- Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı Dr. Alp Keler, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesinin, sermaye piyasalarının gelişmesi ile doğru orantılı olduğunu, bunun için de tanıtım ve bilgilendirme konusunda çok daha fazla çalış
İSTANBUL (AA) - Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Dr. Alp Keler, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesinin sermaye piyasalarının gelişmesi ile doğru orantılı olduğunu, bunun için de tanıtım ve bilgilendirme konusunda çok daha fazla çalışılması gerektiğini kaydetti.
TSPB Başkanı Keler, düzenlediği basın toplantısında, gelişmiş ülkelerin ekonomik büyümesinde sermaye piyasalarının büyük pay aldığını söyledi. Keler, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisinin istikrarlı ve sürdürülebilir büyümesi için kaynakların gelecek ve teknoloji odaklı verimli alanlara yönlendirilmesi şart ve bunun yolu sermaye piyasasından geçiyor. Dünyadaki gelişmiş ülkelerde biz bunu görüyoruz. Türkiye olarak 2023 hedeflerimiz doğrultusunda ekonomik büyümemizin geliştirilmesi ve dünya ticaretinden daha çok pay almamız hepimizin arzusu. Bunun için ihtiyaç duyulan uzun vadeli kaynak ise sermaye piyasasından geçiyor."
Sermaye piyasasının güçlenmesi ve derinleşmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Keler, "Toplam hane halkı varlıkların dağılımlarına baktığımızda Amerika'da yüzde 35'i hisse senedi, yüzde 32'si emeklilik fonu, yüzde 11'i yatırım fonu yani toplam yüzde 78'i sermaye piyasası ağırlıklı oluşuyor. Kore'de bu oran yüzde 16 hisse senedi, yüzde 25 emeklilik fonu, yüzde 3 yatırım fonu toplamın yüzde 44'ü. Türkiye'de ise yüzde 2 hisse senedi, yüzde 7 emeklilik fonu ve yüzde 4 yatırım fonu ile toplamın sadece yüzde 13'ünü oluşturuyor. Dolayısıyla biz burada ciddi bir biçimde ayrışmış durumdayız." ifadelerini kullandı.
- "Büyüme daha çok sermaye piyasalarından gelmeli"
Alp Keler, tüm dünyada rekabetin her geçen gün arttığının ve bütün ülkelerin rekabetçi olmak için mücadele içerisinde olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rekabetçi olmanın iki bacağı var. Biri sermaye yapısı diğeri ise kredi yapısı. Kredi ile sermaye piyasaları arasında dengeli bir dağılımın olduğu ülkeler daha optimal bir sermaye yapısına sahip. Türkiye'de ise genelde kredi ve sermaye arasındaki oranlar biraz daha göreceli olarak farklı. Biz önümüzdeki dönemde büyümenin daha çok sermaye piyasalarından gelmesini ve bu dengenin Türkiye açısından daha pozitif olacağını düşünüyoruz. Tabii ki kredi piyasası büyüyecek ama sermaye piyasasının kredi piyasasından çok daha hızlı büyümesi gerekiyor. Türkiye'de sermaye piyasasının gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 25. Kredi piyasası ise yüzde 70. Dolayısıyla sermaye piyasasının kredi piyasasına oranı sadece yüzde 36."
Bazı noktaların gelişmesi gerektiğini belirten Keler, bunu sağlamak için de olmazsa olmaz koşulların oluşması gerektiğini kaydetti. Keler, "Bu koşulları biz birkaç başlıkta incelemek istedik. 4 ana başlığa ayırdık. Birinci ana başlığımız Türkiye'de yatırım ve ortaklık kültürünün oluşması gerekiyor. İkinci ana başlığımız şirketlerin ortaklık ve sermaye piyasası kültürünün gelişmesi. Üçüncü bacak olarak yatırımcılara cazip fırsatlar sunan aynı zamanda ülke ekonomisine katkı sağlayan sermaye piyasası araçlarının çeşitlendirilmesi ve işin dördüncü bacağı ise sermaye piyasasının ekonomik olarak yarattığı katma değerin öneminin anlatılması lazım." diye konuştu.
- "Yatırım kültürünü geliştirmek için daha fazla çalışmalıyız"
Bundan sonraki süreçte TSPB olarak iletişime, anlatmaya, tanıtmaya çok daha fazla önem vermek istediklerini belirten Keler, "Yatırım kültürünü hem yatırımcı hem de şirketler tarafında geliştirmek için çok daha fazla çalışmalıyız." dedi.
Alp Keler, sermaye piyasalarında yatırımcılar için olumlu da olumsuz da hikayelerin her zaman bulunduğunu ifade ederek, pozitif hikayenin doğru ve yaygın şekilde, olumsuz hikayeler kadar anlatılıp konuşulmadığını gördüklerini, bunu değiştirmek için iletişim atağına geçtiklerini söyledi.
Daha yaygın bir iletişim ile tanıtım atağı için tüm paydaşlardan destek beklediklerini bildiren Keler, TSPB olarak tüm güçlerini yatırım kültürü oluşturmak için kullanacaklarını dile getirdi.