Elazığ’a özgü aromasıyla ile meşhur olan ‘Uluova’ bölgesine has organik çilekte hasat başladı, kasa kasa satılarak hem çiftçiye hem de mevsimlik işçilere ekonomik kazanç sağlıyor.
Uluova bölgesine özgü, tadı ve aromasıyla yöre halkının vazgeçilmezi olan çilekte hasat başladı. Geçen yıllara oranla yaşanan iklim değişikliği sebebiyle rekolte de düşüş meydana gelse de tarlalar da mevsimlik işçiler çalışmalarda yer aldı. Sabah erken saatlerde mesaiye başlayan çevre köylerden işçiler, hem günlük olarak topladıkları çilekleri aracılarla alıcılara ulaştırarak pazarda yerini almasını sağlıyor hem de ekonomik kazanç elde ediyor. Çilekler geçen seneki gibi kilogram tarladan 11 liraya, tezgahta ise 15-16 liraya satılıyor. Uzun yıllardır çiftçilik yapan ve her yıl ortalama 60 ton çilek verimi alan Turgut Erbay ise Korona virüs (Covid-19)salgını nedeniyle yaşanan kısıtlamalar da satışların düştüğünü ifade etti.
“Yağışların azlığı verimi yüzde 50 düşürecek”
Bu yıl çilek sezonunu açtıklarını belirten Kavaktepe köyünden üretici Turgut Erbay, “İlk hasada ‘bismillah’ dedik. Kardeşimle birlikte 30 dönümlük çileğimiz var. Suyumuz akarsu olduğu için su konusunda çok sıkıntı çekmiyoruz. Çileğin 4 gün gibi bir sezonu var. Bizimki 10’uncu aya kadar devam ediyor. Toptancı arkadaşlarımız gelip alıyorlar. Onlar da götürüp merkezde pazarlıyorlar. Pazarlamamızda biraz sıkıntı oluyor. Çileğimiz daha yeni çıktı ama satışlarda zorlanıyoruz. Biz de ilaç olayı olmadığı için doğal olarak yetişiyor. Yılda 60-70 ton verim almamız lazım ama yağışların olmamasından dolayı bitki strese giriyor ve verim yüzde 50 düşecek. Geçen yıl ile bu yıl girdileri arasında yüzde yüz fark oldu. Geçen yıl 11 ile 15 liradan verdiğimiz çileği bu sene yine aynı fiyattan veriyoruz” dedi.
“Günlük bin kasa çilek satılıyor”
Bölgede çilek toptancılığı yapan Duran Deveci bu yörenin çileklerinin aromasından dolayı çok sattığını belirterek, “Harput’tan gelip köylülerden çilek topluyorum ve Elazığ merkezde satışını yapıyorum. Bu ovadaki köylerinin çilekleri çok meşhurdur. Kokusuyla ve tadıyla bir Elazığ çilek zamanını bekliyor. Buradaki 5-6 köyden çilek alıyoruz. Çilek ister 5 kasa ister 10 kasa çıksın, köylüleri hiç mağdur etmiyorum. Ben de alıp ya kendim satıyorum ya da marketlere satıyorum. Ağabeyimle birlikte çalışıyoruz. Yaklaşık 600 kasa çileği sadece marketlere veriyorum. Günlük bin kasaya yakın çilek satıyoruz. Benim gibi başka arkadaşlar da var. Köylüyü mağdur etmemek için uğraşıyoruz ama bu çileğimizin tadı bambaşka” şeklinde konuştu.
Mevsimlik işçilerin mesai zamanı
Çilek toplamaya gelen 2 çocuk annesi Zeynep Süslü ise “11 yıldır bu işlerle uğraşıyoruz. Mevsimine göre çileğe ve diğer tarla işlerine gidiyoruz. Biz bu işi seviyoruz ve Turgut ağabeye her sene gelip çalışıyoruz. Ayrıca çoluk çocuğumuza da destek sağlıyoruz. Çok şükür. Geçimimizi bununla yapıyoruz. İşe sabah saat 07.00’de geliyoruz, akşam 17.00’de de bırakıyoruz” şeklinde konuştu.
10 yıldır çilek toplama işinde çalıştığını aktaran Fikriye Öztürk de“ İlkbaharda işe başlıyor, sonbahara kadar çilekle uğraşıyoruz. Biz bu işimizi zevkle yapıyoruz çünkü kendi işimiz. İşin zor yanları da vardır ama severek yapıyoruz. Geçimimizi buradan sağlıyoruz” dedi.