Geriye dönük tarihlere bakıldığında son 10 yılın en kötü sezonunu yaşadıklarını belirten Elazığ Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Fırat Canbay, kuraklıkla birlikte, toz taşınımının kendilerini olumsuz etkilediğini ve rekoltede yüzde 50’ye yakın düşüş beklediklerini söyledi.
Ülke genelinde olduğu gibi Elazığ dahil bölge genelinde de bu sene beklenen yağış olmadı. Yaşanmaya başlayan kuraklık arıcılık sektörünü de etkiledi. Arıcılar bu yıl sadece kuraklığın değil, güneyden zamansız esen samyeli ve taşınımının da sektörü olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi. Son 10 yılın en kötü sezonunu yaşadıklarını belirten Elazığ Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Fırat Canbay, rekoltede yüzde 50 düşüş beklediklerini söyledi. Aynı zamanda bal ile buluşamayan arının strese girerek bağışıklığının düştüğünü aktaran Canbay, arılarda koloni çökmesinin yanı sıra, bakteri, mantar ve parazit gibi hastalıkların oluşabileceğini ifade etti.
İklim değişikliğinin en şiddetli etkilendiği sektörlerden birisinin arıcılık sektörü olduğunu belirten Elazığ Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Fırat Canbay, ”Özellikle geriye dönük tarihlere baktığımız zaman son 10 yılın en kötü senesini yaşıyoruz. Arıcılık sektörüne sadece kuraklık etkilemiyor. Özellikle toz taşınımı, zamansız esen sam yeli bu sektörde ciddi rekolte düşüşüne sebep oldu. Bizler bu sene için çok umutlu değiliz. Çünkü mevsimin gidişatı bunu gösteriyor. Geçen sene kovan başı 10-12 kilogramdı. Bu yıl 10’un altına düşeceği gibidir. Geçen yıla göre Türkiye ortalaması olarak yüzde 50 rekolte düşüşü söz konusudur. Arı doğada yaşam bulan kesinlikle doğaya bağlıdır. Doğanın canlı, floranın arı için uygun olması gerekiyor. Bahar yağışlarının bu bölgede olmamasından dolayı çiçek tozlaşmasında kısalma ve çoğu zamanda çiçeklerden faydalanmama gibi bir durum oldu. Bu bölgede son 3-4 yıldır da güneyden esen rüzgarla beraber toz taşınımı oluyor. Bunun çiçek üzerinde olumsuz etkisi oluyor. Arının nektar taşıdığı çiçektir. Tozların çiçek üzerinde olması, arının çiçekten nektar taşımasına engel teşkil ediyor” dedi.
“Kuraklık bizim sektörü tam anlamıyla vurdu”
Arıcının elindeki öz varlığını da koruması gerektiğini dile getiren Canbay, “Diğer sektörler gibi değil. Eğer sezon iyi gitmediği zaman arıda, bağışıklık sistemi düşüyor ve strese giriyor. Arılarda koloni çökmesinin yanı sıra, bakteri, mantar ve parazit gibi hastalıklar oluşuyor. Bu sebepten dolayı arıcılar bir sonraki yıla kovanını taşımak zorunda. Tarım bakanlığı kovan başına vermiş olduğu 15 TL bir destek var. Özellikle bu süreci atlata bilmesi için bu desteğin daha da artırılması gerekiyor. Arıcılarımızın bu kritik eşiği geçmesi için Tarım ve Orman Bakanlığın ciddi anlamda desteği olması lazım. Bu sene şiddetli bir şekilde yaşadığımız kuraklık bizim sektörü tam anlamıyla vurdu. Şuanda arıcılarımız çaresiz. Çünkü bu arıyı bir sonraki seneye taşımak zorunda. Maalesef çok ciddi kayıplarımız söz konusu olacak. Rekoltede çok düşme olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
“Bana göre son 10 yılın en kötü sezonun yaşayacağız gibi duruyor”
25 yıldır arıcılık yapan Murat Baştaş, “Bu seneye baktığımız zaman son yılların en kötü sezonunu yaşıyoruz. İklim değişikliği ve kuraklık var. Geçen seneye göre yaklaşık yüzde 40 ve 50 oranında verim düşüklüğü bekliyoruz. 160 kovanım var. Geçen sene ortalama 1,5 ton bal aldım. Ama bu sene 800 kilo bir ton arası alırsak çok iyi diyeceğiz. Arıcılık doğaya bağlıdır doğada çiçek olmadığı zaman, herhangi bir şekilde bal almamız mümkün değil. Biz bu arıyı 4 yer değiştirdik. Florayı takip ettik, teknik olarak yapılacakları da yaptık. Ama maalesef bölgemizin kurak geçmesi, bahar yağmurlarının yetersiz kalması doğadaki çiçeği etkiledi. Doğal olarak da arıların gelişimini olumsuz etkiliyor. Bu da bala yansıyacak. Çöl rüzgarlarının Elazığ’a da etkisi oldu. Toz taşınımı çiçeklerin üzerine düştüğü zaman çiçeği yakıyor, nektar salgılamasını etkiliyor. Bu da arının çiçekten faydalanmasını etkiliyor. Bana göre son 10 yılın en kötü sezonun yaşayacağız gibi duruyor” şeklinde konuştu.