- 'Techfin alanında ciddi fırsatlar var. Herkes buradaki fırsatı görüyor. Bu kapsamda techfin alanı dünyada da yükselen değer. Biz her ay her müşterimizle minimum bir kere etkileşime giriyoruz. Bu techfin işinde bize ciddi avantaj sağlayaca
İSTANBUL (AA) - BELGİN YAKIŞAN MUTLU - Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, Türkiye'nin, techfin tarafının barındırdığı fırsatları iyi değerlendirmesi gerektiğini belirterek, "Bu alanda ülke olarak güzel bir başarı hikayesi yazabiliriz. Türkiye'nin bir sonraki unicorn'unun techfin alanından çıkması kuvvetle muhtemel." dedi.
Murat Erkan, "İş Dünyası Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, salgın sürecinde sundukları dijital servislere yönelik talepte önemli yükselişler yaşandığını, iletişim ve yaşam platformları BiP'te görüntülü görüşme süresinin yüzde 90 artarak 29 milyon dakikaya ulaştığını söyledi.
Salgın sürecinde video konferans sistemlerine de ihtiyaç duyulduğunu hatırlatan Erkan, bu kapsamda yetkinliklerini kullanarak BiP Meet'i geliştirdiklerini, güvenlik açığı ve veri kayıpları gibi endişelerin önüne geçerek güvenli bir alternatif oluşturduklarını ifade etti.
Erkan, diğer platformlarda verilerin ülke içinde kalmadığını, bunun birçok probleme yol açtığını vurgulayarak, "Biz ticari motivasyondan ziyade ülkenin ihtiyacı olduğu için BiP Meet platformunu hızlı bir şekilde hayata geçirdik. Geliştirmelerimiz devam ediyor ama oldukça iyi bir noktadayız. Baktığımız zaman salgın, Turkcell ürün portföyüne yeni bir servis kazandırdı." diye konuştu.
BiP Meet'in, kullanıcı verilerinin yurt dışına gitmesini önlemek amacıyla Turkcell veri merkezlerinin yüksek güvenlikli altyapısını kullandığını aktaran Erkan, şunları kaydetti:
"Biz BiP Meet'i çıkarırken benzerleri olduğunu biliyorduk. En önemli farklılığı; yerli veri merkezinde verilerin tutulması ve bu platform üzerindeki etkileşimin tamamen Türkiye'deki şebekeden kullanılması. Bugün yabancı platformları kullandığınızda yurt dışındaki veri merkezleri üzerinden hizmet alıyorsunuz. Bu güvenlik olduğu kadar kalite problemi de yaratıyor. Diğer taraftan maliyetinizi ve kapasite ihtiyacınızı da artırıyor. O yüzden de burada yerli ve milli olmasının yanı sıra platformun Türkiye'deki veri merkezlerinde bulunması maliyetleri de azaltıyor. Hem maliyet anlamında rekabetçi olması hem de kalite anlamında daha iyi konuma gelmesi için çalışıyoruz. Elbette teknoloji ve beklenen özellik setleri konusunda biraz yolumuz var. Bu kadar hızlı bir şekilde yakalamak çok kolay değil ama rakiplerimizi yakalayıp geçeceğimize inanıyorum. Özellikle de Türkiye'de çok rahat geçeriz."
- "Paycell yatırımımız çok kıymetli bir yerde"
Murat Erkan, Türkiye'nin genç nüfusu ve potansiyeli ile dijital ödeme alanında büyük bir fırsat barındırdığını belirterek, hala nüfusun yüzde 30'unun, hesap açabilecek yaşta ve ekonomik durumda bulunmasına rağmen bankacılık sistemine kayıtlı olmadığını ifade etti.
Hem günlük yaşamda hem de e-ticaret tarafında ödeme sistemlerinin hızla dijitalleştiğine dikkati çeken Erkan, "Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olma yolunda ilerleyen bir ülke olarak techfin tarafının barındırdığı fırsatları iyi değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu alanda ülke olarak güzel bir başarı hikayesi yazabiliriz. Pandeminin, techfin devrini en az 10 sene erkene aldığını düşünüyoruz. Türkiye'nin bir sonraki unicorn'unun techfin alanından çıkması kuvvetle muhtemel." değerlendirmelerini yaptı.
Erkan, bu noktada Paycell yatırımlarının çok kıymetli bir yerde durduğunu, bununla banka hesabı olsun ya da olmasın herkesin finansal servislere erişimini sağlayarak Türkiye'nin en büyük ödeme platformu konumuna gelmeyi hedeflediklerini dile getrdi.
- "Her ay her müşterimizle minimum bir kere etkileşime giriyoruz"
Dünyada da techfin işlerinin e-ticaret üzerinden ciddi imkan ve fırsat bulduğuna işaret eden Erkan, bu alanda android tabanlı bir POS cihazı geliştirdiklerini, bu cihazın sadece ödeme sistemi ihtiyacını karşılamadığını, aynı zamanda stok takibi, müşteri yönetimi ve yapay zekalı ödeme teknolojilerine imkan sağladığını anlattı.
Erkan, techfin işine çok inandıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Doğudan ve batıdan ayrı ayrı gelen bir dalga var. Doğudan gelen dalga daha çok bankacılık sistemine dahil olmamış kişileri katıyor, batıdan gelen dalga da e-ticaretin gücünü getiriyor. Biz merkezdeyiz, her ikisini de kullanmak istiyoruz. Techfin işinin hayata geçmesi için üye iş yeri bacağı ve kullanıcı bacağına ayrı ayrı çözümleri penetre etmek önemli. Bunu sağladığınızda önemli bir ödeme platformu haline gelirsiniz. Techfin alanında ciddi fırsatlar var. Herkes buradaki fırsatı görüyor. Yeni oyuncular da giriyor techfin alanına. Bugün AliPay 200 milyar dolar değerleme ile borsaya açılma noktasına geldi. Bu kapsamda techfin alanı dünyada da yükselen değer."
Turkcell olarak techfin işine 2 yıldır çok ciddi yatırım yaptıklarına dikkati çeken Erkan, "Bunlar aslında bizim müşteriyle bağımızın kuvvetli olmasıyla Turkcell'e avantaj sağlıyor. Biz her ay her müşterimizle minimum bir kere etkileşime giriyoruz. Bu techfin işinde bize ciddi avantaj sağlayacaktır." dedi.
- "Turkcell, iyilik yapmak için çaba harcayan bir şirket"
Murat Erkan, Turkcell'in sosyal sorumluluk kapsamında hayata geçirdiği projelere de değinerek, "Turkcell iyi bir şirket, iyiliğe odaklanan, iyilik yapmak için çaba harcayan bir şirket." dedi.
Çocuklara, gençlere, kadınlara ve engelli vatandaşlara destek olduklarını, bu kesimlere yönelik ayrı ayrı yatırım yaptıklarını anlatan Erkan, Türkiye'ye, teknoloji ve inovasyonun yanı sıra sosyal fayda da sağlamaya özen gösterdiklerini vurguladı.
Erkan, kapsayıcı ve sürdürülebilir çalışma anlayışıyla teknolojinin gücünü herkes için faydaya dönüştürmeyi amaçladıklarını belirterek konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kadınlar için 'Geleceği Yazan Kadınlar' diye bir proje yaptık. Her yıl 1.500’e yakın kadına makine öğrenmesi ve kod geliştirme eğitimleri veriyoruz. Bunların içinde 150'sine istihdam sağlıyoruz. Çocuklar için zeka gücü adını verdiğimiz sınıflarda, Türkiye'nin dört bir yanında makine öğrenmesi, robotik teknolojiler, 3 boyutlu yazıcılarla BİLSEM ile beraber sınıflar hazırladık. Buradan çok güzel projeler çıkıyor. Bu projeler dünyanın dört bir yanında ödüller alıyor. Gençlerimiz bu konuda önemli fark yaratıyor. 'Engelsiz Eğitim' adını verdiğimiz projeyle beraber MEB ile beraber engelli öğrencilerin önündeki engelleri kaldırmak için teknolojiyi kullanarak eğitimlerine katkı sağlıyoruz.
Türk Sporu adını verdiğimiz konseptimiz de var. Spora yatkınlıklarını tespit ettiğimiz çocuklarımızı uygun spor alanlarına yönlendirecek çalışmalar yapıyoruz. Teknolojik atıkları toplayarak sağlık çalışanlarımızın eğitim ihtiyacı olan çocuklarının eğitimi için harcıyoruz. Turkcell iyi bir şirket, iyilik yapan bir şirket. Toplumdan aldığını topluma geri verme konusunda motivasyonu olan bir şirket. Bu konuda da uluslararası alanda çok değerli ödüller de aldık. Her gün ilgili bölümümüz yeni projeler getiriyor bize, bunları da yapma konusunda çalışıyoruz."