İTO Başkanı Avdagiç, dizi-film yapımcılarının ihracatta iyi bir başarı elde ettiklerini belirterek, 'Artık onları global marka olmaya yönlendirmeliyiz. Bu potansiyelleri var. Dizilerdeki başarımızı, global marka olarak taçlandıralım.'
Dizi, film, içerik, TV ve yapım sektörünün en prestijli fuarı MIPCOM, Fransa'nın Cannes kentinde kapılarını ziyaretçilere açtı. 14-17 Ekim'de açık kalacak fuara yaklaşık 5 bin TV ve dijital içerik alıcısı katılıyor.
Fuarda mobil telefonlara uygun içerikten, 248 inç büyüklüğünde 8K ekrana uygun filmlere kadar geniş bir yelpazede dizi film, belgesel gibi yapımlar ile yarışma formatları yer alıyor. 110 ülkeden 13 bin 800 kişinin katılması beklenen MIPCOM 2019'un bu yılki milli katılım organizasyonunu ise İstanbul Ticaret Odası (İTO) yapıyor.
Fuar kapsamında İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay ve İTO Genel Sekreteri Nihat Alayoğlu basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Avdagiç, burada yaptığı açıklamada, fuara Türkiye'den milli katılımla 14, bireysel bazda 8 olmak üzere toplam 22 firmanın katıldığını söyledi.
İştirakçi firmalara, İTO olarak fuar bedelinin yüzde 40'ı kadar sübvanse sağladıklarını, kalan kısmın yüzde 70'ini de Ticaret Bakanlığı'nın karşıladığını aktaran Avdagiç, "Toplamda bütçelerinin yüzde 80-85'i bakanlık ve İTO tarafından sağlanmış oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü de fuara destek sağlıyor." diye konuştu.
Avdagiç, İTO olarak 2011'den beri katıldıkları fuarın küresel içerik endüstrisini şekillendiren bir platform olduğuna dikkati çekti.
Cep telefonundan, sinema salonlarına kadar her türlü platformda içeriğin MIPCOM'da küresel alıcılara sunulduğunu anlatan Avdagiç, "Firmalarımız, gerek İTO'nun milli katılım bölümünde gerekse bireysel katılım stantlarında, özgün içeriklerimizi dünyanın önde gelen profesyonellerine başarıyla tanıtıyor. Firmalarımız, gurur veren ortak yapım anlaşmalarına da imza atıyor." dedi.
"300 milyon dolar ihracatla ABD'nin ardından ikinciyiz"İTO Başkanı Avdagiç, Türk dizilerinin Arap ülkeleri, Rusça konuşan bölgeler ve Güney Amerika ülkelerinde çok izlendiğini belirterek, "Dizi-film yapımcılarımız satışta iyi bir başarı elde etti. Artık onları global marka olmaya yönlendirmeliyiz. Bu potansiyelleri var. Dizilerde başarımızı, global marka olmakla taçlandıralım." ifadelerini kullandı.
Gelişen mobil cihazlara karşın TV ekranlarının hala çok güçlü bir mecra olduğunu dile getiren Avdagiç, 94 ülkede yapılan bir araştırmaya göre bir günde ortalama TV izleme süresinin 2 saat 55 dakikayı bulduğu bilgisini verdi.
Avdagiç, Türk yapımlarının ulusal sınırları aşarak birçok ülkede alıcı bulmayı başardığını vurgulayarak, kesin rakamlara ulaşılamasa da sektörün yaklaşık 300 milyon dolar ihracatla ABD'nin ardından ikinci sırada yer aldığını bildirdi.
156 ülkeye ulaşan Türk dizileri sayesinde Türkiye'nin kültürel ve turistik alanlarının tanıtıldığını, gastronomi turizminin canlandığını belirten Avdagiç, şunları söyledi:
"Primetime denilen en değerli saat aralığında, en fazla ulusal dizi izlenen iki ülke Türkiye ve ABD. Türk dizilerinin ABD’deki yayılmasının bir örneğine geçtiğimiz ay şahit olduk. Türk dizisi hayranı Amerikalı bir grup Türkiye'yi ziyaret etti, oyuncularla buluştu, tarihi ve kültürel yerleri ziyaret etti. Aralarında Türk dizileri sayesinde Türkçe öğrenmeye başladığını söyleyenler bile oldu. Bu Türk dizilerinin bıraktığı etkiye güzel bir örnektir."
"Dizilerde buzlama yaparak, sektörlerimizi de dondurmuş oluyoruz"Şekib Avdagiç, film ve dizilerdeki ticari markaları buzlama uygulamasının kalkması gerektiğini kaydederek, "Dünyadaki izleyici, reklamı yapılan ürünü görecek ki, satın almak istesin. Bu çağda dizilerde görünen ticari markaları mozaiklemenin faydası da anlamı da yok. Dizilerde buzlama yaparak, global düzeyde öne çıkabilecek sektörlerimizi de bir bakıma 'dondurmuş' oluyoruz. Hem de dizi ve sinema sektörümüzü önemli bir kaynaktan mahrum bırakmış oluyoruz." diye konuştu.
Bu yıl fuarda düzenlenecek konferansların ana temasının "streaming hücumu" olduğunu anımsatan Avdagiç, Türkiye'nin çok başarılı olduğu TV dizileri, filmler ve animasyon film üretiminin yanı sıra "streaming"e dayalı global dağıtım iş modellerinde de bir atılıma ihtiyacı olduğunu söyledi.
Avdagiç, dizilerin global platformlarda yer almasını önemine ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Açık kanallara yapılan dizi satışlarıyla birlikte bundan böyle 'kaçı Amazon Prime, Netflix, iTunes gibi global platformlarda yer almıştır?' sorusunu da kendimize sormalıyız. Doğru ürünlerle, yapımlarla Netflix gibi global platformlarda sağlam bir yer edinmemiz gerekiyor. BluTV ve PuhuTV gibi kendi dijital kanallarımıza ve benzeri çıkacak girişimlere destek olmalıyız. Rekabet edebilmelerini sağlamalıyız. Öte yandan çok önemli bir konu var ki, o da çok değerli yapımlara imza atan yapımcılarımız ve bunları yayınlayan kanallarımız. Türk dizilerini dünyada asıl meşhur eden ‘açık kanalları’ da kesinlikle ihmal edemeyiz. Netflix, Amazon Prime gibi dağıtım modelleri elbette çok önemli ama ekonomik değeri 'açık kanallar' kadar değil. Global platformlarda dizinin ikinci, üçüncü el haklarını alamıyorsunuz."
Video izlemede SVoD ve AVoD devrimiİTO Başkanı Şekib Avdagiç, "TV içeriğinde bu yıl tam anlamıyla bir ‘streaming hücumu (internet üzerinden kesintisiz video izleme)' yaşanıyor. Video dünyası inanılmaz bir hızda değişirken, video izlemede ‘streaming’in yükselişine eşlik ediyoruz." dedi.
Streaming çağında videolara erişim için "SVoD", "AVoD" ve "TVoD" modellerinin öne çıktığını anlatan Avdagiç, şöyle devam etti:
"Video izleme alışkanlıkları ve iş modelleri değişiyor. Talebe bağlı video izleme (video on demand) modelleri olan SVoD ve AVoD adeta bir devrim şeklinde evlerimize girdi. Netflix gibi aylık bir ücret karşılığında video ve içerik izleyebildiğiniz SVoD (Subscription video on demand) servisi, Youtube gibi reklamla desteklenen AVoD (Advertising video on demand) ve izlediğin kadar ödemeyi TVoD (Transactional video on demand) izleme alışkanlıkları ve iş modelleri değişiyor. SVoD ve AVoD diye tabir edilen talebe bağlı video izleme modelleri, TV içeriğinde global dağıtım modellerini adeta çalkalıyor. Burada biz de daha etkin yer almalıyız."
Avdagiç, Türk dizi, film, içerik, TV ve yapım sektörünün uluslararası alanda kazandığı başarı grafiğine uygun olarak İTO'nun ilgili sektör fuarlarına katılımının da önemli bir şekilde artış kaydettiğine dikkati çekerek, "Yumuşak güç diye tabir edilen içerik sektörümüzü tüm zenginliğiyle yurt dışı profesyonellere ifade edebilmek adına Natpe Miami, MIPTV, MIPCOM ve ATF Singapur fuarlarına firmalarımızın katılımını gerçekleştiriyoruz." şeklinde konuştu.
Fuara katılan Türk firmalarMIPCOM 2019'da milli katılımla yer alan firmalar şu şekilde:
"Altınsay Filmişleri Yapım, Atlas Küresel Medya, Dazero Girişimcilik, Ezel Yapım, Fauna Prodüksiyon, Hacıyatmaz Film Prodüksiyon, Kalavara Film Yapım, Mavi Baykuş Film Stüdyosu ve Yapımcılık, Match Point Telif Hakları, Saran Uluslararası Filmcilik, Semerkand Radyo ve TV, Sera Filmcilik, Siyahmartı Reklam ve Film Yapım, Stellar Yapım."
MIPCOM'a bireysel katılan Türk firmaları ise "TRT/Mistco, ATV, Calinos Entertainment, Global Agency, Intermedya, Kanal D, Madd, Raya Group." olarak sıralandı.