ELAZIĞLI KADINLAR TARAFINDAN ÜZÜMÜN OLGUNLAŞMAMIŞ HALİNDEN ÜRETİLEN KORUK SUYU, ANTİOKSİDAN ÖZELLİĞİYLE BÜYÜK TALEP GÖRMEYE BAŞLADI.
Türkiye’de ilk defa profesyonel olarak Elazığlı kadınlar tarafından üzümün olgunlaşmamış halinden üretilen koruk suyu, antioksidan özelliğiyle vücuttaki immün (bağışıklık) sistemini güçlendirdiği için korona virüsün doğal ilacı olarak büyük talep görmeye başladı.
Türkiye’de 110 dönümlük alanda yıllık yaklaşık 85 bin ton üzüm rekoltesi elde edilen Elazığ’da, geçen sene İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından ‘Koruktan Gelen Şifa Projesi’ hayata geçirildi. Merkeze bağlı Sün köyünde uygulanmaya başlanan projede 30 kadına, makine ve ekipman desteği sağlandı. Olgunlaşmamış üzümleri bağlardan özenle toplayan kadınlar, daha sonra sıkma, dinlendirme ve süzme işlemlerinden geçirdikten sonra şişelere dolduruyor, ardından sterilizasyon işleminden geçirilen koruk suları üreticiye sunuluyor. Sağlık yönünden birçok faydasının yanı sıra antioksidan özelliğiyle vücuttaki İmmün (bağışıklık) sistemini güçlendirdiği bilinen koruk suyu, yaşanan pandemi sürecinde şifa kaynağı olarak ön plana çıkıyor. Vatandaşlar, vücut direncini artırmak için koruk suyuna büyük talep gösteriyor. Türkiye’de profesyonel olarak ilk defa Elazığ’da yapımına başlanan koruk suyu ile kadın girişimciler, hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de kooperatifleşerek yurt dışına ihracat yapmayı hedefliyor.
“Koruk suyu, boğaz ağrılarına iyi geliyor”
Koruk için en verimli zamanın olduğunu belirten 2 çocuk ve 2 torun sahibi Fatma Özden, “Bugünlerde toplanıp sıkılırsa şifa olarak daha güzel oluyor. İşçiliği çok olduğu için zordur. Güneşin altında topluyoruz. Daha sonra götürüp sıkıyoruz. Şırasını dinlendirdikten sonra şişeliyoruz ve sonrasında pastörize olması için sterile koyuyoruz. Hepsi de el emeğimizdir, bu köydeki kadınların emeği sonucu böyle bir ürün ortaya çıkıyor. Koruk suyu, boğaz ağrılarına iyi geliyor. Bu pandemi sürecinde hastalıklara daha çok şifa olacağını düşünüyoruz. Çocukların grip olmasında, bademcik şişmelerinde antioksidan özelliğinden dolayı bağırsak düzenlemelerinde çok önemli ve yararlıdır. Kısacası büyük bir şifa kaynağıdır” dedi.
“Koruk suyu bir şifa kaynağıdır”
Koruk suyunun şifa deposu olduğunu vurgulayan Sultan Çınar ise, “ Diğer kadınların desteklerini bekliyoruz. Kadınlar üreticidir ve elinden hiçbir şey kaçmaz diye düşünüyorum. Biz kadınlar başladığımız hiçbir işi yarım bırakmıyoruz. Gündemde şuan pandemi var ve koruk suyu bir şifa kaynağıdır. Biz kadınlar olarak köyümüze, ülkemize daha faydalı olabilmek için büyük bir yelpaze şeklinde kooperatifimizi kuracağız” şeklinde konuştu.
“Antioksidan özelliği olan, vücuttaki immün sistemini güçlendiren bir ürün”
Sün Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Hikmet Çınar da, ’Koruktan Gelen Şifa Projesi’ geçen yıl dernek ev sahipliğinde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile İŞ-KUR iş birliğiyle hayata geçirildi. Bu projemiz Türkiye’de ödül aldı. Yüz yıllar önce kullanılan koruk suyunu tekrar insanların kullanımına sunmak için 30 tane üretici kadınımız eğitim verdiler. Bu şifa kaynağını herkesin kullanımına sunmak, şifasından herkesin yararlanması için üretici kadınlarımız kooperatif kurarak süsleyecekler. İçinde yaşadığımız bu pandemide Kovid-19’a da ciddi faydaları olan bir ürün. Antioksidan özelliği olan, vücuttaki immün sistemini güçlendiren bir üründür. Bir sürü faydası var ama güncel faydası bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve antioksidan özelliğidir. Daha önceden amatör olarak yapılmış ancak Türkiye’de ilk olarak seri üretime Sün köyündeki kadınlar tarafından başlanacak” ifadelerini kullandı.