Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kültürel ve Sosyal Çalışmalar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Adem Palabıyık, “Yeni ekonomi modelimiz Keynes sonrası önemli ekonomik modellemelerden biri haline gelecektir” dedi.
Doç. Dr. Adem Palabıyık, yeni ekonomik modelin uygulanabilirliğine dair değerlendirmede bulundu. Yeni ekonomi modelinin iktisat biliminin belirli kalıplarına sıkıştırılmaması gerektiğini dile getiren Palabıyık, “İktisadi modeller bilimin belirli kalıplarına sıkıştırılmamalı ve herkesin yararı gözetilerek icra edilmelidir. Küresel ekonomiler içindeki çoğulculuk karşısında tekil bir yol izlemek kısıtlı üretkenlikleri hak ettiklerinden fazlasıyla ödüllendirmektedir. Bu tür ekonomik veya iktisadi modeller “asalak” bir nitelik göstererek, uluslararası ekonomik sorunların yaşanmasına da sebep olur. Ekonomik modellerin dayandığı bazı geleneksel değerler yetersiz oldukları göründüğünden ötürü değil, bilimin tekil varsayımlarıyla küresel çoğul ekonomik modellerin varsayımlarının uzlaşamaması sebebiyle bırakılmaktadır. Bu sebepten yeni ekonomi modelinin, dogmatizme ve her koşulda bilimde ilerlemeyi sağlayan “tek bir yöntemin varlığının kabulüne” karşı mücadele biçimi içerdiğini söylemek yerinde olacaktır. Böylece yeni ekonomik modelin evrensel ve çoğulcu ilke ya da kuramlara dayanması gerektiği düşüncesi güçlenecek ve çoğulculuğa dayanmayan, böylece de küresel ekonomileri dışlayan tekilci geleneksel model tartışmaya açılabilecektir. Böylece zaman içinde bu model Keynes sonrası önemli ekonomik modellemelerden biri haline gelecektir” dedi.
Dolar artışının sanal bir bağlam içerdiğini ve yapay olduğunu ifade eden Doç. Dr. Palabıyık, “Birkaç gün önce BİST’te gerçekleşen yüzde 8’lik düşüşü de hiçbir ekonomik modelleme bilimsel bir metodla açıklanamaz. Veya birkaç hafta öncesinde dolarda meydana gelen artış ile alakalı da bilimsel bir izahat mevcut değildir. Elbette dünyanın her yerinde Döviz Kur’undaki yükselişlerin ekonomi veya iktisadi biliminde kabul edilebilir bir izahatı olabilirdi lakin ülkemizdeki Kur yükselişi, çeşitlenmiş bir dünyada tek bir ekonomik model ile analiz edilemezdir. İşte tam bu sebepten iktidar beliren hiper-gerçekliklere göre birden makas değiştirdi ve çeşitlenmiş ekonomik modellerin olduğu küresel ekonomiye anarşist bir adımdan ziyade, gelenek ve liberal yöntemle güçlü bir adım attı. Böylece dünyayı kendi iktisadi değerlerinin bakış açısıyla gören bir katılımcı gözüyle takip etmeye başlama şansı bulmuştur” diye konuştu.
“Yeni ekonomik modelimiz 21. yüzyılın en etkili modellemelerinden biri olacaktır”
Türkiye’nin yeni ekonomik modelinin dünyadaki önemli ekonomik modellemelerden biri olacağını ifade eden Doç. Dr. Palabıyık, “Ülkemizin ekonomi modelin klasik iktisadi teorilere karşı çıkışı bilime değil, diğer ekonomik ve çoğulculuğu görmezden gelmeyen ekonomik modellerin bilimsel olmadıkları gerekçesiyle toptan mahkûm edilmelerinedir. Batının ekonomi modelinin yeryüzündeki etkisi; sahip olduğu sağlam ilkelerden, mantıktan yahut yöntemden değil, hizmet ettiği uygarlığın egemenliğinden kaynaklanmaktadır ve bu yüzden bilime içkin bir rasyonellikten bahsedilemez. Ekonomik modeller, bazı radikal tutumlarından dolayı sert bir biçimde eleştirilebilir fakat hem bilimsel olma etkinliği hem de toplumun bilimle ve yeni ekonomik modelle ilişkisini özgürleştirici bir zeminde yeniden inşa edeceği yaklaşım tarzıyla farklı kesimlerden de taraftar bulabilecekti. Bu doğrultuda yeni ekonomik modelimiz inşaAllah, yirmibirinci yüzyılın en etkili modellemelerinden biri olarak, bilim camiasının mottolarından biri haline gelecektir” şeklinde konuştu.