Cumhurbaşkanı Erdoğan, Riyad'da düzenlenen Gazze Zirvesi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Riyad'da düzenlenen Gazze Zirvesi'nde konuştu. Kalıcı ateşkes çağrısı yapan ve Gazze'deki katliamlara sessiz kalan Batı'yı "aciz" ve "korkak" olmakla eleştiren Erdoğan, Gazze'nin inşa ve ihyasına destek mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne katılmak için Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gitti. Burada düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı'yı eleştirdi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
"- 36 gündür doğrudan siviller hedef alınıyor. Gazze'de hastanelerin, okulların, mülteci kamplarının bombalandığı, sivillerin katledildiği, tarihte eşi benzeri görülmemiş barbarlıkla karşı karşıyayız.
- Birinci önceliğimiz ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılmasıdır. Acil olan birkaç saatlik fasıla değil, kalıcı ateşkestir. Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail saldırılarına 4 saat ara vermenin alaycı ve zalimce olduğunu ifade ediyor. Biz de söz konusu karar aynı şekilde yaklaşıyoruz. Gazze'de, hastaneler başta olmak üzere acil ihtiyaç içindeki yerlere akaryakıt ulaştırılması hayati önemdedir.
- İnsan hak ve hürriyetlerini dilinden düşürmeyen Batılı ülkelerin Filistin'de süregelen katliamlar karşısında sessizliğe bürünmeleri utanç vericidir. Charlie Hebdo olaylarında bütün devlet liderleri yürüyüş yaparken, Filistin'de 12 bini aşkın insan ölüyor ancak hiçbirinin kılı kıpırdamıyor. Bu sadece acizlik değil; aynı zamanda korkaklıktır, vicdansızlıktır. Zulüm karşısında susanlar da en az zalimler kadar akan kana ortaktır. ABD ve Batılı ülkeler güya savunuculuğunu yaptığı değerleri İsrail yönetiminin ihtiraslarına kurban etmişlerdir.
- İsrailli bakanlar tarafından varlığı ikrar edilen nükleer silahlar meselesi araştırılmalı, uluslararası denetimden kaçırılanlar nükleer bombalar varsa ortaya çıkarılmalıdır. Böyle bir konunun geçiştirilmesine izin verilmemeli. Bir diğer kritik mesele, tazminat konusudur. İsrail'i her seferinde daha da pervasızlaştıran faktör; katlettiği, topraklarını işgal ettiği, yaktığı, yıktığı, zulmettiği insanlara verdiği zararı tazmin etmemesidir. Batı'nın şımarık çocuğu gibi davranan İsrail yönetimi, yol açtığı tahribatı tazmin etmek zorundadır. Bu gerçekleşene kadar, İslam dünyası olarak, Filistinli kardeşlerimizi sahipsiz ve çaresiz bırakamayız.
- Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılması için İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir fon kurulması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak, Gazze'nin inşa ve ihyasına her türlü desteği vereceğimizin bilinmesini istiyorum.
- Filistin meselesi görmezden gelindikçe bölgede normalleşme çabaları akim kalmaya mahkumdur. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve coğrafi sınırlara haiz Filsitin Devleti kurulmalıdır.
- Filistinli kardeşlerimizi garanti altına alacak yeni mekanizmalara ihtiyaç duyulduğu görülüyor. Bu kapsamda, tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dahil gerekli gayreti göstermeye hazırız.
- Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Barış şehri olarak bilinen Kudüs'ün ve tüm Filistin topraklarının eski günlerine kavuşması hepimizin dileğidir.
- Filistin'de şehit edilen kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Zirve toplantımızın tüm insanlar için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum."