yıllarda Valilik başta olmak üzere kendilerine her anlamda verilen destekten dolayı oldukça memnunlar. Özellikle Vali Mustafa Çiftçi’nin ve diğer kurumların kendilerine imkanlar sağlaması onları mutlu ediyor. Çocuklara ve kadınlara yönelik sağlanan imkanlar ise Dumlu Yaylası’ndaki göçerleri fazlasıyla sevindiriyor. Dumlu Dağları’nda koyun çobanlığı yapan Halil İbrahim Bozkoyun, işlerinin zor olduğunu belirterek, "Her şeye rağmen ailemizi geçindirmek için bu işi yapıyoruz. Yayla şartları ağır. Yine de mutluyuz. Burası çok güzel. Hayvanlarımız doğal ortamda en güzel şekilde besleniyor" dedi.