- 'Önümüzdeki sene kuşkusuz 2020'nin negatif etkilerini pozitife çevirmeye gayret edeceğimiz, ekonomimizin toparlanacağı ve ertelenen hedeflerin yeniden devreye alınacağı bir dönem olacaktır' - 'Ekonomi yönetimimizin alacağı tedbirlerle ö
İSTANBUL (AA) - MURAT BİRİNCİ - Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, 2021 yılında ekonominin toparlanacağını, ertelenen hedeflerin yeniden devreye alınacağını, ekonomi yönetiminin alacağı tedbirlerle makroekonominin daha da güçleneceğini ve Türk lirasının kayıplarını telafi ederek atağa geçeceğini söyledi.
Göktaş, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine Vakıf Katılım ve sektörün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dönemindeki çalışmaları hakkında bilgi verirken, geleceğe ilişkin öngörülerini paylaştı.
Sektörün, bugüne kadar karşılaştığı her zorluğun üstesinden her daim güçlenerek çıktığını belirten Göktaş, ülkenin mali ve teknik anlamda çok güçlü bir finans sistemi bulunduğunu ve kriz durumlarına karşı da oldukça deneyimli olunduğunu ifade etti.
Göktaş, koronavirüs salgınıyla birlikte olağanüstü bir sürece girdiklerini, bunun çok beklenmedik bir durum olduğunu söyledi.
Hazırlıksız yakalanılan bu sürecin aslında Vakıf Katılım'ın kurulduğu ilk andan itibaren tüm çalışmalarında şiar edindiği yardımlaşma ve dayanışma kültürünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Göktaş, "Pandemi, hem bireylerin hem de kurumların yürüttüğü faaliyetlerde, gerçekleştirecekleri üretimlerde sadece belirli bir çevreyi, zümreyi değil, toplumun tümünü kapsayan, fayda odaklı çalışmalar gerçekleştirmeleri gerektiğinin önemini hatırlattı. Sektörümüz de yine bu zaman zarfında her zamanki gibi milli dayanışma ruhuyla hareket ederek piyasanın tüm ihtiyaçlarını karşılamak için canla başla çalıştı ve oldukça iyi bir sınav verdi. Tabii tüm bu yaşanan deneyimler sektörümüzün problem çözme, hızlı aksiyon alma gibi reflekslerinin daha da gelişmesini sağladı." dedi.
- "Bireysel müşterilere 3,5 milyar lira finansman sağladık"
İkram Göktaş, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde aktif rol alarak son dönemde ekonomiye 4,5 milyar lira kaynak sağladıklarını, bu kaynağın 3,3 milyar TL'sini KOBİ ve ticari olarak tanımladıkları küçük ve orta büyüklükteki işletmelere aktardıklarını bildirdi.
Gerçek ve tüzel kişi işletmeler için Hazine destekli Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaleti ile "İşe Devam Finansman Desteği" ve "Çek Ödeme Destek Finansmanı" ürünlerini devreye aldıklarını hatırlatan Göktaş, bireysel müşterilere yine KGF garantörlüğünde "Bireysel İhtiyaç Desteği Finansmanı" ürünü ile yaklaşık 3,5 milyar TL finansman desteği sağladıklarını söyledi.
Göktaş, normalleşme sürecine geçiş ve sosyal hayatın canlanması adına vatandaşların finansman ihtiyaçlarının uygun şartlarda sağlanabilmesi amacıyla konut finansmanı, taşıt finansmanı, tatil destek finansmanı ve sosyal hayata destek finansmanı olarak 4 yeni finansman paketini hayata geçirdiklerini anlattı.
2 Temmuz 2020'de gerçekleştirdikleri 1,03 milyar TL'lik işlemle katılım finans kurumları arasında bir günde en yüksek tutarlı yurt içi TL kira sertifikası (sukuk) ihracına imza atan kurum olduklarını belirten Göktaş, şunları kaydetti:
"Son 3,5 yılda 108 ihraç ile toplamda ulaştığımız 24 milyar TL'lik hacimle 'lider katılım finans kuruluşu' olarak 'referans kurum' olma vizyonumuz doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğimizi görüyoruz. Ayrıca, özel sektör firmalarımızın fon toplamalarına aracılık ettiğimiz toplamda 903 milyon TL'lik 7 kira sertifikası ihracı ile katılım finans sermaye piyasalarının gelişmesine de katkı sağlıyoruz. Pandemi sürecinden kaynaklanan engellere rağmen şubeleşme çalışmalarımızı da ara vermeden sürdürdük. Müşterilerimize daha yakın olma stratejimiz kapsamında şube açılışlarıyla toplamda 115 şube sayısına ulaştık ve çalışan sayımızı 1.500'ün üzerine çıkardık."
- "İmalat, istihdam, ihracat ve inovasyon alanlarındaki tüzel müşterilere özel paketler sunacağız"
Vakıf Katılım Genel Müdürü Göktaş, 2021 yılı için de tüm senaryolara karşı planlarının hazır, hedeflerinin belli olduğunu söyledi.
Şimdiye kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de çalışmalarını büyük bir heyecan ve dinamizmle yürütmeye odaklanacaklarını belirten Göktaş, ekonomiye en yüksek katkıyı sunacak olan ve "4İ" olarak adlandırdıkları "imalat", "istihdam", "ihracat" ve "inovasyon" alanlarına yönelik faaliyet gösteren tüzel müşterilere özel ürün içerikli paketlerin devamını sağlayacaklarını bildirdi.
Göktaş, ayrıca mahalli idareler ile iş birlikleri kapsamında yerel belediyelerin kalkınmasına yönelik projeler üretmeye devam edeceklerini aktardı.
Sağlık sektöründe yapılan yatırımların ve ilaç, aşı gibi Ar-Ge çalışmalarının finanse edilmesi ile sağlık alanında ülkenin kaynaklarını artırmayı destekleyeceklerini ifade eden Göktaş, şöyle devam etti:
"Tarım bankacılığı kapsamında tarım borsalarında 'Elektronik Ürün Senetleri' alım satımına aracılık ederek ve bu senetler üzerinden çiftçilerimize finansman sağlayarak bu alanda da büyüyeceğiz. Dijital dönüşüm yolculuğunda hem müşteri deneyimini hem de kurum içi verimliliği artıracak çalışmalara hız kesmeden devam edeceğiz. Diğer yandan, dijital kanallardan sunulan özellikle finansal hizmetlerimizin daha fazla çeşitlendirilmesi başta olmak üzere yeni nesil ödeme çözümleri, dijital müşteri deneyimi ve uygulama modernizasyonu konuları da odağımızda yer alıyor. Hem yurt içinden hem de yurt dışından daha fazla yatırımcıya ulaşmak, fonlama kaynaklarımızı çeşitlendirmek ve topladığımız fonları daha fazla kişiye ulaştırmak için çalışmalarımızı büyük bir gayretle sürdüreceğiz."
- "İşlemlerin yüzde 83'ü dijital kanallardan"
İkram Göktaş, dijitalleşmenin dünyadaki tüm yaşam alışkanlıklarını ve iş yapış şekillerini olağanüstü bir hızla değiştirdiğini ifade etti. Teknolojik gelişmeleri işlerine adapte etmeyen ve bu yönde bir gelişim hedefi koymayan kurumların hayatlarını yeni dünya düzeninde devam ettirmesinin imkansız olduğunu vurgulayan Göktaş, bu sebeple Vakıf Katılım olarak dijitalleşmeyi her zaman odak noktası olarak kabul ettiklerini ve stratejilerini teknoloji ile büyüme vizyonu doğrultusunda oluşturduklarını söyledi.
Bu vizyonla yürüttükleri çalışmalar sayesinde Ar-Ge merkezi unvanına sahip ilk kamu finans kurumu olduklarını vurgulayan Göktaş, "Çalışmalarımızı etkin ve verimli bir şekilde ilerletmek için dijital dünyanın sunduğu olanakları sistemimize hızla entegre ettik. Kurulduğumuz günden itibaren toplamda yaklaşık 150 milyon liralık teknoloji yatırımımızla hem müşterilerimizin hayatını kolaylaştırıyor hem de kurum içi verimliliğimizi üst noktalara taşıyoruz." dedi.
Göktaş, müşteriler tarafından gerçekleştirilen işlemlerin yüzde 72'sinde dijital kanalların tercih edildiğini, bu oranın ikinci çeyrekte yüzde 75'e ve üçüncü çeyrek sonunda yüzde 83'e çıktığını bildirdi.
Bu işlemlerin yüzde 13'ünün internet şube, yüzde 64'ünün mobil şube ve yüzde 6'sının ATM kanalı üzerinden yapıldığını anlatan Göktaş, eylül sonu itibarıyla aktif dijital bankacılık müşteri sayısının 124 bin 978'e ulaştığını, bunun geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 156'lık artışa işaret ettiğini söyledi.
Göktaş, salgın süreci öncesi yürüttükleri dijital alandaki projeleri daha da hızlandırdıklarını kaydetti.
- "Reformlardan bankacılık sektörü de olumlu etkilenecek"
Vakıf Katılım Genel Müdürü Göktaş, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ekonomide yeni dönem' açıklamalarından bankacılık sektörü ne bekliyor? 2021 ve sonrası yıllar için Türkiye'nin yeni hikayesi ne olmalı?" sorusu üzerine, açıklamaların özellikle iş dünyasında memnuniyetle karşılandığını ve ülke ekonomisinin önünü açtığını ifade etti.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi, reformların devam etmesi ve enflasyonla mücadeleye ilişkin verilen mesajların da ekonomide beklenen atılımlar olarak önem arz ettiğini vurgulayan Göktaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şüphesiz, bankacılık sektörü de bu reformlardan olumlu yönde etkilenecektir. Özellikle TCMB'nin son dönemdeki uygulamaları ile bankalar likidite açısından rahatlayarak piyasayı fonlamakta daha rahat hareket etmeye başladılar. Bunun bir yansıması olarak 2021 yılında bankaların performanslarını pozitif yönde artıracağını ve aktif kalitelerini yükselterek daha emin adımlarla ilerleyebileceklerini söyleyebiliriz. Önümüzdeki sene kuşkusuz 2020'nin negatif etkilerini pozitife çevirmeye gayret edeceğimiz, ekonomimizin toparlanacağı ve ertelenen hedeflerin yeniden devreye alınacağı bir dönem olacaktır.
Dünya Bankası'nın küresel ekonomiye ilişkin hazırladığı rapora baktığımızda, Türkiye'nin diğer ülkelerin çoğuna kıyasla bu süreçten daha az hasarla çıkacağının kaydedildiğini görüyoruz. Ekonomi yönetimimizin alacağı tedbirlerle özellikle önümüzdeki süreçte döviz kurunda derin iniş çıkışların engelleneceğine, makroekonominin daha da güçlendirileceğine inanıyorum. Bilançoda TL payının artışını destekleyecek nitelikte adımların atılmasıyla birlikte 2021'de para birimimizin kayıplarını telafi edip atağa geçeceğini düşünüyorum."