Tarih: 27.01.2021 14:36

TÜSİAD'ın Dijital Türkiye Konferansı

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, 6-7 yıl öncesine kadar dijital dönüşümün bir vizyonu temsil ettiğini belirterek, "Pandemi ile beraber son 12 ayda, 5 yıl içinde sürdürülebilir olmayı bugüne taşıyabilen, dijital dönüşüme yatırım yapmış olanların ya da hızlıca yatırım yapanların ancak işlerini devam ettirebildiği bir dünyaya geçtik." dedi.

Boyner, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından çevrim içi olarak gerçekleştirilen Dijital Türkiye Konferansı’nda yaptığı konuşmada, küresel ölçekte ve şirket bazında dijital dönüşümün etkileri hakkında bilgi verdi.

Bundan 6-7 yıl öncesine kadar dijital dönüşümün bir vizyonu temsil ettiğini belirten Boyner, salgının hemen öncesinde de dijital dönüşümün sürdürülebilirlik başlığı haline geldiğini hatırlattı.

Boyner, salgın ile başlayan değişime işaret ederek şunları kaydetti:

"Pandemi ile beraber son 12 ayda, 5 yıl içinde sürdürülebilir olmayı bugüne taşıyabilen, dijital dönüşüme yatırım yapmış olanların ya da hızlıca yatırım yapanların ancak işlerini devam ettirebildiği bir dünyaya geçtik. Konunun sürdürülebilirlik ile ilgili kısmı çok önemli. Boyner Grup'ta dijitalleşme ve teknolojik dönüşüm alanında yaptıklarımızda da bu bakış açısı ön plana çıkıyor.

Artık dijital dönüşümden ziyade, dijital düşünmeye geçtik. Kamu-özel sektör hatta sivil toplum olarak geleneksel işlerimizi dijitale taşımak dönemi geride kaldı. Artık düşünce, karar, planlama, uygulama, raporlama tüm iş yapış süreçlerinin dijitalde başlayıp, dijitalde bittiği yeni bir dönemi yaşıyoruz."

Boyner Grup bünyesinde bu alanda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Ümit Boyner, dijital dönüşüm ya da dijitalleşme diye özel bir gündemlerinin hiç bir zaman olmadığını anlattı.


- "İnovasyonu hedef olarak belirleyip, teknolojiyi araç olarak kullanıyoruz"


Boyner, Grup değerleri arasında yer alan "yenilikçilik, ezberleri bozma, işini tutkuyla yapma, müşteriye en iyi ve en etkin şekilde ulaşma" ile "en yeni teknolojileri işe adapte etme, teknolojiyle işte yenilikler yaratma" konularındaki değerlerin kendilerine rekabet avantajı yarattığını dile getirdi.

Geçmişten bugüne pek çok yeniliği de bu anlayışla hayata geçirdiklerini aktaran Boyner, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aslında dijitalleşme ve yeni teknolojiler bize hız katan katalizörler oldular. İnovasyonu hedef olarak belirleyip, teknolojiyi araç olarak kullanıyoruz. Şirketlerimiz içinde inovasyon ve Ar-Ge merkezlerimiz var. Perakende konusunda pek çok yeniliğin öncüsü olan teknoloji ekiplerimiz var. Geleneksel bir işte bile biz teknolojiyi çok erken kullanmaya başladık. Dijitalleşme, yenilikçilik, en son teknolojiler gibi kavramlar arasında en önemli belirleyici kavram da insan odaklı olmak. Teknoloji yatırımları çok önemli ama bizim için en önemli değerlerden biri de insanı odağa koymak. En büyük yatırımımızı da insana yapıyoruz."

Boyner, tedarik zincirleriyle birlikte yeni iş modellerinin sunulmasıyla, teknolojik gelişim ve dijitalleşmenin olumlu etkilerinin tabana yayılmasının, ekonomik ve toplumsal sürdürülebilirliğin ana kaynağı olmaya devam edeceğini söyledi.


- "Benimsediğimiz yaklaşımda, yeni nesil teknolojik çözümler önemli rol oynuyor"


Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı ve SabancıDx Yönetim Kurulu Üyesi Kıvanç Zaimler, "Yeni Neslin Sabancısı" olarak adlandırdıkları bir stratejik yol haritaları olduğunu belirterek, "Bu harita, hem dünyadaki hızlı değişim koşullarını vurgulayan hem de her geçen gün değişen 'yeni' kavramına topluluğumuzu en hızlı ve en iyi şekilde adapte olma hedefimizi içeriyor." ifadelerini kullandı.

Küresel trendleri kılavuz aldıklarını aktaran Zaimler, "Bu kılavuz aldığımız trendler ne ile ilgili diye bakarsak; küresel kutuplaşma, büyüme alanlarının coğrafya değişmesi, sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, kentselleşme, teknolojik gelişmeler, dijitalleşme ve insanın ömrünün uzaması. Enerji ve sanayi alanlarına odaklanırken dijital alanlardaki fırsatları değerlendirme üzerine bir strateji geliştirdik. Bu alanların yanına da bir blok olarak dijital diye bir alan ekledik." dedi.

Zaimler, SabancıDx markasındaki "d"nin dijitali, "x"in de keşfedilmemiş olanı ve geleceği temsil ettiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benimsediğimiz yaklaşımda, yeni nesil teknolojik çözümler önemli bir rol oynuyor. Burada biz; büyük veri, veri analitiği, siber güvenlik, endüstriyel nesnelerin interneti, robotik süreçler, blok zincir, yapay zeka gibi yatırımları hedefliyoruz. İleriye dönük bir vizyona sahibiz. Topluluk şirketlerine dijital dönüşüm konusunda öncülük eden bir katalizör rolümüz var. Özellikle ileri veri analitiği programlarının hayta geçirilmesi için Sabancı Üniversitesi ile birlikte İleri Veri Akademisi kurduk. Akademide veri mühendisliği, dijital kaşifler yetişmesini amaçlıyoruz. Bu akademinin farklı şirketlerden 200'ün üzerinde mezunu var. SabancıDx dijital kampüsümüz var. Bu kampüs yeni nesil teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanarak sanayi, üniversite ve startup iş birliğiyle ülkemizin ihtiyaç duyduğu yazılım ihracatı için yeni ürünler geliştirmeyi hedefliyor. Bazı ürünlerimiz yeşermeye başladı. Önümüzdeki yıllarda bunun meyvelerini alacağız."


- "Bugün 'yeni petrol' olarak veri var"


Yeni nesil teknolojilerde çıtayı her zaman ileri taşımayı, kurumsal dönüşümü olgunlaştırmayı ve insana, doğaya ve topluma fayda sağlayabilecek projeler geliştirmek için uzun süredir yatırım yaptıklarına dikkati çeken Zaimler, "Dijital alanda yaratılan değer ve başarı sadece firmaların karları değil, faydanın topluma ne kadar temas ettiğiyle de ölçülüyor. Örnek vermek gerekirse, Çimsa'da 2019 yılında SabancıDx ile birlikte bir bulut altyapısı oluşturduk. Elektrik tüketimi azaltılırken aynı zamanda karbon ayak izimizi azaltmaya katkı sağladı." ifadelerini kullandı.

Sigorta sektörünün ilk yapay zeka uygulamasını Ak Sigorta'da gerçekleştirdiklerini anlatan Zaimler, sözlerini şöyle tamamladı:

"2 senede 3 milyon başarılı işlem gerçekleştirdik. Müşterilere, insan hayatına dokunduk. 130'un üzerinde örnek projemiz var. Öte yandan, birçok topluluk şirketimiz kendi inisiyatifleriyle startuplarla buluşuyor, yeni ürün ve hizmetler ortaya koymaya çalışıyorlar. Biz de yeni teknolojiye erken ve ekonomik yarışı sağlamak için bir kurumsal sermaye girişimi oluşturduk. Bu kapsamda yenilikleri takip ederek, çevik ve teknoloji odaklı büyük yatırım platformları oluşturmayı hedefliyoruz.

Dijital dönüşümün sürdürülebilirlikten sonra tasarruf, verimlilik ve güvenlik çevresinde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bugün 'yeni petrol' olarak veri var. Niteliklendirilen verinin anlamlandırılması konusunda başarılı olan firmalar dijital dönüşüm yolculuğunda başarılara imza atıyorlar. Ülkemizde sanayiye baktığımızda, muazzam bir veri üretiyoruz. Bunu yaparken diğer önemli bir konu da siber güvenlik. Bu yatırımlara başlamak en üstten olmalı ve geniş bir bakış açısı içerisinde kafada başlamalı. Hissedarlar ve üst yönetimler tarafından sahiplenilmeli ve desteklenmeli. Kurumların kültürleri de buraya doğru evrilmeli."

TÜSİAD SD2 Görev Gücü Başkanı ve İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci ise, TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm Programı'nın (TÜSİAD SD2) üçüncü döneminin tamamlandığını belirterek, "3 senede dijital dönüşüm alanında 40 çağrı açıldı. 40 ihtiyaç, fırsat alanı için çalışma yapmak üzere eşleşmeler gerçekleştirildi. Bu 40 çağrıya 681 çözüm önerisi alındı." diye konuştu.

Etkinlikte, TÜSİAD Başkan Yardımcısı ve Sanayi Politikaları Yuvarlak Masası Başkanı ve Balorman Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Balkır da TÜSİAD SD2'ye ilişkin çeşitli bilgiler verdi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —