Tarih: 01.11.2019 08:12

'Türkiye, Avrasya’nın hayati bir parçasıdır'

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA)- Columbia Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Prof.Dr. Jeffrey D. Sachs, Avrasya’nın, insanlığın yüzde 70’inden fazlasını oluşturduğunu belirterek, “Avrasya, küresel ekonominin yüzde 80’ine hitap diyor. Dünyadaki çevresel zorlukların bir kısmıyla hepimiz karşılaşıyoruz. Buradaki gelecek, Avrupa, Asya ve Türkiye’nin nasıl davranacağına bağlı. Türkiye, Avrasya’nın hayati bir parçasıdır.” dedi.

Sürdürülebilir kalkınma alanında dünyanın en önemli araştırmacılarından biri olan Prof.Dr. Jeffrey D. Sachs, “Sürdürülebilir Kalkınma Çağı” isimli kitabının Yeditepe Üniversitesi Yayınevi tarafından Türkçeye kazandırılması dolayısıyla, üniversitede “Sürdürülebilir Kalkınmanın Geleceği” konulu bir konferans verdi.

Konferansın açılışında konuşan Columbia Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Jeffrey D. Sachs, konuşmasına İstanbul’un dünyanın eşsiz güzellikteki şehirlerinden ve tarihin en güzel lokasyonlarından biri olduğuna dikkati çekerek, bu şehirde yaşamanın öğrencilere liderlik ve yaratıcı bir şeyler yapabilme fırsatı verdiğini belirtti.

Sachs, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin birlikte gerçekleştirilebilmesi için Avrasya bölgesinden daha hayati derecede başka bir bölge olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye, bugün tam Avrasya’nın merkezinde. Bugün Avrasya’nın tam kalbindeyiz. Avrasya, insanlığın yüzde 70’inden fazlasını oluşturuyor. Avrasya, küresel ekonominin yüzde 80’ine hitabe diyor. Dünyadaki çevresel zorlukların bir kısmıyla hepimiz karşılaşıyoruz. Buradaki gelecek, Avrupa, Asya ve Türkiye’nin nasıl davranacağına bağlı. Türkiye, Avrasya’nın hayati bir parçasıdır. Bu bağlamda, bu ülkelerin, bölgelerin karşılaşılan zorluklara nasıl karşılık verdiğiyle bağlıdır.”

Sürdürülebilir bir geleceğe dair yapılması gereken değişiklikleri gerçekleştirebilmek için önümüzde çok kısa bir zaman dilimi olduğunu vurgulayan Sachs, “Hükümetler çok yavaş hareket diyorlar. Sorunların aciliyetinden dolayı çok hızlı hareket etmek zorundayız.” diye konuştu.

- “Yönetişim biçimlerimizi yeniden inşa etmemiz gerekiyor”


Jeffrey Sachs, yaşanılan, karşımıza çıkan problemlerin ulusal ölçekten küresel ölçeğe gelen birtakım reaksiyonlar gerektirdiğini kaydederek, “Bu sorunların çözümü iş birliği gerektiriyor. Öncelikle, komşularımızla bölgesel anlamda, en ulusal seviyede bu iş birliğine ihtiyaç duyuyoruz. Bizler iş birliği içerisinde yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu yaparken de yönetişim biçimlerimizi yeniden inşa etmemiz gerekiyor.” açıklamasını yaptı.

Sürdürülebilir bir kalkınma için yeni bir yola ihtiyaç olduğunu kaydeden Jeffrey Sachs, “Yerelden küresele tüm seviyelerde iş birliği yapmamız lazım. Ülkeler iş birliği yapmalı. Bölgeler iş birliği yapmalı. Ekonomimizin ve hükümetlerimizin işleyişlerini değiştirmemiz lazım. Küresel bir anlayış geliştirmeliyiz. Paris İklim Anlaşması ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri referans noktalarımız olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl ise üniversitenin sürdürülebilirlik ve çevre bilinci konusunda uluslararası bir platform olan ve dünyanın en yeşil üniversitelerini belirleyen Green Metric’in (Yeşil Ölçüm), 2017 ve 2018 değerlendirmelerinde birinci sırada yer aldığını hatırlattı.

Yeditepe Üniversitesi’nin, Birleşmiş Milletler’in yapılandırdığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri konusunda toplumun her kesimi ile iş birliği içinde çalıştığını anımsatan Bingöl, “Yeditepe Üniversitesi Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu, yoksulluktan iklim değişikliğine, toplumsal cinsiyet eşitliğinden çevreye kadar 17 maddeden oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri hakkında topluma liderlik yapma hedefiyle faaliyet göstermektedir.” şeklinde konuştu.

- “Sorumluluk almalıyız diyerek değişimi başlattık”

Program, Purpose – Sustainable Ideas Başkanı Dilek Bil moderatörlüğünde gerçekleşen panel ile devam etti.

Panelde konuşan Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Seçkin, Unilever’de 10 yıldır bir değişim yaşandığını ifade ederek, “Şirket olarak uzun vadeli iş yapacaksak sorumluluk almalıyız diyerek değişimi başlattık.” yorumunu yaptı.

Karbonsuzlaşma, işyerindeki eşitsizliklere odaklandıklarını kaydeden Seçkin, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda 8 yıl önce çalışmaya başladık. Sadece hissedarlarımızı memnun etmek yetmez. Bizim 6 paydaşımızı da memnun etmemiz gerekir. Yurttaş, müşteri, tedarikçi, çalışan, toplum ve gezegen.” ifadelerini kullandı.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli de tekstil sektörünün çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin asgari düzeye indirilmesi ve su kaynaklarının korunmasına odaklandıklarını kaydetti.

Pasinli, 6,5 milyon avro yatırımla 1,5 milyon metreküp su tasarrufu sağladıklarını hatırlatarak “Üreticiler, daha az su ve kimyasal kullanıp tasarruf ettiler. Güney Ege Kalkınma Ajansı şirketlere fizibilite raporu desteği sağladı. Bu projeyi diğer havzalara da yaygınlaştırmayı düşünüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —