AK Parti Grup Yönetim Kurulu üyesi Milletvekili İbrahim Aydemir, Adalet Bakanlığı 2022 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde ‘Hak’ kavramını gündeme getirerek, ‘"Hak" kavramı konuşulurken en büyük hakkın yaşama hakkı olduğunu kimse ıskalamasın.’ dedi.
Aydemir adalet ve hak kavramını değerlendirdi
Adalet ve Hak kavramı çerçevesinde değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Aydemir, ‘Bir hususi kayıt var, ilahi bir kayıt. Düşündüklerinizi açığa vursanız da gizli tutsanız da sonuçlarını yaşarsınız. Çok berceste, çok özel bir kayıt. Düşündüklerinizi açığa vursanız da gizli tutsanız da sonuçlarını yaşarsınız. Herhangi bir fiiliyatınızın sonucunu yaşamayı bırakın, aklınızdan geçirdiklerinizin bile bir sonucu olacaktır, mutlaka yaşayacaksınız. Bizim medeniyetimiz ölçüyü böyle koyunca bu defa attığınız her adıma dikkat etmek zorunda hissedersiniz ve hep öyle yaptık biz, adil davranmak durumundayız hepimiz yoksa "Eden, bulur." hükmü hakikat buluyor; hiç de şaşmıyor bu. İlahi hakikattir bu, dolayısıyla, şaşmaz ve biz böyle baktık. Edenler buluyor, kim ki haksızlık eder, mutlaka ve mutlaka ona duçar olur, beter olur. Yapmamak lazım ve şunun altını çizerek söyleyeyim: "Hak" kavramı konuşulurken en büyük hakkın yaşama hakkı olduğunu kimse ıskalamasın.’ diye konuştu.
‘Öğretmenlerimiz katledilirken sükut edenler haktan bahsedemezler’
Şehit edilen öğretmenlerin acısının unutulmadığına işaret eden Milletvekili Aydemir, ‘Şimdi, burada iri iri konuşuyor HDP’liler. Ve bugün Öğretmenler Günü, öyle değil mi? Gencecik öğretmenlerimiz katledilirken sükût edenler haktan bahsedemezler, inandırıcı olmazlar bir defa. Hiçbir şekilde, en son konuşacak, belki hiç konuşmayacak kesim onlar olmalı. Adaleti ifade ederken mutlaka ama mutlaka kendi cephenize dönüp bakacaksınız, neyi konuşuyoruz biz? Apocular, imansızlar, kitapsızlar, vicdansızlar minnacık çocukları katlederken birinizden ses çıkmıyor ya! Böyle bir şey olabilir mi? Kadın milletvekili gelmiş, kadınları addediyor, kadınları öne koyuyor ama hiç de kadıncı olmayan ifadeler kullanıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu yapmamak lazım.’ kaydını düştü.
‘Hakkın terazisi şaşmaz’
Milletvekili Aydemir, ‘Elbette adaletten konuşalım; nerede bir adaletsizlik var, oraya mutlaka ama mutlaka neşter vuralım çünkü başlarken söylediğim gibi hakikat şaşmayacak. Kim haksızlık ederse mutlaka onunla muhatap olacaktır, biz böyle bakıyoruz. Aksi hâlde, "Sadece burada dillendirelim, nasıl olsa mikrofon bizde, muhalefetteyiz, sözümüz dinlenilir, geçer." Öyle değil.’ vurgusunu paylaştı.
‘Adalet göreceli değildir’
Adaletin göreceli olmadığı ve olamayacağının altını çizen Milletvekili Aydemir, ‘Bakın, yaşadığım bir hadiseyi anlatayım size, bizatihi kendi gazetemde yaşadım bunu ve CHP’li bir iktidar döneminde, CHP’li bir Adalet Bakanının olduğu dönemde adalet mekanizmasından yansıyan bir hakikat, bir gerçek. Gazetemde bir köşe yazarı bir mülki amirle ilgili kayıt düşüyor, kendince orada bir şey söylüyor. Diyor ki: "Ramazan ayında Erzurum’da -Erzurum iklimi çok hassastır ama- adamcağız özellikle insanlara sigara içip yüzlerine üfürüyor." falan, bu manada bir şeyler yazmış. Bir köşe yazarı bunu yazmış. Bu adam sonuçta Erzurum’da mülki amir, icraatları var, yaptıkları var; onunla ilgili de bir haber yapılmış yani onun yaptığı bir faaliyeti haber hâline getirmişler. O günkü hâkim bu mülki amirin müracaatından sonra bize çok orantısız bir tazminata hükmetti. Niye? Çünkü ideolojik bakıyordu, adalet penceresinden bakmıyordu. Arkadaşlarımızdan içimizde genç olanlar var, bilmeyenler vardır ama böyleydi. Size gelince adalet cari olsun, açığa çıksın, geçerli olsun; bize gelince olmasın, olmaz. ‘ dedi.
‘Ben onlara gazeteci demiyorum’
HDP’in yaklaşımlarına sert tepki vererek, İçişleri Bakanlığı Bütçesi görüşmelerinde AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir’in vatan güvenliği konusunda milli hassasiyeti ifade eden sözlerinin bir kesim tarafından çarpıtıldığını hatırlatan Milletvekili Aydemir, ‘ Sayın Uğur Aydemir. İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde bir konuşma yaptı, çok temiz bir dille meramını anlattı. Anlattığı şey şu... Garo Paylan ısrarla altını çiziyor: "Güvenlik giderlerine, bütçesine çok fazla para ayrılıyor, bu yapılmamalı." O kendi veçhesinden bunu söylüyor. Uğur Aydemir ne diyor? "Bizim için güvenlik çok önemli, ülkemizin, vatanımızın güvenliği kadar önemli bir şey olamaz. Gerekirse soğan ekmek yeriz ama güvenlikten asla taviz vermeyiz çünkü insanlarımızın katledilmesine, öldürülmesine mani olmak durumundayız." diyor. Peki, bir benzetme: Şimdi, ne oldu biliyor musunuz? Sizin cenahta yayıncılık yapanlar, Ben bunlara gazeteci falan da demiyorum, bunlar gazeteci değil ve gazeteciliğin, bu mesleğin yüz karaları. Bakın, ben gazeteci olarak söylüyorum, böyle bir rezalet olamaz. Cımbızlayıp çekiyor, sonra bütün bir Türkiye sathında benim kardeşimi linç ediyor. Bu mu adalet arkadaşlar? Hak bu mu? "Bize gelince yapalım, amandır, sükût edin ama karşı tarafa gelince linç edilmesine sükût edelim, sessiz kalalım." Bu doğru değil. ‘ diye konuştu.
Aydemir Ak Partili olduğu için şehit edilen esnafı hatırlattı
Sunumunda HDP’e yönelik tepkilerini dillendiren Milletvekili Aydemir, ‘ Biz sadece mülkün temeli olarak görmüyoruz adaleti ve biz o meşhur aforizma "Kılıçla alınır bir mülk ama adaletle muhafaza edilir." Buna yürekten iman ediyoruz, her hücremizle iman ediyoruz. Bunu yapmayanlar zaten kaybederler. Adalet, adalet, adalet, adalet yerini bulsun yine o meşhur aforizma, varsın kıyamet kopsun. Kim olursa olsun muhatabımız, lütfen bu zaviyeden bakalım derim ben. Hususen de HDP’lilere şunu söylüyorum: siz bu mevzularda sükût edin, hiç değilse görünmeyin, sessiz kalın çünkü sizin siciliniz çok berbat bir sicil, ben Erzurum’dan biliyorum. Bakın, burada Ağrı Milletvekili oturuyor, bir vesile yine söylemiştim. Sadece suçu günahı AK Partıli olmak, başka hiçbir günahı olmayan Ağrı’da bir bakkal. Direğe bağladılar, gariban bir adam, katlettiler, sadece suçu bu. Bir tanesinden ses çıkmadı, tek birinden kınama bile çıkmadı. ‘ dedi.
Aydemir çağrısını yineledi
Milletvekili Aydemir, HDP Milletvekillerine seslenerek, ‘Bütçe görüşmelerinde söyledim ben, FETÖ’yle ilgili bir kayıt. Biz her zaman söylüyoruz, ‘kim ki FETÖ’nün yelkenine rüzgâr taşımış, kim ki o cenahta konuşlanmış, yer bulmuş, Allah milyar kere milyar onun belasını versin ve bunlara çağrıda bulunuyorum: Yiğitseniz, mertseniz, sözünüzün hükmü olsun diyorsanız "Allah PKK’nın belasını versin." bir defa deyin.’ çağrısını yineledi.
‘Hainlerin demokrasi diye bir derdi mi var?’
Bir HDP Milletvekilinin ‘terörün müsebbi demokrasinin olmayışı’ şeklindeki ifadesine tepki veren Milletvekili Aydemir, ‘Bakın, dün burada bir kayıt düştünüz: "Terörün müsebbibi demokrasinin olmayışı." dediniz. Ya, böyle bir şey olabilir mi ya? Terörü mazur gösterme, terörü masum hâlde göstermek. Böyle bir şey olur mu? Bırakın bunu. Olur mu öyle şey ya? Yani PKK’nın derdi demokrasi mi? PKK’nın demokrasi diye bir derdi var mı? ‘ diye sordu.
Helalleşme gündemi
Milletvekili Aydemir, ‘Bakın, , CHP Genel Başkanı helalleşme diye bir kavram koydu orta yere. Sayın Kılıçdaroğlu "Helalleşelim." dedi. Size de böyle bir özel güzelleme yaptı, gönderme yaptı. Bugün teröristlerden birisi, teröristbaşlarından birisi, aynen Kılıçdaroğlu’na şunu söylüyor: "Helalleşmenin yolu bize özerklik tanımanızdır." Yani "Bu ülkeyi bölmenizdir." diyor. Şimdi, bu kafanın demokrasiyle ilgisi olabilir mi? Demokrasi diye böyle bir derdi olur mu bu kafanın? Bu kafanın derdi bölmek, parçalamak.’ diye konuştu.
‘Önce vatan’
Sunumunda, ‘Öyleyse, hukukun cari olabilmesi için, adalet kavramının hakkıyla yerini bulabilmesi için mutlaka ama mutlaka kavramları da yerli yerinde konuşmamız lazım, düzgün bir zemine oturtmamız lazım.’ diyen Milletvekili Aydemir, ‘ Aksi hâlde hep birlikte kaybederiz. Ben biliyorum ki hep beraber "Önce vatan." diyoruz hepimiz yani elhamdülillah bakın, biz burada...’ dedi.
Teröre karşı yürütülen başarılı mücadele
Konuşmasında terörle mücadelede elde edilen başarıya değinen Milletvekili Aydemir, ‘PKK’yı yer ile yeksan ettik, 1 tanesi kalmayacak. Şimdi, elhamdülillah bakın, PKK’nın üzerine yürüdük, bunları bitirme noktasındayız. "FETÖ" diye bir imansız, zalim yapı. Bunları hep beraber yok etmek durumundayız ki pirüpak bir zemin çıksın ve orada biz düzgün siyaset yapalım. O zaman projelerimizi konuşalım. Ülkemizin geleceği adına ne yapabiliriz, dünya zemininde, milletler camiasında milletimizi daha ileriye nasıl taşırız, bunları konuşalım. Kürt, Türk, Zaza, Laz yahu "İnsansa mesele bitmiştir." diyoruz biz ve Türk milleti tarifinin içerisinde bütün bu etnik kimlikleri görüyoruz biz ya. Birinin bir diğerinden farkını gören namerttir. Kendi adıma söylüyorum ben bunu, AK Parti adına da söylüyorum. Kürt’ü öteki gören bir Allah kulu şu ekibin içinde yoktur. Öyle şey olur mu? Cumhur İttifakı adına söylüyorum. Bakın, ben Milliyetçi Hareket Partisini, Ülkü Ocaklarını çok yakından tanıyan birisi olarak söylüyorum. Orada asla Kürt’ü öteki gören bir anlayışa ben rastlamadım. Ben Erzurum camiasını biliyorum, Erzurum zaviyesinden, zemininden biliyorum. Oralarda böyle bir şeyi hiç görmedim ben.
Biz, ırkçı yaklaşım nereden gelirse gelsin lanet ediyoruz, onu ayağımızın altına alıyoruz ve adalet adına kim ki konuşursa, kim ki sahici notlar düşerse o da başımızın tacıdır, onu da her daim saygıyla, hürmetle anarız.’ dedi.