Malatyalı İşadamları Derneği’nin (MİAD) Türkiye’nin Marka Değeri, İş Dünyasının Rolü toplantısına TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik katıldı. Türkiye’nin 2018 yılında önemli ekonomik virajlardan geçtiğini söyleyen Bilecik, 'Ül
Malatyalı İşadamları Derneği’nin (MİAD) Türkiye’nin Marka Değeri, İş Dünyasının Rolü toplantısına TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik katıldı. Türkiye’nin 2018 yılında önemli ekonomik virajlardan geçtiğini söyleyen Bilecik, "Ülkeler küresel ölçekte başarılı olmak için marka değeri oluşturmalı" dedi.
Malatyalı İşadamları Derneği geleneksel aylık toplantısını ‘Türkiye’nin Marka Değeri, İş Dünyasının Rolü’ konu başlığıyla gerçekleştirdi.
İlk olarak söz alan MİAD Başkanı Yunus Aktaş, ülkenin insanlarını ve Malatyalıları birlik ve beraberlik içerisinde tutmak gibi bir gayelerinin olduğunu dile getirerek “Bunları bir arada tutarken ortak akıl dediğimiz o akıl etrafında toplayıp, farklı görüşlerin zenginlik olduğunu gösterebilmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar gösterdik ve göstermeye de devam edeceğiz" dedi. Aktaş, Malatyalıların bir bütün olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin konum olarak çok kilit bir noktasında bulunduğunu da ifade ederek, "İnsan kaynaklarımız genç ama Ortadoğu enerjisine çok yakınız. Herkesin gözü burada, bizde petrol yok ama bizi de parçalamaya çalışıyorlar. Mezhepsel ve etnik yapı üzerinden bizi ayrıştırmaya çalışıyorlar. Çok şükür 15 Temmuz’da dahil olmak üzere ülkemiz buradan çok iyi bir ders çıkardı. Dimdik ayakta durdu. Farklı mezhep ve etnik kökene rağmen birlik ve beraberlik gösterdi. O yüzden Malatyalı kardeşlerim önümüze bakmak istiyoruz. 2040 projelerini hazırlamak, pozisyon almak istiyoruz. Önce birlik ve beraberlik olacak sonra kadın girişimcilere destek olacağız olmazsa olmazlarımızdan" dedi.
Başkan Aktaş, gençlerin muhakkak aralarında yer alması gerektiğine işaret ederek, aksi takdirde küresel rekabete girilemeyeceğini vurguladı. Aktaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Piyasa kötü, faizler yüksek bu kadar sıkıntının içinde nasıl girişimci yetiştireceğiz bilmiyorum. En büyük sorunumuz eğitim, MİAD olarak eğitimde neler yapabiliriz geleceğin yıldızları projesi üstünde çalışıyoruz. Bilim Sanat Merkezi yapabiliyoruz. Elimizdeki yasa ve müfredat budur. Güney Kore, Norveç müfredatından ülkemiz gençlerinin neyi eksik belirleyip projelendireceğiz. Ülkeyi ileri götürmek gibi bir derdimiz var. Teknokent çalışmalarımız var, ikinci konuk evinin yapımı tamamlandı Mart’ın 5’inde açılışını yapacağız. Beni bırakmıyorsunuz, ben de sizleri bırakmıyorum, çalışmaya devam edeceğiz."
Daha sonra söz alan Erol Bilecik ise Türkiye’nin 2018 yılında önemli ekonomik virajlardan geçtiğini söyleyerek ülkelerin küresel ölçekte başarılı olabilmesi için marka değeri oluşturması gerektiğini dile getirdi.
Malatya’nın doğunun en güzel şehirlerinden biri olduğuna dikkat çeken Bilecik, "Biz Malatya’yı suyu sert insanı mert olarak biliriz. İki cumhurbaşkanı birçok sanatçı ve güzel insanı yetiştirmiş bir memleket Malatya, yılın henüz başındayız ülkemize güzel huzurlu bolluk bereketli geçirmesini diliyorum. 2018 birçok zorlukla sınandığımız bir yılı geride bıraktık. Türkiye bu zorluklara alışmış bir ülke güçlü bir Türkiye için önümüze bakmak çok çalışmak lazım. Türkiye’miz tarihsel ve kültürel mirasına baktığımızda laik, sosyal bir hukuk devletidir, serbest piyasa ekonomisini kabul etmiş bir ülkedir. Ülkemiz eşsiz insan kaynağıyla küresel ölçekte vazgeçilmez bir güçtür. Türkiye aynı zamanda gençlerimizle dünyayla ekonomik ve kültürel bütünleşmesini sürdürecek güçtedir" şeklinde konuştu.
Başarılı olmak için daha fazla inanmak gerektiğini belirten Bilecik, şunları söyledi:
"Türkiye’ye daha fazla inanmalıyız. Genç nüfusu hayal ettiğiniz zaman çok daha fazla başarılı olacağımıza inanmalıyız. İş dünyasına sizlere bizlere bu zorlu dönemde daha fazla düşen görevler var. Elimizi daha fazla taşın altına koymamız gerekiyor. Elimizden gelenden fazlasını yapmamız gerekiyor. Şunu asla unutmamalıyız değerli dostlar, biz iş insanları olarak Türkiye için yaptıklarımızdan değil, yapamadıklarımızdan da sorumluyuz. Bize düşen ana rol güçlü Türkiye için güçlü ekonomi, güçlü ekonomi için ise güçlü Türkiye markasını inşa etmektir" dedi. Türkiye’nin 2023 yılında hedeflediği ekonomik kazanımlara ulaşması için öncelikle marka ülke olması gerektiğine dikkat çeken Erol, "Markası olmayan ülkelerin küresel rekabette adı geçmez. Türkiye marka olmak için müthiş bir potansiyeli var. Hayalimiz bu potansiyelin hayata geçmesidir"
Dış ilişkiler ve ekonominin ayrılmaz bir bütün olduğunu hatırlatan Bilecik, uluslararası ilişkilerde sağlanan başarıların ekonomik alanlara yansıdığına dikkat çekti. Dünyanın her gün yeni bir demokrasi sınavı verdiğini ifade eden Bilecik, 2019 yılını gerek küresel gerek yerel düzeyde belirsizlik ve risklerin devam edecek bir yıl olarak nitelendirdi. Ticaret savaşlarının sürdüğünü aktaran Bilecik, "Bu savaşlar küresel büyümeyi etkileyecek. Çin ekonomisi yavaşlamaya girdi. Avrupa’ya bakıldığında krizlerle boğuşuyorlar" ifadelerini kullandı.
Türkiye ekonomisinin 2018 yılında çok zor günlerden geçtiğini anlatan Bilecik,"2018 iş dünyası için ekonominin çok inişli çıkışlı günlerdi. Özellikle Ağustos ayında ekonomide yaşananların etkisini halen hissediyoruz. Ancak bunlar için çözüm önerilerimiz de var" diye konuştu.
Ülkenin son üç yıllık büyüme rakamlarına dikkat çeken Bilecik, döviz kurundaki değişkenlik ve ülkedeki işsizlik rakamlarına işaret etti. Bilecik, çözümde görev almayanların yaşanan sorunlarda pay sahibi olacağına dikkat çekerek, tüm iş dünyasının çözümde görev alması gerektiğinin altını çizdi.