İSTANBUL (AA) - Türkiye'de 30. yılını geride bırakan uluslararası perakende şirketlerinden Metro, yaptığı çalışmalar ile sektöre ve ülke ekonomisine katkıda bulunmayı sürdürüyor.
Metro Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, Metro, Türkiye'de faaliyete başladığı 1990 yılından günümüze Türkiye'ye ekonomik katma değer sağlarken, Türk mutfağının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için 30 yıldır "İşin Mutfağı"nda yer alarak birçok öncü çalışmayı hayata geçirmeye devam ediyor.
Metro Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sinem Türüng, 30. kuruluş yıl dönümüne ilişkin değerlendirmesinde, sürdürülebilirlik, yerellik, izlenebilirlik odağında yaptıkları çalışma ve yatırımlar hakkında bilgi verdi.
Bugün Türkiye'nin 21 şehrindeki 37 mağazada yaklaşık 4 bin 500 çalışanla hizmet verdiklerini bildiren Türüng, şunları kaydetti:
"Geçmişte olduğu gibi pandemi döneminde de yeme-içme sektörünün yanında yer alarak önemli destekleri hayata geçirdik. 30 yıldır otel, restoran ve kafe işletmelerinin önemli iş ortaklarından biri olarak Kovid-19 salgınında da sektöre destek olmak için harekete geçtik. İş ortaklarımız ile birlikte küçük işletmelerin yanında yer alarak 'Küçük İşletmem İçin' hareketini başlattık ve onlara ihtiyaçları olan 8 milyon TL değerinde ürün ulaştırdık. 2021 yılına ise İzmir'de meydana gelen depremden etkilenen küçük işletmelere destek olmak üzere Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu ile iş birliği yaparak başladık ve tespit edilen işletmelere destek olduk.
30. yılımız vesilesiyle de müşterilerimiz için yaptığımız kampanyamıza restoranları da dahil ettik ve müşterilerimize belli bir miktar alışveriş sonrasında restoranlarda paket servis siparişlerinde kullanabilecekleri alışveriş çeki sağladık. Bu çeklerin toplamı ise 400 bin TL'yi aştı. Bunun gibi daha birçok desteğimiz ile birlikte bu dönemde toplam 10 milyon TL'ye dayanan maddi destek sağladık."
- "1.550 tarlayı yerinde denetledik"
Sinem Türüng, "Türkiye'ye yatırım yapan ilk uluslararası perakendeci" unvanını taşımalarının verdiği sorumlulukla hareket ettiklerini, hayata geçirdikleri tüm işlerin merkezinde sürdürülebilirlik ilkesinin bulunduğunu ve gıda güvenliğini sağlamak için çiftlikten sofraya kapsamlı bir süreç yürüttüklerini aktardı.
Bu amaçla yaklaşık 300 bin avro yatırım yaptıklarını bildiren Türüng, "Müşterilerimize kaliteli ve güvenli ürün sunmak için kalite güvence süreçleri kapsamında izlenebilirlik çalışmalarından tedarikçi eğitimine birçok çalışma yaptık. 2019 yılı itibarıyla sayısı 5 bini aşan tedarikçilerimizi yüksek kalite ve güvenlik standartlarını korumak ve geliştirmek amacıyla düzenli olarak denetliyoruz. Yüzde 100 gıda güvenliği hedefiyle 30 yılda 189 bin analiz gerçekleştirirken, 1.550 tarlayı yerinde denetledik." ifadelerini kullandı.
Raflarında yer verdikleri ürünleri müşterilerine şeffaf bilgiler ile ulaştırdıklarını aktaran Türüng, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Pandemi nedeniyle günümüzde müşteriler, aldıkları ürünlerin üretim süreçleri hakkında şeffaf şekilde bilgilendirilmek istediğinden izlenebilirlik çözümleri de oldukça önemli hale geldi. Metro Türkiye olarak biz ise izlenebilirlik çalışmalarımızı adeta geleceği öngörerek pandemiden çok önce başlatmış bir markayız. 2014 yılında ette izlenebilirliği başlatan ilk perakendeciyiz. 2018 yılında Türkiye perakende sektöründe kendi markası (Metro Chef) altında taze balık ürünlerini yüzde 100 izlenebilirlikle satışa sunan ilk şirket olduk. Ayrıca, geçen yıl itibarıyla da yine GS1-128 barkod uygulaması ile tüm karkas ve vakum et ürünlerimizin çiftlikten rafa geliş hikayesini faturalarda göstermeye başlayan Türkiye'deki ilk market olduk. 2021'de taze meyve sebze ürünlerimiz için de QR kod ile izlenebilirlik sunacağız."
- Son 3 yılda 12 bin 500 ton "coğrafi işaretli" ürün ihraç edildi
Verilen bilgiye göre, yerli üretime desteklerini de sürdüren Metro Türkiye, 800'ün üzerinde üretici, üretici örgütü, kooperatif ve diğer tedarikçilerle iş birliği yapıyor. Tedarikçilerinin yüzde 99'unu yerel tedarikçiler oluştururken, yerli tohumla üretilen ürünlere yüzde 100 alım garantisi veriliyor.
Türkiye'nin eşsiz lezzetlerini kayıt altına alarak gelecek nesillere bırakacağı bir kültür mirası oluşturmak adına 2012 yılında "Coğrafi İşaretli Ürünler" projesini başlatan Metro Türkiye, bugün 160'ın üzerinde gıda ve gıda dışı coğrafi işaret tescilli ve aday ürünü raflarında müşterilerine sunuyor. Son 3 yılda coğrafi işaretli ürünlere olan talebin yüzde 50'den fazla artarak 400 milyon TL satışa ulaşması da üreticiye sağlanan önemli bir desteğin göstergesi olarak öne çıkıyor.
Bu konuda şeflerde de farkındalık yaratma amacıyla 120 restoranın menüsünde coğrafi işaretli ürünlerin kullanılmasını sağlayan şirket, Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği yaparak 65 bin gastronomi öğrencisinin müfredatına coğrafi işaretin dahil edilmesini sağladı.
Şirket, gelecek 10 yılda 650 bin öğrenciye ulaşmayı hedeflerken, Metro Türkiye ayrıca, Metro'nun faaliyet gösterdiği 10 ülkeye son 3 yılda 12 bin 500 ton coğrafi işaretli ve yerel ürün ihraç ederek yerel ürünlerin dünya mutfağında tanıtımında da önemli bir rol oynadı.
- Uçtan uca alışveriş deneyimi için 100 milyon TL'den fazla yatırım yapacak
Dijitalleşme konusunda da çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, mağazalarını giriş kapısından çıkışına kadar müşterilerine uçtan uca dijital bir alışveriş deneyimi yaşatacak şekilde tasarlıyor. Bu kapsamda son olarak pandemiden önce pilot çalışmalarına başladığı ve 100 milyon TL'den fazla yatırım hedefiyle yola çıktığı Metro Fast çözümümü hayata geçiren Metro Türkiye, bugün itibarıyla İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'daki 6 mağazada Metro Fast çözümünü müşterilerine sunuyor. Müşteriler, bu çözüm ile ürünlerini mobil uygulama üzerinden barkod okutarak alışveriş arabalarına ekleyebiliyor ve alışverişin sonunda saniyeler içinde sepetin doğrulamasını yaparak doğrudan ödeme yapabiliyor. Bu ödemeyi de yine QR kod ile temassız olarak gerçekleştirebiliyor.
Metro Fas'i 2021 yılında 20 mağazada daha hayata geçirmeyi amaçlayan Metro Türkiye, ayrıca sıra asistanı, QR kodla ödeme gibi sunduğu diğer uygulamalarla da müşterilerinin alışveriş deneyimlerini daha da kolaylaştırıyor ve güvenli hale getiriyor.
- Dijital Menü, haziran ayına kadar ücretsiz
Metro Türkiye, otel, restoran ve kafe sektörünün bir numaralı ortağı olma vizyonuyla işletmelerin dijital dönüşümünü sağlayacak çözümler de sunuyor.
Ücretsiz Websitesi Platformu ile işletmeler, kurulum ve alan adı ücreti gerektirmeden sitelerini 30 dakika içinde kurup kişiselleştirebiliyor. Şimdiye kadar bu uygulama kapsamında 26 bini aşkın işletmeye destek olunurken, "Dijital Menü" ile de restoran müşterileri, akıllı telefon ya da tablet ortamında sipariş verebiliyor.
Metro Türkiye, restoranları paket servis ve online sipariş konusunda desteklemek için Dijital Menü çözümünü 2021'in haziran ayına kadar ücretsiz kullanıma sunuyor.
- 1 milyon 783 bin öğün yemeği ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı
İsraf ve gıda atığına karşı mücadelede önemli adımlar da atan Metro Türkiye, bu amaçla gıda israfını önleyen bir teknoloji girişimi olan Fazla Gıda'yı 3 yıldır destekliyor.
Metro Türkiye, 2017 yılından bu yana 785,9 ton gıdayı çöp olmaktan kurtararak 1 milyon 783 bin öğün yemek olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı.
30 yıldır Türk mutfağına sahip çıkarak Türk mutfak kültürünün gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak, Türk şeflerinin gelişimine katkıda bulunarak dünyada hak ettikleri yere gelmelerini sağlamak için de çalışmalar yapan Metro Türkiye, bu amaçla 2015 yılında Türkiye'nin ilk gastronomi keşif platformu olarak yaklaşık 2,4 milyon avro yatırım bedeli ile Gastronometro'yu kurdu. Bu platform aracılığıyla toplam 240 eğitim programı düzenledi, 2 bin saat eğitim verdi. Bu eğitimlerde 3 bin 500 kişiye ulaştı, 7 bin 500 öğrenci çeşitli eğitimler aldı. Ayrıca, 2015 yılından bu yana 2 bin 500'e yakın ürün de yine bu platformda geliştirildi.