Suriye'de oluşturulmak istenen mezhep çatışmaları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yıllar öncesi söylediği sözler yeniden gündeme geldi.
İran'ın, Suriye'de mezhep çatışmalarını körüklemeye yönelik çabaları sonrasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yıllar önceki bir konuşması tekrar ve önemli bir şekilde gündeme geldi. Bu çerçevede, Suriye'de 2011'de başlayan ve 14 yıl süren iç savaş sonrası ülkede yeni bir dönem başladı. Şam'ın kontrolünü ele geçiren muhalif güçler, Beşar Esad'ın ülkeden kaçışıyla yeni bir yönetim kuruldu.
İRAN MEZHEP ÇATIŞMASINI YENİDEN PROVOKE ETMEYE ÇALIŞTI
Ahmet eş-Şera'nın liderliğindeki yeni yönetim, İran tarafından mezhepçi karışıklık yaratma girişimleri ile zorlu bir süreçten geçiyor. Dürzilerin yeni yönetimden rahatsızlığı ve Ayetullah Hamaney ile İranlı din adamlarının mezhep çatışmaları için kalabalıkları provoke etmeye çalışmaları bu sürecin ayrıntıları arasında. Özellikle, Şiiler için kutsal olan bir türbenin ateşe verilmesi ve bu durumun provokatif bir şekilde kullanılması, gerilimin artmasına neden oldu.
SURİYELİ SÜNNİ VE ALEVİLERİN BERABERLİĞİ İRAN'IN OYUNUNU BOZDU
İran'ın oyunlarına karşı bir araya gelen Suriyeli Sünni ve Aleviler, toplumsal birlik mesajları verdi. Lazkiye'nin Ceble ilçesinde düzenlenen protestolarda, Sünni ve Aleviler "Ya Ali ve Ya Ömer. Bu ülke yeniden inşa edilecek. Defol buradan İran, Suriye halkı birdir tektir," şeklinde sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN YILLAR ÖNCEKİ SÖZLERİ YENİDEN GÜNDEMDE
Bütün bu olaylar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yıllar önce İslam alimlerine yaptığı ve mezhepçilik eleştirileri içeren konuşmalarını anımsattı. Özellikle Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleştirilen bir toplantıda "Siz niçin Ömer adını duyduğunuzda rahatsız oluyorsunuz?" şeklindeki sözleri, bugün İran'ın Suriye'deki tutumlarına karşı anlam kazanıyor. Erdoğan'ın bu konuşmaları, mezhepçilikten uzak bir İslam anlayışının gerekliliğini vurguluyor ve mezhep üzerinden yapılan ayrımcılıkları eleştiriyor.
HER MÜSLÜMANIN DURUP KENDİNE SORMASI GEREKİR
Erdoğan'ın konuşmasında dile getirdiği, "Biz Şiacılık yapamayız, Sünnicilik yapamayız. Biz sadece müslüman olduğumuzu haykırmak zorundayız," sözleri, İran'ın Suriye'deki eylemleri karşısında dini birlikteliğin önemi ve mezhepçilik sorununa dair güçlü bir mesaj olarak öne çıkıyor. Bu durum, tüm Müslümanların durup düşünmeleri ve dinî farklılıklar yerine ortak değerlere odaklanmaları gerektiğini anımsatıyor.