Türkiye Sebze Meyve Tüccarları Federasyonu (TÜMESKOM) Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı Selami Bağaçlı, sebze ve meyve fiyatlarındaki artışın arz talep dengesinden kaynaklandığı ve sürekl
Türkiye Sebze Meyve Tüccarları Federasyonu (TÜMESKOM) Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı Selami Bağaçlı, sebze ve meyve fiyatlarındaki artışın arz talep dengesinden kaynaklandığı ve sürekliliği olmadığını söyledi.
Hükümetin çıkarmaya hazırlandığı yasa konusunda henüz bir bilgiye sahip olmadıklarını dile getiren Bağaçlı, “Öyle umuyoruz ki ‘madrabaz’ denilen, üretimin bol olduğu yerlerdeki aracılara yönelik bir yasa çıkarılır” diye konuştu.
Son günlerde halkın gündemine oturan sebze meyvede artan fiyatlarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Bağaçlı, “Halkımızın da bazı konuları iyi anlayabilmesi için birkaç örnek vereyim. Halkımız öncelikli olarak şunu bilsin, sebze ve meyve tamamen iklimsel, iklimle ilgili de arz ve talep meselesi ortaya çıkıyor. Fiyatlar bir anda yükselir tıpkı borsa gibidir. Son zamanlarda Akdeniz yağan yağmurların artması, elimizde olmayan iklimsel olayların yaşanması, ürünlerin yeteri kadar büyümemesi, bunlar ister istemez fiyatlara etki ediyor. Vatandaş şunu iyi bilsin ki inişli çıkışlı bir yoldur. Örnek olarak şunu söyleyeyim domates geçen hafta başı Erzurum sebze halinde 2 TL iken bu hafta başı 3 ila 3.5 TL civarında oldu. Bu durumu şöyle izah edelim Rusya talepte bulununca üreticinin elindeki malın satışı fiyatları etkiledi. Üretici olarak piyasamız var, müşteri kapımızda gibi davranışlar etkili oluyor. Aynı konu biber ve patlıcanda da havaların ısınması ile fiyatlarda bir düşüş oldu. En önemli şey iklim, vatandaş bu fiyatların sabit olarak durması olursa şikayet etsinler, aylarca aynı ürünler fiyat olarak sabit gidiyorsa şikayetlerinde haklı olurlar. Bir hafta çıkar diğer hafta iner. Piyasaya etki eden nedenler var bunlar halde 1 TL markette 5 TL gibi. Ürünlerin de kendi aralarında kalitesi var, birinci, ikinci hatta üçüncü sınıf gibi. Marketler genel olarak birinci sınıfı tercih ederler. Marketlerin de kendi kar marjları vardır. Bunların içerisinde en etken alınan ürünün satışından sonra geri kalan firesi. Şöyle bir düşünelim kendimiz markete gidince reyondan bir ürünü alıp poşetine koymuyor. Bir iki kişi o meyveye veya sebzeye dokununca o meyve ve sebze bozuluyor. Dolayısıyla marketçi de bunu fiyatlarına yansıtıyor. Üreticiden tüketiciye gelebilmesi için sebze halleri çok önemli” dedi.
Sebze hallerinin bu işin can evi gibi olduğunu dile getiren Bağaçlı, “Eksi 20 veya daha düşük havalarda gece saat 03.00’lerde insanlar sıcak yataklarında uyurken, Erzurum şartları için söyleyeyim halciler o geç saatlerde uyanarak halka hizmet verebilmek için hallere gelir ve ürün tedariklerine başlarlar. İster istemez de bu gayretin de bir karşılığı da olmalı. Mersin ve Antalya’daki bir üretici ürettiği malını bizlere bağış yapsalar bile konulan sepet, nakliye, işçilik, firesi bunlara bir araya getirirsek net 1 TL maliyet biner. İnternet yoluyla da Mersin veya Antalya’daki durumu takip edebilirler. Fiyatlarda aşırı bir uçurum olmadığını görebilirler. Bu toprakların kıymetini bilelim. Sabır çok önemli ki Allah en çok da sabreden kulunu sever. Son olarak sabır ve şükür bu işin temelini oluşturur” şeklinde konuştu.