Vatandaştan gelen yoğun tepkiler ve açılan davalar sonrası hükümet harekete geçti. Emlak vergisi artışlarına "üst sınır" getirilmesi planlanıyor. İşte yeni düzenlemenin detayları…
Vergi Fiyatları Patladı, Tepkiler Yargıya Taşındı
Son dönemde bina rayiç bedellerinde yaşanan yüzde 500'lere varan artışlar, emlak vergilerine de yansıdı. Özellikle büyükşehirlerin bazı bölgelerinde vergilerin yüzde 1400'e kadar çıkması vatandaşların tepkisine neden oldu. Bu fahiş artışlar karşısında on binlerce kişi, vergi kararlarına itiraz ederek yargı yoluna başvurdu. Süreç, emlak vergisi sisteminde köklü bir değişiklik ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi.
Hükümetten Kritik Adım: 2026'da Üst Sınır Geliyor
Artışlara yönelik artan tepkiler, hükümeti harekete geçirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2026 yılında uygulanacak emlak vergileri için yasal bir düzenleme hazırlığı içerisine girdi. Yapılan ilk değerlendirmelerde, emlak vergisi artışlarına bir "üst sınır" getirilmesi en güçlü seçenek olarak öne çıkıyor. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirlerden gelen verilerin detaylı bir şekilde incelendiği öğrenildi.
Geçmişten Bir Örnek: 2017'de Benzer Uygulama Yapılmıştı
Hükümetin masaya yatırdığı formül aslında yeni değil. 2017 yılında da takdir komisyonlarının belirlediği ve yüzde 3000'lere varan oranlardaki artışlar, benzer bir tepkiye yol açmıştı. O dönem alınan kararla, artış oranlarının "dört yıl önceki oranın yüzde 50'sini geçemeyeceği" hükmü getirilmişti. Bu düzenleme, açılan davaların da konusuz kalmasını sağlamıştı.
Yeni Sistemde Hangi Alternatifler Masada?
Edinilen bilgilere göre, Maliye Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı iki ana alternatif bulunuyor:
Vergi artış oranlarının maksimum yüzde 50 ile sınırlandırılması,
Artışların, o yıl için belirlenen yıllık yeniden değerleme oranı kadar yapılması.
Hangi yöntemin kabul göreceği, yapılacak son değerlendirmelerin ardından netlik kazanacak.
Peki, Emlak Vergi Değerlerini Kim Belirliyor?
Emlak vergisinin hesaplanmasında kullanılan bina ve arsa değerleri, belediyeler bünyesinde kurulan "Takdir Komisyonları" tarafından 4 yılda bir tespit ediliyor. İllerde defterdarın, ilçelerde ise mal müdürünün başkanlık yaptığı bu komisyonlar, vergi kanunlarına göre gerekli değer takdirlerini yapmakla görevli.