Malatya’da enkaz altında kalan Beyza Yetiş, kendisini kurtarmaya gelen ve Van depremini yaşadığını söyleyen polise, "Bundan daha mı kötüydü" diye sordu.
Depremin ilk gününden itibaren bölgeye giden Van İl Emniyet Müdürlüğü Polis Arama Kurtarma (PAK) ekipleri, çok sayıda vatandaşı sağ olarak kurtarmayı başardı. Depremden en çok etkilenen illerden olan Malatya’da çalışma yürüten ekipler, sadece Yetiş Apartmanı’nda 7 kişi sağ olarak çıkardı. Ekipler, deprem felaketinin 4’üncü gününde 6 katlı binanın ikinci katında Beyza Yetiş’e (14) ulaştı. Bu sırada 2011 yılında meydana gelen Van depremini yaşayan PAK Tim Şefi Metin Gençer ile küçük Beyza arasındaki diyalog ise duygulandırdı. Beyza, kendisini kurtarmaya gelen ve Van depremini yaşadığını söyleyen PAK Tim Şefi Gençer’e "Van depremi bundan daha mı kötüydü" şeklinde soru sordu. Soruya karşılık duygu dolu anlar yaşayan Gençer, “Bu daha” dedikten sonra konuşamadığı dikkat çekti. Gençer ile küçük Beyza’nın arasında geçen diyalog ise görüntülere yansıdı.
“Depremi yaşayanları çok iyi anlıyorum”
İHA muhabirine konuşan PAK Tim Şefi Metin Gençer, 2011 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki Van depremini yaşadığını belirtti. Deprem psikolojisini üzerinde zor attığını söyleyen PAK Tim Şefi Gençer, "Evde ufak bir kapı sesinden dahi çok ürküyorduk. Sürekli gözümüz lambalardaydı. Hani değişik bir psikolojisi vardı. Bu yüzden depremi yaşayanları çok iyi anlıyorum. Deprem olduğunu öğrendiğimiz gibi ekibimizle yola çıktık ve ilk günde Malatya’ya vardık. Çalışma yaptığımız Yetiş Apartmanı’nda 7 kişiyi sağ kurtardık" dedi.
“Bu daha korkutucuydu’ diyemedim”
Çalışma yaptıkları depremin 4’üncü gününde yaşadığı olayın kendisini çok duygulandırdığını anlatan Gençer, "Enkazda en öndeydim. Enkazda kalan 14 yaşındaki Beyza vardı. Beyza, daha sonra çalışma yaptığımız apartman sahibinin kızı olduğunu öğrendik. Beyza’yı kurtarırken bizimle konuşuyordu. Beyza’ya ’Ben nereden geldim biliyor musun dedim’ Nereden dedi? Van’dan geldim dedim. Ben Van depremini yaşadım ve sizi çok iyi anlıyorum dedim. O da ’Bu kadar korkutucu muydu’ diye sordu. Sorusuna karşılık öylece kaldım, ’Bu daha korkutucuydu’ diyemedim. ’Bu daha’ dedim ve tıkandım konuşamadım" diye konuştu.
“Üst katta ölen birinin kanı Beyza’nın yüzüne damlıyordu”
6 katlı binanın ikinci katında olan Beyza’ya yaklaşık 7 saat sonra ulaştıklarını söyleyen Gençer, “Tünelleri açarak ilerledik. En son ulaştığımızda aşırı korkmuştu. Üst katta ölen birinin kanı Beyza’nın yüzüne damlıyordu ve bu yüzden aşırı korkuyordu. Konuşmalarımız sırasında sakinleştirdik. Beyza’nın ikiz kız kardeşi ve küçük kardeşi de enkaz içindeydi. Kardeşlerinin durumlarını sorduğumuzda, kendileriyle önceden konuştuğunu ama uzun bir süredir seslerinin çıkmadığını söyledi. Bunun üzerine Beyza’yı kurtarmaya koyulduk” şeklinde konuştu.
“Gözümüzü açıyorduk ve hiç sabah olmuyordu”
Beyza’nın söylediği bir cümleden çok etkilendiğini ifade eden Gençer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Abi çok korkutucuydu. Gözümüzü açıyorduk ve hiç sabah olmuyordu. Gerçekten duygu dolu anlardı. Daha sonra Allah’ın izniyle Beyza’yı sağ salim kurtardık. Sonrasında sağlık ekiplerine teslim ettik.”