İSTANBUL (AA) - İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Rejeneratif ve Restoratif Tıp Araştırmaları Merkezi (REMER), altyapısını ve araştırmacı kadrosunu genişleterek Sağlık Bilim ve Teknolojileri Araştırma Enstitüsüne (SABİTA) dönüştü.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, pandemide hız kesmeyen Medipol SABİTA, uluslararası düzeyde araştırma yapmak isteyen bilim insanlarına kapılarını açtı.
REMER'i de bünyesinde barındıran SABİTA çatısı altında Kanser Araştırmaları Merkezi, İlaç Geliştirme Merkezi, Biyomühendislik ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi, Sinirbilim Araştırmaları Merkezi, Deney Hayvanları Birimi ve Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi de faaliyet gösteriyor.
İstanbul Medipol Üniversitesi SABİTA, protein düzeyinde fonksiyonel görüntülemeler yapılabilen, hücresel düzeyde müdahaleye imkan tanıyan, ayrıntılı elektronmikroskobik analizlerin yapılabildiği, hücresel hareketlerin gerçek zamanlı kayıtlarının alınabildiği, dünyanın en gelişmiş görüntüleme teknolojilerini barındıran İleri Mikroskopi Laboratuvarları, sinir hücresi, kalp hücresi, kanser hücreleri gibi birçok hücrenin primer ve sekonder hücre kültürü çalışmaları yapılıyor.
Floresan işaretli hücresel ayrıştırma teknolojilerinin kullanıldığı Hücre Kültürü Laboratuvarları, protein ve gen çalışmalarının yürütüldüğü Moleküler Biyoloji Laboratuvarları, her türlü invivo operasyonların yapılabildiği Beyin Araştırmaları Laboratuvarları, fonksiyonel görüntüleme teknolojileri ile donatılmış Bilişsel Sinirbilim Laboratuvarları, beslenme davranışlarının, biyokimyasının, arkasında yatan sinir ağlarının çalışılabildiği Metabolizma ve Beslenme Laboratuvarları, dokulardan elektriksel kayıt almaya imkan tanıyor.
Onlarca farklı davranışsal analizin yapılabildiği Elektrofizyoloji Davranış Laboratuvarları, ön maddelerden ilaç ve biyoaktif molekül sentezleri geliştirilen, doğadaki çeşitli kaynaklardan ilaç etken maddelerinin elde edildiği Farmakognozi ve Sentetik Kimya Laboratuvarları ile genomik, biyoinformatik, proteomik, metabolomik analizlerin yapılabildiği Sistem Biyolojisi Laboratuvarları gibi en ileri teknolojiyle donatılmış çok sayıda laboratuvar bulunduruyor.
Medipol SABİTA, Kovid-19 ile mücadelede de ilaç ve tanı noktasında da çok önemli başarılara imza attı.
Türkiye'nin genetik araştırmalardaki dışa bağımlılığını azaltmak ve bu alandaki eksiklikleri gidermek amacıyla SABİTA bünyesinde kurulan Kovid-19 PCR Tanı Laboratuvarı'nda 100 bine yakın test yapıldı.
SABİTA bünyesinde Kovid-19’a karşı yenilikçi bir hücresel tedavi projesi ise devam ediyor.
- "Pandemi sebebi ile araştırma alanlarında bir daralma yaşandı
Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Medipol Üniversitesi SABİTA Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk, kısa zamanda bütün dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi sebebi ile araştırma alanlarında bir daralma yaşandığını belirtti.
Kovid-19 dışındaki araştırmaların ise durma noktasına geldiğini kaydeden Öztürk, Medipol SABİTA'nın ise farklı alanlardaki çalışmalara kontrollü bir şekilde devam ettiğini kaydetti.
Bu süreçte Kovid-19 hastalarının tanısının konulması ve yerli tedavi imkanlarının geliştirilmesi için çalışma başlattıklarını kaydeden Öztürk, diğer alanlarda da çalışmalarına kaldıkları yerden devam ettiklerini belirtti.
Kanser Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Körkaya ise yaşanan pandemi koşulları sebebi ile birçok genç araştırmacının uluslararası dolaşımının kısıtlandığını ve kariyer gelişimlerinin sekteye uğradığını kaydetti.
Körkaya, SABİTA'nın araştırmacılara sağladığı teknik altyapı ve birçoğu yurt dışında eğitimlerini tamamlamış farklı alanlarda araştırmalar yürüten güçlü akademisyen kadrosuyla global anlamda öncü bir araştırma enstitüsü olduğunu ifade etti.
Körkaya, dünyanın neresinde olursa olsun araştırmalarına ülkemizde devam etmek isteyen lisansüstü öğrencilere SABİTA olarak kapılarının açık olduğunu belirtti.
SABİTA İlaç Geliştirme Merkezi Müdürü Dr. Mustafa Güzel, Atabay da ilaç ile iş birliği çerçevesinde Kovid-19 tedavisinde en sık kullanılan iki ilaç olan Hidroksiklorokin ve Favipiravir isimli ilaçların yerli sentezini 40 gün gibi kısa bir sürede üretmeyi başardıklarını ifade etti.
Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlanan ilacın tüm üretim aşamaları artık ülkemizde gerçekleştirileceğini belirten Güzel, "Bu gelişme, Türkiye'nin kendi orijinal ilaçlarını geliştirmesi sürecinde önemli bir psikolojik kırılma noktası." ifadelerini kullandı.