Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Yıldırım, 'Ülkenin birçok yerine 3 bin 85 türbin diktik, 180 santral ile Türkiye'nin elektriğinin yüzde 10'unu karşılar hale geldik. 2030'da 25 bin megavat kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz.' dedi
ANKARA (AA) - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Hakan Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in katılımıyla Sheraton Otel'de gerçekleştirilen 8. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, sektörde küresel iş birlikleriyle bir ekosistem oluşturmayı başardıklarını ifade etti.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyelini üst seviyeye taşımak için rüzgar ve güneş gibi yerli kaynakların değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, "Rüzgar meselesi, memleket meselesi bizim gözümüzde. Bu konu kişilerden, konulardan tamamıyla bağımsız." diye konuştu.
Türkiye'de rüzgar enerjisi sektörünün sanayileşme noktasında diğer elektrik üretim alanlarının önüne geçtiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Ülkenin birçok yerine 3 bin 85 türbin diktik, 180 santral ile Türkiye'nin elektriğinin yüzde 10'unu karşılar hale geldik. 2030'da 25 bin megavat kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz. Bu hedeflere ulaşırken ülke olarak koyduğumuz katma değeri artırmak istiyoruz. Yerli sanayimizin daha da gelişmesini, yerli aksam üreticilerimizin global tedarikçiler arasında yerlerini almalarını istiyoruz."
"Piyasa herkes için öngörülebilir olmalı"Yıldırım, rüzgar enerjisi projeleri için Türkiye'de üretilen parçaların yurt dışına da satıldığına işaret ederek, sanayici ve parça üreticilerinin ilave kurulu gücün her yıl en az bin megavat olacağını öngördüklerini, her ne kadar ihracat yapma kabiliyetleri olsa da yerel pazarın da kendi imalatlarını desteklemesi gerektiğini ifade etti.
Hakan Yıldırım, bu anlamda sürdürülebilirliğin önemine dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Küresel iş birliklerimiz yardımıyla Türkiye'de bir başarı hikayesi çıkarabiliriz. Bunun için yapmamız gerekenler var. İlk olarak piyasanın herkes için öngörülebilir olması gerekiyor. Önümüzdeki 10 yılda ne kadar lisans verileceğini, hangi tip yarışmalar olacağını, 2020 sonrası destek mekanizmasını, alım garantilerini, teşvikleri bilmemiz gerekiyor. Ayrıca, ülke ekonomisine büyük fayda sağlayan rüzgar enerjisi teknolojisinin geliştirilmesi de gerekiyor. İş birliklerimizi güçlendirmeliyiz. Daha fazla katma değer ürettiğimizi ve yerli sanayicimizle global rüzgar endüstrisinin vazgeçilmez parçası olduğumuzu hayal ediyoruz. Biz 7 gün 24 saat çalışmaya hazırız."