Sanayi ve Tekonolji Bakanı Varank, TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programı 2020'nin yeni çağrısı için başvurular 28 Şubat'ta sona ereceğini belirterek, '200 bin liraya kadar hibe vereceğiz.' dedi.
İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Tekonolji Bakanı Mustafa Varank, Malatyalı İş Adamları Derneği (MİAD) 69. Aylık Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Malatya'nın kendileri için ayrı bir yere ve farklı bir öneme sahip olduğunu söyledi.
Malatya'da 3 ay önce incelemelerde bulunduğunu hatırlatan Varank, dünyada bir ilk olacak lisanslı kuru kayısı deposunun temelini attıklarını kaydetti.
Varank, "13 milyon avroluk yatırımla, ihracatında zaten dünya lideri olduğumuz kuru kayısıda daimi bir avantajı yakalamayı hedefliyoruz. Temel atma töreninden sonra, organize sanayi bölgesindeki fabrikaları da ziyaret ettim.
Ayrıca sanayicilerimizle geniş kapsamlı bir de istişare toplantısı yapma imkanı bulduk. Sizlerin de çok iyi bildiği şu hususun altını tekrar çizeyim. Doğu Anadolu Bölgesi’nde sanayinin kalbi Malatya'da atıyor dersek herhalde yanlış söylemiş olmayız." diye konuştu.
Malatya'da gıdadan tekstile, makineden mobilyaya pek çok alanda güçlü bir kapasite birikimine işaret eden Varank, "Bu altyapının gelişmesinde sunduğumuz desteklerin büyük katkısı oldu. Bugüne kadar Malatya’da 8 milyar liralık sabit yatırımı teşvik edip, 28 bin vatandaşımızın istihdam edilmesini sağladık. Girişimcilik, Ar-Ge ve finansman gibi alanlarda 6 bine yakın KOBİ, KOSGEB’ten faydalanıyor." ifadelerini kullandı.
Mustafa Varank, Malatya'nın inovasyon alanında önemli adımlar attığına dikkati çekerek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca desteklenen teknoparkın doluluğunun yüzde 95 seviyesinde olduğunu bildirdi.
Şehrin tekstil ve makine alanında inovatif çözümlere odaklanmış Ar-Ge merkezlerine de ev sahipliği yaptığını kaydeden Varank, şunları kaydetti:
"İlimizdeki organize sanayi bölgelerinde 27 binin üzerinde vatandaşımız istihdam ediliyor. Bu kapasiteyi daha da geliştirmek istiyoruz. İşte bunun için çok yakınlarda Malatya Birinci Organize Sanayi Bölgesi'ne 27 milyon lira kamulaştırma bedelini gönderdik. Yatırım programı ilan edildi. İnşallah söz verdiğimiz gibi 13 milyon lirayı da aktararak 40 milyon liralık kamulaştırmayla, oradaki kamulaştırma çalışmalarını başlatmış olacağız."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, deprem felaketinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla, Malatya ve Elazığ’da KOSGEB’in Acil Destek Kredisi Programını uygulamaya aldığını hatırlatarak, depremden zarar gören KOBİ’lere 100 bin liraya kadar faizsiz ve 1 yıl geri ödemesiz kredi vermeye başladıklarını kaydetti.
Dün itibarıyla her iki ilde yeni bir programı daha başlattıklarını belirten Varank, şöyle konuştu:
"Bölge ekonomisinde olası bir durgunluğun önüne geçmek ve üretimde sürekliliği sağlamak istiyoruz.
İşte bu kapsamda imalat sanayi işletmeleri, depremden zarar görmese de, KOSGEB’in İşletme Kredisi Faiz Desteği Programından faydalanabilecekler. Yani çalışan sayısına bağlı olmakla birlikte, işletmeler 150 bin liraya kadar kullanacakları kredide, faizsiz ve 1 yıl geri ödemesiz KOSGEB faiz desteği programından yararlanacak."
Bakan Varank, geçen hafta finansal sektörle ilgili Merkez Bankası ve BDDK tarafından birtakım standartlar ve sadeleştirmeler getirildiğine değinerek, "Alınan ücret, masraf ve komisyon sayısı ticari müşterilerde 2 bin 400’den 51’e, finansal tüketicilerde de 20’den 16’ya indirildi. Yine her iki grup için EFT ücretlerine üst sınırlamalar getirildi. Bu düzenlemelerin de reel sektöre hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.
Bakanlık olarak, Türkiye'yi çağın ötesine taşıyacak adımları atmak için gayretli olduklarını kaydeden Varank, şöyle devam etti:
"Milli Teknoloji Hamlesi ruhunu odağa aldığımız 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizle yol haritamızı belirledik. Stratejimizde, Yüksek Teknoloji ve İnovasyon, Dijital Dönüşüm, Girişimcilik, Beşeri Sermaye ve Altyapı alanlarını temel politika alanları olarak belirledik. Ülkemizi kritik teknolojilerde ve yüksek katma değerli ürünlerde güçlü bir küresel oyuncu yapmak istiyoruz."
Girişimcilik ve inovasyon ekosisteminin gücünün kalkınma hızını doğrudan belirlediğini vurgulayan Varank, Türkiye'nin girişimcilik alanında, özellikle de teknoloji tabanlı işlerde büyük potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Varank, Teknopark İstanbul'un ikinci etabının bugün açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, burada yüksek teknoloji firmaların yerli ve milli projelere imza attığını dile getirdi.
Mustafa Varank, Ar-Ge ve Tasarım Merkezi belgesine sahip firmaların çeşitli vergi indirimleri ve istisnalardan faydalandığını belirterek, Teknoparklarda yer alan firmaların vergisel avantajların yanı sıra, mentörlük, iş eşleştirmeleri ve ihracat destekleri gibi teşviklerden de yararlandığını bildirdi.
TÜBİTAK ve KOSGEB'in iş kurmak ya da kurduğu işi daha da geliştirmek isteyenlere çok zengin imkanlar sunduğunu kaydeden Varank, şöyle konuştu:
"TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programıyla (BİGG), nitelikli girişimciliği özendirip, yüksek teknolojili ürünleri geliştirebilen başlangıç firmalarını ekonomiye kazandırıyoruz. TÜBİTAK BİGG Programı 2020'nin yeni çağrısı için başvurular 28 Şubat'ta sona erecek. Programa kabul edilenlere, 200 bin liraya kadar hibe vereceğiz. Gençler, böylelikle teknoloji ve yenilik odaklı fikirlerini, somut işlere dönüştürebiliyor.
Bir diğer vizyoner politikamız da firmalara sunduğumuz sermaye desteği. Bunun için 750 milyon liralık kaynağı harekete geçirecek 2 yeni fon kurduk. Bu fonlar, teknolojiye, sanayiye ve yeniliğe yatırım yapacak. Bu fonlar, yatırımlarınıza ortak olup, sizi bankalara faiz ödemekten ya da kredi borcuna girmekten kurtaracak. KOBİ’ler, yenilikçi işletmeler ve iş kurmak isteyenler mutlaka bu fırsatı da değerlendirmeli."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, teknoloji odaklı, ölçeklenebilir bir iş modeline, güçlü ve çalışkan bir ekibe sahip her girişimin aslında büyüme potansiyeli taşıdığı değerlendirmesinde bulunarak, "Tabii bu noktada 3 husus önemli. Eğer başarılı olmak istiyorsanız, girişiminiz henüz daha fikir aşamasındayken yurt dışı pazarları hedeflemelisiniz. Bir diğer başarı faktörü de kendi alanınızda yetkin olmanın yanında, geliştirilmesi gereken yönleriniz konusunda iş birliklerine açık olmalısınız. Son olarak da inovasyon tanımınızı net bir şekilde yapmalısınız. Yaptığınız iş her ne ise, yeni bir piyasa oluşturmalısınız. Pahalı bir ürünü ya da hizmeti bile, basit ve herkes tarafından ulaşılabilecek bir yapıya sokmalısınız." diye konuştu.
Türkiye'de girişimciliğin neredeyse tamamen kamu tarafından desteklendiğini belirten Varank, bu durumun sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyüme modeli olmadığına işaret etti.
Varank, daha büyük işlere imza atabilmek için özel sektörün, girişimcilik alanına daha fazla ilgi göstermesinin şart olduğunu dile getirerek, "Önümüzdeki dönemde, girişimcilik ekosistemimizi daha etkin bir yapıya kavuşturmak için somut adımlar atacağız. Girişimcilik fikirlerinin olgunlaşması için okullarda, iş yerlerinde ve teknoparklarda açık inovasyon yaklaşımının öğretilmesine yönelik çalışmalar yapacağız. Erken dönem girişimciler için vergisiz veya kolay vergili dönem gibi uygulamaları geliştirmek istiyoruz." diye konuştu.
Varank, şunları kaydetti:
"Girişimlerin başlangıç aşamasından, ölçeklenme aşamasına geçişlerinin daha sıkı takipçisi olacağız. Bu noktada özellikle, küreselleşme iddiası olan derin teknoloji tabanlı girişimleri pozitif ayrıştıracağız. Ekosistemin geneli için finansman kaynakları da özel bir önem taşıyor. Bu maksatla melek yatırımcı sayısı ve etkinliğini artırarak, kitlesel fonlamanın kullanımını yaygınlaştıracağız. Kamu olarak her türlü desteğimizle erken aşama girişimcilerin yanınızdayız. Özel sektörün de buradaki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirip, risk alması gerekiyor."
2023 Stratejisi'ne koydukları en az 10 Turcorn hedefinin uzak bir ihtimal olmadığını belirten Varank, "Kamunun ve özel sektörün sağlayacağı kaldıraç, yeni girişimlerin hızla filizlenmesine katkı sağlayacak. Hatta öyle bir noktaya geleceğiz ki, gençlerimiz iş arayan değil, iş veren olacaklar." değerlendirmesinde bulundu.