- İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Tahsin Öztiryaki: - 'Bir kez daha anladık ki Özbekistan'da 'Türk Malı' algısı yüksek. Bu algıyı daha da yukarı çekecek potansiyele sahibiz' - 'Birlik olarak Özbe
İSTANBUL (AA) - İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) bu yılki ilk ticaret heyetini Özbekistan'a gerçekleştirdi.
Birlikten yapılan açıklamaya göre, alüminyum, bakır, mutfak eşyaları, endüstriyel mutfak, yapı malzemeleri, bağlantı elemanları kilitler ve el aletleri, döküm, kaynak malzemeleri ve metal ambalaj olmak üzere 9 alt sektörün çatı birliği konumunda bulunan İDDMİB, 20 üye firmanın katılımıyla Özbekistan'a ticaret heyeti düzenledi.
İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki başkanlığındaki heyete, Taşkent Ticaret Müşavirleri Abdullah Yavuz Türker ve Hüseyin Ersin Topaloğlu da eşlik etti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki, Türkiye ile Özbekistan arasındaki toplam ticaret hacminin 2019'da yüzde 19 artışla 1,13 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
İki ülke arasındaki ticaret hacminde büyük bir potansiyel olduğuna işaret eden Öztiryaki, "Özbekistan'a gerçekleştirdiğimiz sektör ihracatımız geçen yıl yüzde 17 artışla 50 milyon dolar olarak kaydedildi. Bu verimli ticaret heyetiyle bir kez daha anladık ki burada 'Türk Malı' algısı yüksek. Bu algıyı daha da yukarı çekecek potansiyele sahibiz. İDDMİB olarak Özbekistan'ı hedef ihracat pazarlarımızda ilk sıralarda görüyoruz. Buradaki pastadan daha fazla pay almalıyız." ifadelerini kullandı.
Öztiryaki, Türkiye'nin dünya ticaretinde ilk 50 ülke içinde en fazla ihracat artışı gerçekleştiren 7'nci ülke olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yıl dünya ticareti yavaşladı ve birçok ülkenin ihracatı azaldı ancak Türkiye’nin ihracatına baktığımızda artışımız devam etti. Küresel anlamda ihracat artışımız nispeten iyi seviyede. Geçen yılın başında da dile getirdiğimiz üzere, dünya ticaretinde değişen koşullar ve ekonomik ilişkilerden dolayı bugün, sadece ABD'nin değil tüm dünyanın 'B Planı'yız. Gerek üretim potansiyelimiz gerekse kalitemizle sektörümüze olan talebin ilerleyen tarihlerde daha da artacağını bilmekle birlikte, talep ve değişen koşullar karşısında hazırlıklı olmalıyız."
