İSTANBUL (AA) - MURAT BİRİNCİ - Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, 2021 yılında bankacılık sektörünün en önemli gündem maddesini aktif kalitesi, kredi riski maliyeti ve TL fonlama ihtiyacının oluşturacağını, dijital teknolojilerin gücünü arkasına alacak bir katılım finans dünyasının, Türkiye'nin kalkınmasına önemli katkılar sunabileceğini ve İstanbul Finans Merkezi'nin katılım finans için avantajlar ve fırsatlar ortaya çıkaracağını belirtti.
Uyan, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine Kuveyt Türk ve sektörün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dönemindeki çalışmaları hakkında bilgi verirken, geleceğe ilişkin öngörülerini paylaştı.
2020'nin koronavirüs salgınının Türkiye ve tüm dünyayı kapsayan etkilerini en aza indirmek gayesiyle, gerek resmi makamların gerekse şirketlerin odağının insan sağlığı çerçevesinde şekillendiği bir yıl olduğunu söyleyen Uyan, finans sektörünün de bu süreçte çalışan ve müşteri bağlamında insan sağlığını öne alarak faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti.
Uyan, her ne kadar bu kez sağlık eksenli bir kriz yaşansa da Türkiye'de bankacılık sektörünün, geçmişte deneyimlediği farklı krizlerden ve darboğazlardan elde ettiği tecrübelerle bu süreci en makul şekilde yönetmeye çalıştığını ifade etti.
Salgınla birlikte zayıflayan ekonomik aktivitenin bankacılık sektörünü olumsuz etkilediğini değerlendiren Uyan, ancak gerek otoriteler tarafından alınan tedbirler ve açıklanan destek paketlerinin, gerekse bankaların müşterilerine sağlamış olduğu imkan ve kolaylıklarla sürecin en az hasarla atlatılmaya çalışıldığını dile getirdi.
- "TL'deki son gelişmeler önümüzdeki yıl TL'de bir ivmelenme olabileceği sinyalini veriyor"
Ufuk Uyan, geliştirilen aşılarla birlikte salgınla mücadelede ümit verici bir dönemin başladığını ancak salgının gecikmeli etkilerinin ortaya çıkmasıyla 2021 yılının hem küresel hem de yerel ölçekte bankacılık sektörü açısından zorlu bir yıl olabileceğini söyledi.
Sektörde karlılığın, bankaların Kovid-19'un olumsuz etkilerine karşı alınan önlemlere rağmen hala düşük seyrettiğini ve analistlerin banka karlılıklarının salgın öncesi düzeylerine 2022'den önce gelemeyeceği görüşünde birleştiğini belirten Uyan, şöyle devam etti:
"Özellikle gelişmiş ülkelerde sıfıra yakın düzeyde seyreden faiz oranları sektörde marjların belirgin ölçüde zayıf seyretmesine sebebiyet veriyor. Büyük merkez bankalarının genişlemeci para politikasını bir süre daha sürdüreceği yönündeki sinyaller ise bankaların toparlanma sürecinin zaman alacağının işaretlerini veriyor. Ülkemizde bankacılık sektörünün 2021 yılı önceliklerine baktığımızda aktif kalitesi, kredi riski maliyeti ve TL fonlama ihtiyacının yeni yılın en önemli gündem maddelerini oluşturacağını söyleyebiliriz. Salgın sürecinde gerek resmi otoritelerin esneklik uygulamaları gerekse finans kuruluşlarının müşterilerine sağladığı kolaylıklar sayesinde sorunlu alacaklar oranı kontrol edilebilir seviyelerde tutuldu. Ancak 2021 yılında, artan kaynak maliyetlerinin etkisiyle sorunlu alacakların yönetimi en önemli önceliklerden biri haline gelecek gibi gözüküyor. Bu durumun, beklenen zarar karşılıkları üzerinden gelir tablosu üzerinde oluşturacağı baskı da dikkate alınması gereken unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor."
Uyan, fonlama tarafına bakıldığında ise özellikle mevduat tarafında müşterilerin yabancı paraya yöneliminin arttığı bir yılın geride bırakıldığını ifade etti.
Ancak Türk lirasındaki son gelişmelerin önümüzdeki yıl TL'de bir ivmelenme olabileceği sinyalini verdiğini söyleyen Uyan, bu durumun hem kaynak tarafında hem de finansman tarafında Türk lirasının payının artırılması için önemli bir imkan sağlayabileceğine dikkati çekti.
- "Dijital dönüşüm uzun soluklu bir yolculuk"
Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan, salgın sürecinin tüm dünyada dijitalleşmenin ne denli önemli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Dijital dönüşümün, 2021 yılında finans sektöründe büyümeye katkı sağlayacak unsurların başında geleceğini belirten Uyan, tüm sektörlerde olduğu gibi finans sektöründe de rekabette öne çıkmanın ve insan odaklı hizmet anlayışının temelini artık dijital teknolojilerin oluşturacağını vurguladı.
Uyan, salgın sürecinde bankaların, süreçlerini tekrar gözden geçirerek daha geniş bir işlem setini dijitale taşımak üzere çalışmalarını hızlandırdığını ifade etti.
Dijital dönüşümün, kısa süreli bir hareketlilikten ziyade uzun soluklu bir yolculuk olduğuna işaret eden Uyan, "Sektörün, orta ve uzun vadeli yol haritalarıyla dijital dönüşümlerini uçtan uca tüm departmanlarına yayması kaçınılmaz gözükmektedir. Sağlam temeller üzerine inşa edilecek topyekun bir dijital dönüşüm, sadece bankacılık sektörünün değil ülkemizin de ekonomik anlamda çok daha büyük bir atılım içerisine girmesine vesile olacaktır." şeklinde konuştu.
- "2020 yılı genelinde iyi bir performans sergiledik"
Ufuk Uyan, Kuveyt Türk olarak salgın sürecinde, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkili kurumların tavsiyeleri doğrultusunda hem çalışanların hem de müşterilerin sağlığına öncelik vererek her türlü önlemi aldıklarını anlattı.
Salgınla mücadele kapsamında yılın ikinci yarısında da reel ekonomiye destek olmak için hızlı aksiyon alan finans kurumlarından biri olduklarını belirten Uyan, birçok uygulamayla hem reel ekonomiyi desteklediklerini hem de sektörde olumlu bir ayrışma kaydederek 2020 yılı genelinde iyi bir performans sergileme başarısı gösterdiklerini söyledi.
Uyan, üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,3 artışla 1 milyar TL net kar elde ederek istikrarlı büyümeyi sürdürdüklerini belirtti.
Toplanan fon büyüklüğünü 2019 yıl sonuna göre yüzde 39,6 artışla 119,3 milyar TL'ye çıkarırken, kullandırdıkları fon büyüklüğünü ise yüzde 36,3 artışla 78,9 milyar TL'ye ulaştırdıklarını ifade eden Uyan, öz varlıkları 7,5 milyar TL'ye, aktif büyüklüğünü 153 milyar TL’ye yükselttiklerini ve aktif büyüklük açısından katılım finans kuruluşları arasında ilk, bankacılık sektöründe ise 10. sırada yer aldıklarını kaydetti.
- "Fiziki şube bankacılığı önümüzdeki dönemde varlığını sürdürecek"
Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan, dijitalleşme sürecinin bir parçası olarak fiziki şube iş modelini de salgın öncesi dönemde gözden geçirdiklerini, fiziki şubelerin, "dijital çağda müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılayacak merkezler" olması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
Son dönemde, bir yandan fiziki şube kanalının dijital platformlara kıyasla daha maliyetli bir kanal olması, diğer yandan değişen müşteri beklentileri sebebiyle bankaların fiziki şubelerinde bir konsolidasyon sürecine girdiğini gözlemlediklerini belirten Uyan, "Biz bu noktada ölçek olarak çok avantajlı bir konumdayız. Geleneksel fiziksel kanalın geliştirilmesinin yanı sıra dijital kanallarda da atak yaparak müşterilerimize en yakın noktada hizmet vermeyi amaçlıyoruz." dedi.
Uyan, yapılan araştırmaların dijital kanal kullanan müşterilerin fiziki bir temas noktasına ihtiyaç duyduğunu gösterdiğini, farklı form ve tasarımlarla da olsa fiziki şube bankacılığının önümüzdeki dönemde varlığını sürdüreceğini dile getirdi.
- "Bankacılık ve fintech ekosistemlerinin birlikte çalışması yeni bir dünyanın kapılarını aralayacak"
Ufuk Uyan, dijital kanallar ve bütünleşik çok kanallı stratejilerin, 2021’de en önemli trendlerden birisi olacağını söyledi.
Bu sayede, hizmetlerin büyük bölümünün dijital olarak sunulmasından dolayı iş yükü azalacak olan şubelerde, müşterilere verilen hizmetin kalitesinin ciddi derecede artacağını belirten Uyan, "Gelecekte finans sektöründe 'rotası dijital, odağı insan' olan, yani insani ilişkilerindeki güçlü yanlarına ek olarak dijital yönü de kuvvetli olan, teknolojik trendleri yakından takip eden çalışanlara daha fazla talep olacağını söyleyebiliriz." diye konuştu.
Uyan, yeni dönemde, mobil şube üzerinden görüntülü görüşme, yapay zekalı sesli yanıt sistemi, yeni QR kod işlemleri ile kredi kartı, BES ve sigorta başta olmak üzere çeşitli ürünlerin mobil şube üzerinden müşterilere sunulabilmesi ve mobil şubenin kişiselleştirilebilmesi gibi hizmetleri hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Açık bankacılık ve platform bankacılığının, finans kuruluşlarının ve FinTech'lerin gündemlerinde yer alan konuların başında geldiğini belirten Uyan, "Bankacılık ve FinTech ekosistemlerinin birlikte çalışmasının yeni bir dünyanın kapılarını aralayacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Sürdürülebilir karlı büyüme odağımızı sürdüreceğiz"
Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan, 2021 yılının birçok sektörde olduğu gibi finans sektörü açısından zorlu bir yıl olacağını söyledi.
Her ne kadar ülke ekonomilerinin 2020 yılında salgın kaynaklı sergiledikleri rekor daralma sonrasında 2021 yılında hızlı bir toparlanma dönemine girmeleri beklense de bankacılık sektörü göstergelerinin salgın öncesi seviyelere gelmesinin bir miktar daha zaman alacağını belirten Uyan, şunları kaydetti:
"2021 yılına yönelik en riskli senaryo, salgının gecikmeli etkileriyle sektörün aktif kalitesinde meydana gelecek bozulma olur. Bu senaryo karşısında Kuveyt Türk olarak sektör ortalamasının üzerinde bir karşılama oranıyla dayanıklı bir duruş sergileyeceğimize inanıyoruz. Nitekim aktif kalitesi, Kuveyt Türk’ün her dönemde ilk sıralarda yer alan önceliklerinden biri olmuştur. En iyi senaryoda ise aşıya bağlı gelişmeler neticesinde salgının seyrinde meydana gelecek iyileşmeler ve buna bağlı olarak ekonomik aktivitede bir canlanmayı, TL'nin son dönemde kazanmış olduğu ivmenin devam etmesini, yatırım ortamındaki iyimserliğin bir üst seviyeye taşınmasını ve enflasyon görünümünde ılımlı bir toparlanmayı görebiliriz. Böyle bir senaryo bankalara, hem kaynak tarafında hem de finansman tarafında TL'nin payının artırılması için önemli bir imkan sağlayabilir. Kuveyt Türk olarak biz her iki senaryoda da önümüzdeki yıl sürdürülebilir karlı büyüme odağımızı sürdüreceğiz. Katılım finans prensipleri çerçevesinde geliştirdiğimiz ürün ve hizmet ağıyla birlikte reel ekonomiye olan desteğimizi artırarak devam ettireceğiz."
- "Türkiye, son dönemde uluslararası yatırım ve portföy hareketlerinden önemli ölçüde pay almaya başladı"
Faizsiz finansın toplumdaki bilinirliliğini ve ülke için potansiyelini daha da artıracak şekilde çalışmaların vakit kaybetmeksizin yapılması gerektiğini söyleyen Uyan, bu konuda özellikle dijital teknolojilerden faydalanılması gerektiğini hatırlattı. Uyan, "Çünkü katılım finans alanındaki işlemlerin operasyonel yükü, bağlı olunan prensipler gereği yer yer konvansiyonel bankalardan daha fazla olabiliyor. Bu durum, sektörün büyümesi ve yaygınlaşması üzerinde bir engel teşkil edebiliyor. Bu nedenle, dijital teknolojilerin gücünü arkasına alacak bir katılım finans dünyasının, Türkiye'nin kalkınmasına önemli katkılar sunabileceğine inanıyoruz." dedi.
Uyan, İstanbul Finans Merkezi'nin katılım finans için çok çeşitli avantajlar ve fırsatlar ortaya çıkaracağını vurguladı.
Son dönemde uluslararası yatırım ve portföy hareketlerinden önemli ölçüde pay almaya başlayan Türkiye'nin, global çapta bir finans merkezine ev sahipliği yapmasının çok büyük önem arz ettiğina işaret eden Uyan, "Katılım finans ürün ve hizmetleri ile faizsiz çalışma prensiplerine yönelik bilgilendirme sıklığının artırılması, atılacak en önemli adımların başında geliyor. Bu doğrultuda, katılım finans prensiplerine yönelik farkındalığı en üst düzeye çıkarma amacıyla atılacak adımlar, katılım sektörünün zeminini sağlamlaştırma ve finans sektörü pazar payını daha ileri noktalara taşıma noktasında yardımcı olacaktır." ifadelerini kullandı.