Muş’ta ilk defa 2016 yılında güneş enerjisi santrali kurarak 2 megawatlık enerji üreten özel bir işletme, 80 dönüm alan üzerine kuracağı yeni tesisle bu rakamı 7.3 megawata yükselterek ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyor.
Muş’ta ilk defa 2016 yılında güneş enerjisi santrali kurarak 2 megawatlık enerji üreten özel bir işletme, 80 dönüm alan üzerine kuracağı yeni tesisle bu rakamı 7.3 megawata yükselterek ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyor.
Kentte her geçen gün artış gösteren güneş enerjisi santralleri bir yandan ülke ekonomisine katkı sunarken, bir yandan da cari açığı azaltma ve enerji dengesini korumayı sağlıyor. Türkiye’de Van’dan sonra en çok güneş enerjisi potansiyeline sahip olan Muş’ta santrallere ilgi artıyor. Merkeze 25 kilometre mesafede bulunan Taşoluk köyü yakınındaki 40 dönüm alanda 2 megawatlık enerji üretimi sağlayan çimento fabrikası, öz tüketim için 5.3 megawatlık yeni bir santralin kurulumu için hazırlıklara başladı.
“Avrupa’da Portekiz ve İspanya’dan sonra en büyük güneş enerjisi potansiyeline sahibiz”
Muş’un ilk güneş enerji santraliyle ilgili bilgi veren çimento fabrikası tesis müdür yardımcısı Ahmet Güngör, şirketlerine bağlı 2 güneş enerji santralinin 2016 yılında devreye alındığını söyledi. Türkiye’nin güneş enerjisi anlamında güzel bir konuma sahip olduğunu kaydeden Güngör, “Bunu kullanmak içinde elimizden geleni yapıyoruz. Avrupa’da Portekiz ve İspanya’dan sonra Türkiye en büyük güneş enerjisi potansiyeline sahip. Bunu kullanmamız gerekiyor. Muş da Van’dan sonra Türkiye içerisinde en çok güneş enerjisine sahip ilimiz olarak yer almaktadır. Şu anda 5.3 megawatlık öz tüketim enerji santrali kurmaktayız. Bunu tamamen fabrikamızda kullanacağız” dedi.
“Dünyadaki en önemli şey şu anda enerji”
“Enerjiniz varsa her şeyi en iyi şekilde üretebilirsiniz, en uygun şekilde üretebilirsiniz” diyen Güngör, enerjinin olmadığı yerde her türlü maliyetin arttığını ifade etti. Türkiye’nin cari açığını azaltma ve enerji dengesini korumak adına güneş enerjisi santrallerine destek ve önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Güngör, “Lisans almanın önündeki zorluklar kaldırılır ise Muş çok cezbedici bir il olabilir. Hatta bununla ilgili pozitif bir ayrımcılık yapılmalı” diye konuştu.
“Verimsiz tarım arazileriyle ülke ekonomisine katkıda kullanabiliriz”
Muş’un coğrafya olarak özellikle kış mevsiminde çok ağır bir bölgede olduğunu işaret eden Güngör, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada güneş enerjisi santrallerini kurmuş olursak boşa yatan tarım arazilerinin, verimsiz tarım arazilerinin ülke ekonomisine katkısını sağlamış oluruz. Muş’ta ilk olarak biz 2016 yılında güneş enerji santralini devreye aldık. Güneş enerjisi açısından, verimlilik açısı bakımından çok iyi. Bazen akıllara şu gelebiliyor; ‘kışın bu kadar uzun geçtiği yerde üretim olur mu?’ Endişesi olmasın çünkü havanın soğuk olduğu zamanda enerji üretimi daha iyi oluyor. Enerji verimliliği kış dönemlerinde daha yüksek. Gün ışığı olduğu müddetçe üretimimiz söz konusu. Tesisler ortalama olarak kendilerini 6 yılda amorti ediyorlar. 20 dönümlük bir araziye 1 megawatlık güneş enerji santrali çok rahatlıkla kurulabilir. Ülke ekonomisine de, kişinin kendi ekonomisine de çok ciddi anlamda katkısı var. Şu anda halihazırda 2, yeni kuracağımız 80 dönümlük alan üzerine de 5.3 megawatlık bir santral kurmayı hedefliyoruz. Buradaki teknoloji daha yeni bir teknoloji olacak. Daha küçük alanda daha büyük üretim elde etmeyi düşünüyoruz.”