Ekonomistler, Ağbal'ın fiyat istikrarı, döviz rezervleri, şeffaflık ve para politikasına ilişkin önemli mesajlar verdiğini, toplantının oldukça tatmin edici olduğunu, söylemden ziyade eylemin daha önemli olacağı bir döneme girildiğini
İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, göreve gelmesinin ardından "2021 Yılında Para ve Kur Politikası" tanıtım toplantısı vesilesiyle ilk defa ekonomist ve gazetecilerin karşısına çıktı.
Ağbal, toplantıda yaptığı sunumun ardından ekonomist ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, "2021 Para ve Kur Politikası" metninin para politikasındaki yeni yaklaşımın tanımlanması anlamında ve yeni bir dönemin resmen ilan edilmesi bakımından önemli olduğunu belirtti.
Metnin basın toplantısıyla açıklanmasının ayrıca önemli olduğunu ifade eden Kara, "Merkez Bankası'nın iletişim yapmaya başlaması ülke risk primi açısından iyi bir gelişme. İletişimin başarılı olabilmesi için ön şart doğru ve şeffaf politikaların uygulanmasıdır. Bu metnin basın toplantısıyla açıklanması başlı başına önemli bir gelişme. Metin, para politikasının önümüzdeki dönemde daha öngörülebilir bir çerçevede şekilleneceğine işaret ediyor. 2016 yılından bu yana bir basın toplantısı yapılmıyordu. Daha çok operasyonel bir hale dönüştürülmüştü. Bu metinler genelde önemli değişiklikleri içerdiği zaman yeni bir dönemin başlangıcına işaret eder." diye konuştu.
Kara, Başkan Ağbal'ın sunum ve soru-cevap bölümlerinde sürekli fiyat istikrarına temel hedefine vurgu yaptığını, Merkez Bankası'nın operasyonel bağımsızlığına ilişkin sorularda da kanunu adres gösterdiğini söyledi.
Bugünkü metinde geçmiş yıllardaki metinlere göre en önemli farkın "fiyat istikrarı" vurgusu olduğunun altını çizen Kara, şunları kaydetti:
"Finansal istikrar da önemli ancak bu dönemde fiyat istikrarı vurgusu ayrı bir önem taşıyor. Önceliklerin tespit edilmesi lazım. Şu anda enflasyon sorunu hem kur hem bilançolar üzerinden finansal istikrarı bozuyor. Enflasyon ve dış denge sorununu çözemediğimiz için dış finansman kalitesi düşüyor, kur oynaklığı yüksek seyrediyor. Bütün bunlar bilanço üzerinden finansal istikrarı vuruyor. Mevcut dönemde fiyat istikrarının birincil öncelik olması ve buna vurgu yapılması doğrudur. Finansal istikrarı desteklemesi açısından da isabetli buluyorum. Bugünkü metne baktığımızda bu farkındalığı okuyabiliyorum."
Kara, bugünkü metinde enflasyona dair daha gerçekçi bir değerlendirme gördüğünü, enflasyon beklentilerinin kur ve geçmiş enflasyonlarına duyarlılığını artırdığının bunun da enflasyon ataletini yükselttiğinin belirtilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Metinde, uluslararası rezervlere ilişkin daha fazla detay görmeyi umduğunu ancak Merkez Bankası'nın şu aşamada rezervlerin durumu konusunu ön plana çıkarmayı istemediğini ve bunun stratejik bir tercih olabileceğini aktaran Kara, Başkan Ağbal'ın yıl başından sonra bazı verilerin açıklanabileceğini ilişkin bilgi verdiğini hatırlattı.
Prof. Dr. Kara, kur tarafında güçlü bir taahhüdün olmasının da farklı bir yaklaşım ve farklı bir dönemin başladığına işaret ettiğini söyledi.
Enflasyon hedeflemesi çerçevesinde gelecek yıllarda enflasyondaki düşüş patikası konusunda daha net bir iletişim görmek istediğini belirten Kara, "Bugünkü metinde örneğin, sadece 2021 değil üç yıllık bir enflasyon hedef patikasının daha somut olarak verilmesini beklerdim." dedi.
Kara, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sonuç olarak Başkan Ağbal iyi bir başlangıç yaptı. Hem kasım ayındaki karar hem de bugünkü iletişim... Kasım ayındaki PPK toplantısında Ağbal, kendisine verilen o güzel pası şık bir vuruşla filelere gönderdi. Hem faizi artırdı hem para politikasını sadeleştirdi. Bugün faiz kararı verilmedi fakat Merkez Bankası sahanın çimlerini tazeledi. Zemini oyun için daha elverişli hale getirdi. Bu da önümüzdeki dönemde oyun kalitesine yansıyacaktır. İletişim önemli ancak bunca yılın yıpranmışlığıyla iktisadi birimlerin söze değil de uygulamaya bakacaktır. En azında kısa vadede. Para politikasında söylemden ziyade eylemin daha önemli olduğu bir döneme giriyoruz. Dolayısıyla basiretli para politikasının bir müddet daha sürdürülmesi sonuç alma konusunda asıl belirleyici olacak."
"Şeffaflığın artırılması yönünde bir çalışma olmasını önemsiyorum"Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve ekonomist Özlem Derici Şengül de TCMB Başkanı Naci Ağbal'ın açıklamalarında birkaç önemli noktanın olduğunu belirtti. Enflasyonu düşürmenin tek yolunun Merkez Bankası araçlarını güçlü ve kararlılıkla kullanmak olduğunun söylenmesinin önemine dikkati çeken Şengül, şöyle devam etti:
"Gerekirse daha fazla sıkılaştırma yapmaktan kaçınılmayacağı belirtildi. Bu piyasanın duymayı istediği en önemli noktaydı. Rezerv politikasıyla ilgili biraz daha detaya ihtiyaç var. Şeffaflığın artırılması yönünde bir çalışma olmasını da önemsiyorum. Bunlar önemli açıklamalar. Merkez Bankası'nın aksiyonlarını daha yakında takip edebilmemiz ve kararların arkasındaki analitik çerçeveyi anlayabilmemiz açısından önemli. Oldukça tatmin edici bir toplantı oldu ancak daha gidecek yolumuz var. Piyasanın yönlendirilmesi, öngörülebilirliğin artırılması, şeffaflığın artırılması anlamında yapacaklar var. Şimdiye kadar ki atılan adımlar piyasa tarafından pozitif karşılandı." değerlendirmesinde bulundu.
"Metin, yeni yönetimin yaklaşımını yansıtacak şekilde belirgin değişikliklere uğradı"AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi ise TCMB tarafından açıklanan 2020 yılı Para ve Kur Politikası metninin yeni yönetimin yaklaşımını yansıtacak şekilde belirgin değişikliklere uğradığını söyledi.
Özellikle para politikası çerçevesine yönelik verilen mesajların piyasaların duymak istediği vurguları içerdiğini belirten Bürümcekçi, "Fiyat istikrarı önceliğinin altının çizilmesi ve her ne kadar rapor ve sunum metninde yer almasa da Başkan Ağbal'ın konuşmasında 'gerekirse para politikasının daha da sıkılaştırılabileceği' mesajının verilmesi, Ortodoks yaklaşımın korunacağına ve bankanın kredibilite inşası sürecinin başladığına işaret ediyor." ifadelerini kullandı.
Öte yandan, gerek kurların bulunduğu seviye gerekse hane halkı dolarizasyonunun güç kaybetmemesi ve yabancı portföy girişlerinin henüz ılımlı düzeyde olmasının döviz alım ihalelerine başlamak için erken olduğunu düşündürdüğünü ifade eden Bürümcekçi, "Başkan Ağbal'ın bu konudaki açıklamaları da koşulların olgunlaşmasının bekleneceğine işaret ediyor." dedi.
Önümüzdeki dönemde iletişim daha etkin kullanılacakEcons Kurucu Ortağı ve ekonomist Ferhat Yükseltürk de Başkan Naci Ağbal'ın açıklamalarının uzunca bir süre sonra TCMB'nin iletişimi etkin bir araç olarak kullanmaya başlayacağını ve şeffaflık politikalarının tekrardan ön plana çıkaracağı konusunda önemli mesajlar içerdiğini söyledi.
Bu kapsamda enflasyonla mücadele için Ortodoks bir politika çerçevesinin benimseneceği ve artık kafa karışıklığına yol açan faiz koridorunun kullanılmayacağına yönelik mesajların parasal aktarım mekanizmasının etkinliği açısından olumlu olacağını belirten Yükseltürk, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki dönemde iletişimin daha etkin önemli sinyallerden birisi de PPK toplantıları öncesinde 1 haftalık sessiz bir dönem olacağına yapılan vurguydu ki, bu da bize en azından aylık bazda piyasa aktörleri ile iletişimin daha güçlü yapılacağının bir sinyali. İletişim ve para politikası tarafında diğer önemli mesaj ise TCMB’nin daha şeffaf bir şekilde veri paylaşımını gerçekleştireceği ve para politikası metinlerinde hangi ekonomik veri seti çerçevesinde kararlar alınacağı bilgisi verilerek aslında piyasa oyuncuları açısından TCMB’nin öngörülebilirliği artırılacağı mesajıydı. Başkan Ağbal'ın Enflasyon Raporu ve bu kapsamda yapılacak tahminleri ön plana çıkararak bu yönde hesap verilebilirlik ve iletişimi artırmış olması eleştirilerden kaynaklı riskleri sınırlandırmış görünüyor."
Yükseltürk, 2021 yılı açısından enflasyon görünümü ve patikasında hem emtia hem de gıda fiyatları kaynaklı maliyet kaynaklı enflasyon baskısının yüksek olduğunu ve bu kapsamda mümkün olduğu kadar pozitif reel faiz ile birlikte talep yönlü enflasyonist baskıları en azından kontrol altına almak gerektiğini söyledi.
Bu kapsamda, enflasyon görünümü açısından risklerin yukarı yönlü olduğunun Başkan Ağbal tarafından belirtilmesini, aralık ve ocak toplantılarında toplamda en az 200 baz puanın üzerinde faiz artışı yapılacağına dair güçlü bir sinyal olarak gördüğünü belirten Yükseltürk, "Son olarak, burada hem politika faizinde ek sıkılaştırmanın hem de özellikle 2021 yılında aktif rasyosunun da ortadan kalkması ile birlikte mevduat faizlerinin politika faizinin anlamlı şekilde üstünde seyretmesinin ters dolarizasyon açısından ve parasal aktarım mekanizmasının işlevselliği açısından da önemli katkıları olacaktır ki bu da enflasyonla mücadele açısında oldukça önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
"Konuşmalar yatırımcıya güven veriyor"İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin ise Merkez Bankası Başkanı'nın açıklamalarında enflasyon görünümüne dair risklerin vurgulandığını, fiyat istikrarının öncelikli olduğunun belirtildiğini ve bu konuda gerekirse ek parasal sıkılaşmanın da yapılabileceğinin söylediğini hatırlattı.
Kur istikrarının enflasyon açısından öneminin özellikle altının çizilmesinin, hanehalkının dövize yönelme eğiliminin gözetilmesinin önümüzdeki dönemde bir faiz artırımı gelme olasılığını artırdığını belirten Sezgin, "Ayrıca parasal genişlemenin ekonomide gecikmeli olarak ısınma etkisi yarattığına da değinildi. Bu konuşmalar yatırımcıya güven veriyor, ancak şimdilik bir çerçevenin ortaya konulmasıyla ve taahhüt verilmesiyle sınırlı olan bu konuşmanın içini dolduracak adımların devam etmesi önemli olacaktır. 24 Aralık bu anlamda önemli. Olumlu beklenti yönetimi, 2021 yılı için makroekonomi politika seti içinde en güçlü araç olacaktır. Bu doğru bir şekilde kullanılmaya devam edildiği durumda risklere rağmen büyüme, enflasyon ve kur istikrarı gibi birçok alanda eş zamanlı iyileşmeyi mümkün kılabilir."
Muhabir: Murat Birinci