İSTANBUL (AA) - Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Genel Müdürü Ece Börü, "Dünyamız için en büyük tehlikeyi su stresi oluşturuyor." dedi.
Finish'in Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ile iş birliğiyle hayata geçirilen Finish Su Endeksi'nin online basın toplantısı ve gong töreni TSKB Genel Müdürü Ece Börü, Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Ali Ömürbek ve Reckitt Benckiser Ev ve Hijyen Pazarlama Direktörü Tarık Bayar katılımıyla gerçekleşti.
Basın toplantısında konuşan Börü, hedeflerinin TSKB olarak genel geleceği koruyan üretim kültürüne katkıda bulunmak olduğunu söyledi.
"Tüm bankacılık faaliyetlerimizi ve kendi kredi programlarımızı bunun yanı sıra tüm araştırma ekiplerimizi ve araştırma raporlarımızı da bu alanda odaklamış durumdayız. Su konusu da TSKB olarak kaynak verimliliği açısından perspektifiyle önemli gündem maddelerimizden birini oluşturuyor." diyen Börü şunları kaydetti:
"Tüm hayati ihtiyaçlarımız için olmazsa olmaz en önemli kaynak su stresi içinde bulunduğumuz dönemde dünyamız için en büyük tehlikeyi su stresi oluşturuyor. Bu bakış açısı ile 2019 yılının mart ayında TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan SU: Yeni Elmas adı altında bir rapor yayımladık. Bu raporda çok çarpıcı bilgiler ver veriler vardı. Özümsenmiş ve özet bilgilerle tüm dünyanın ve Türkiye'nin durumu iş ve kamu dünyasına sunuldu.
Büyük bir ilgi gördü. Sonra da bizi bu çalışma ile buluşturdu. Oldukça anlamlı bir projede buluştuk. "SU: Yeni Elmas" raporumuzdaki veriler kısa sürede büyük farkındalık yapan Yarının Suyu kampanyasına baz oluşturdu. Bundan ayrıca büyük mutluluk duyuyoruz. İki kurum olarak işbirliğimiz daha sonrasında su farkındalığına yönelik olarak yapılan çalışmalarda TSKB danışmanlık hizmetlerinin stratejik danışman olarak yer almasıyla devam etti. 2020- 2021 yılları arasında sürecek bu işbirliğimiz TSKB olarak Türkiye'deki su riskini sayılaştırıyoruz. Çok klasik klişeleşmiş bir laf vardır. Ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz. Dolayısıyla su riskinin sayısallaştırması suyla ilgili ölçümlerin yapılması bize çok büyük avantajlar sağlayacak."
Börü, Finish Su Endeksi çalışmasında sadece kendileri için değil hem ulusal hem uluslararası veri tabanları ve akademik çalışmalarından mutlaka faydalandıklarını belirtti.
- "Makine bulaşığını elde yıkadığınızda yaklaşık 100 litre suyu israf ediyoruz"
Reckitt Benckiser Ev ve Hijyen Pazarlama Direktörü Tarık Bayar ise geçen pandemi dönemi suyun önemini çok net bir şekilde anlattığını kaydetti.
Bayar, "Su olmadan hayat yok. Ancak bu dönemde biz dedik ki her şeyi ölçüyoruz. Altın ve döviz olarak çeşitli emtialara bakıyoruz. Fakat suyun değerine o kadar dikkat etmiyoruz. TSKB ile biz suyun kıymetini nasıl ölçebiliriz dedik buradan Finish Su Endeksi fikri ortaya çıktı. Bu endeks aslında bizim var olan suyumuzu ne oranda kullanıyoruz. Kullandıktan sonra aslında ne kadar su kaynağımız kalıyor bunu ölçmek için var." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de her 10 evin 9'unda bulaşık makinası olduğunu belirten Bayar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bulaşık makinası iyi bir şey çünkü hem enerji ve su tasarrufu sağlıyor. Bugün hanelerde tüketilen suyun neredeyse yüzde 15-20'si yıkarken harcanıyor. Bir makine bulaşığını elde yıkadığınızda yaklaşık 100 litre suyu israf ediyoruz. Bu bulaşık makinasında yıkandığında 9 litre ile yıkanıyor. Şöyle bir hesap yaptığımızda 23 milyon hane yaklaşık yüzde 90'ının da bulaşık makinası var ve haftada 4-5 kere bulaşık makinası çalıştırılıyor. Burada harcanan 250 milyon ton yani aslında bizim en büyük barajlarımızın bir tanesinin toplamı kadar bir su veya Türkiye'deki orta ölçekli bir gölü onlarca kere dolduracak kadar. Türkiye'nin 3 tarafı denizlerle çevrili ama Türkiye su konusunda stresli bir ülke."
Reckitt Benckiser Finans Direktörü Tolga Balta da "Suyu sadece evimizde su içerken veya yemek yaparken kullanmıyoruz. Biraz daha açarsak sifon çekerken, duş alırken biraz daha açarsak Türkiye'deki suyun yüzde 85'i tarımda alanında, üretimde ve sanayide kullanılıyor." diye konuştu.
Balta, bunun yanına sağlık sektörünü, turizmi ve hijyen konulduğunu zaman su gerçekten hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti.
Balta, "Görevimiz, kariyer odaklarımız, uzmanlık alanlarımız ne olursa olsun yeni nesillere, çocuklarımıza bambaşka yaşanabilir ve yemyeşil dünya yapmamız için bu konuya çok fazla eğilmemiz hepimizin taşın altına elimizi beraber sokmalıyız." açıklamasında bulundu.