- Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara: - 'Vaka sayısı ve ölümler azalmış olsa da tedbiri bırakırsak ilkinden daha da ağır bir tablonun ortaya çıkma ihtimali çok yüksek. Bu nedenle el hijyenimize, maske
İSTANBUL (AA) - Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, "Vaka sayısı ve ölümler azalmış olsa da tedbiri bırakırsak ilkinden daha da ağır bir tablonun ortaya çıkma ihtimali çok yüksek. Bu nedenle el hijyenimize, maske kullanımına ve sosyal mesafeye dikkat etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
BEE'O UP'tan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kara, normalleşme sürecinde yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı önlemlere devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
Kara, "Vaka sayısı ve ölümler azalmış olsa da tedbiri bırakırsak ilkinden daha da ağır bir tablonun ortaya çıkma ihtimali çok yüksek. Bu nedenle el hijyenimize, maske kullanımına ve sosyal mesafeye dikkat etmeliyiz. Kalabalık ortamlara girilmemesini öneriyorum. Özellikle yaz döneminde klimalar ve havuzlar birer bulaşı kaynağıdır." ifadelerini kullandı.
Bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasının önemine işaret eden Kara, şunları kaydetti:
"Doğal ve dengeli beslenme, yeterli uyku, günde en az 2-2,5 litre su tüketimi ve hafif egzersizler bağışıklık sistemi için çok önemli. Bunların yanı sıra bağışıklığı doğal olarak desteklediğini bildiğimiz gıdaları da tüketmeye devam edelim. Bunlar kırmızı ve mor meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, antioksidan açısından zengin propolis, arı sütü, polen, zencefil, zerdeçal, sarımsak ve soğan gibi gıdalardır."
- "Propolis, nar suyundan 80 kat daha güçlü"
Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı da çocukların ve yetişkinlerin yaz aylarında havuz ve klimalardan dolayı hastalıklarla karşı karşıya bulunduğunu aktararak, "Bu enfeksiyon riski tatili kabusa çevirebiliyor. Peki ne yapmalıyız? Doğal bağışıklık güçlendirici desteklerle vücudumuza antioksidan takviyesi yapmalı ve savunma sistemimizi yaz döneminde de güçlendirmeliyiz. Çilek, nar gibi kırmızı meyveler, soğan, kara havuç, zencefil, zerdeçal gibi yüksek antioksidan özelliğe sahip gıdalar bu nedenle beslenmede önemli yer tutuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Doğal bir arı ürünü olan propolisin ise nar suyundan 80 kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğunu vurgulayan Samancı, şunları kaydetti:
"Doğadaki bilinen en güçlü doğal antioksidan. Bilimsel çalışmalar, propolisin düzenli kullanımda vücudu daha sağlıklı ve zinde hale getirdiğini ve bunun da içerdiği değerli antioksidanlardan ileri geldiğini ortaya koyuyor. Propolis, vücuttaki serbest radikalleri yakalayarak onların vücutta birikip hücrelere zarar vermesini engeller. Böylece bağışıklık sistemimizi önemli ölçüde desteklerler. Ben de doğal bir antioksidan kaynağı olan propolisi, her gün düzenli olarak beslenmenize dahil etmenizi öneriyorum. Doğru şekilde hazırlanmış bir propolis özütünden, çocuklar günde en az 10 damla, yetişkinler 20 damla tüketebilirler. Hastalık döneminde kullandıkları miktarı 4 katına çıkarabilirler. Yani hastalık döneminde çocuklarda 40 damla ve yetişkinlerde 80 damlaya kadar çıkılmalı. Yaz dönemini hastalıklardan daha uzak geçirmelerine fayda sağlayacaktır.
Propolis, bağışıklık güçlendirici etkisinin yanı sıra güçlü antibakteriyel, antiviral, antifungal ve antienflamatuvar etkilere sahiptir. Bakteri, mantar, virüs kaynaklı enfeksiyonlarda vücudumuzun savaşmasına yardımcı olur, daha çabuk toparlanmamıza katkıda bulunur. Bu nedenle solunum yolları hastalıklarından mide bağırsak rahatsızlıklarına, ağız içi aft, yara ve uçuklardan kansere kadar pek çok farklı hastalıkta tedaviye destek olarak kullanımı mevcuttur."