DSİ 2. Bölge Müdürü Birol Çınar, 'Sonbaharda beklediğimiz yağışlar gelmedi hatta son yılların en yağışsız dönemini yaşadık. Aralık, ocak ve şubat aylarından ümitliyiz.' dedi.
MANİSA (AA) - Ege Bölgesi, 2006-2007 sezonundan bu yana en az yağışın düştüğü ikinci dönemi geçiriyor.
AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2019-2020 Su-Tarım Yılı Alansal Yağış Değerlendirmesi Raporu'ndan yaptığı derlemeye göre, 1 Ekim 2019-30 Eylül 2020 dönemini kapsayan 2019-2020 yağış sezonunda Ege Bölgesi'nde metrekareye 508 kilogram yağış düştü.
Bu yılki yağış miktarı, metrekareye 592 kilogram olarak belirlenen Ege'nin uzun yıllar yağış ortalamasına göre yüzde 14,2, metrekareye 663 kilogram yağışın düştüğü bir önceki sezona göre ise yüzde 23,4 azaldı.
Ege'de 2019-2020 sezonu, metrekareye 366 kilogram yağışın düştüğü 2006-2007 sezonundan sonraki 13 sezonda en az yağışın düştüğü ikinci dönem oldu. Bölgenin, 2006-2007 sezonundan sonra en az yağış aldığı sezon metrekareye 498 kilogram yağışın düştüğü 2016-2017 dönemi olmuştu.
"Kıştan ümitliyiz"
Ege'deki yağış azlığı, barajları, tarımsal sulamayı ve yer altı su seviyesini olumsuz etkiledi.
Devlet Su İşleri (DSİ) 2. Bölge Müdürü Birol Çınar, yağış azlığı nedeniyle kendilerine bağlı 21 su depolama tesisindeki su seviyesi ortalamasının yüzde 8'e gerilediğini bildirdi.
Bölgenin en önemli tarımsal üretim alanlarından Gediz Ovası'nı sulayan Demirköprü Barajı'nda su seviyesinin kritik seviyelere düştüğünü, 1 milyar metreküp kapasiteli barajda 170 bin metreküp su kaldığını belirten Çınar, İzmir'e içme suyu sağlayan Gördes Barajı'nın doluluk oranının da yüzde 5 olduğuna dikkati çekti.
Çınar, "Şu anda Gördes Barajı'nda 40 bin metreküp suyumuz var. Sonbaharda beklediğimiz yağışlar gelmedi hatta son dönemin en yağışsız dönemini yaşadık. Aralık, ocak ve şubat aylarından ümitliyiz. Eğer önümüzdeki dönemde umduğumuz yağışları alırsak depolama tesislerimizdeki açığı kapatırız." ifadelerini kullandı.
"Yer altı su seviyesi 400 metreye düştü"
Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürü Burak Aslay ise bölgenin son yılların en az yağış aldığı dönemi yaşadığına dikkati çekerek, yağış azlığının pek çok alanda farklı sonuçlarla kendisini hissettirdiğini söyledi.
Manisa'nın kente içme suyu sağlama anlamında baraj depolama tesisi bulunmadığını, genelde içme suyunu yer altı sularıyla elde ettiklerini vurgulayan Aslay, "Manisa’da yaklaşık 1,5 milyon kişiye içme suyu temin ediyoruz. 2 binin üzerinde sondajımız var. Sadece son 5 yılda 400’ün üzerinde yeni sondaj açtık. Her geçen gün sondajlarımız kuruyor ya da yer altı suları daha derinlere iniyor. 15-20 yıl önce 50 metrelerde ulaştığımız suya bugün 350-400 metrelerde ulaşıyoruz." dedi.
Aslay, kentin içme suyunu temin edilmesi noktasında baraj kurulması çalışması da yaptıklarını belirterek, "Yağışların azalması barajlardaki suları da tükenme noktasına getirdi. Eğer yağışlar istenilen düzeyde olmazsa önümüzdeki yaz, gıda ürünlerinin yetiştirilmesinde ciddi sıkıntılar bizleri bekliyor." diye konuştu.
Su tasarrufu konusuna değinen Aslay, dikkat edilmezse sıkıntılı bir sürecin yaşanabileceğini belirterek, 2021'in "Susuzlukla Mücadele Yılı" veya "Su Tasarrufu Yılı" ilan edilmesini önerdiklerini söyledi.
"Tarımsal üretimin su ihtiyacına planlanması lazım"
Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı İbrahim Demran da yağışların azalmasının tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, yapılacak bir üretim planlaması ile üreticilerin su ihtiyacı daha az olan ürünlere yönelmesi gerektiğini söyledi.
Demran, "Mısır ile pamuğun su isteği aynı değildir. Mısır çok daha fazla su tüketir. Tarımsal üretimin su ihtiyacına göre planlanması lazım. Orta vadede ise halen açıkta olan sulama sistemlerinin kanal ve kanaletlerin kapalı basınçlı sisteme dönüştürülmesi gerek. Çünkü biz bugün biliyoruz ki Gediz Ovamızı sulayan Demirköprü Barajımız boş." ifadelerini kullandı.